CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Veli Ağbaba, Utku Çakırözer, Sezgin Tanrıkulu, Şenal Sarıhan, Selina Doğan, Nurettin Demir’den oluşan heyet Bakırköy ve Metris cezaevlerinde, Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptıkları için tutuklanan Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin ile görüştü. Ahmet Nesin, “Bizden sonra AKP'li muhalifleri cezaevine gönderecekler” derken, Erol Önderoğlu, tutuklamaların sembolik olduğuna dikkat çekti. Şebnem Korur Fincancı ise, tutuklanma nedeninin TİHV'in yayımladığı Cizre Raporu olduğuna değinerek "Özgeçmişimde böyle bir eksik vardı o da tamamlanıyor" diye konuştu
Erol Önderoğlu’nun sözleri şöyle:
"Tutuklamalar sembolik"
Toplumsal muhalif tabanı hedef alan ve herkesi baskılayan sistemli bir kalkışma var. Önce gazeteciler, sonra akademisyenler şimdi de sıra sivil toplum kuruluşlarında. Baskıların medya dışına taştığı gidişatı bir süredir gözüküyordu. Eşime soruşturmam olduğu gün söyledim, bize, korumasız insanlara koca bir gözdağı veriyorlar. Türkiye’de bundan sonra her şey beklenebilir. Bizler sorunların özüne inip tartışmak istedikçe muhalefet zemini daha da daraltılıyor. Bizim gibi bilinen insanlar alınarak muhalif kesime açık bir gözdağı veriliyor. Bakın biz kimlere ne yapıyoruz mesajı vermek istiyorlar. Bu tutuklamalar sembolik, alınan insanlar da sembol.
“Hapiste oluşumuzun basın özgürlüğüne katkısı olur”
İddianameler aynı ama mahkeme heyetlerinden farklı kararlar çıkıyor. 18 Mayıs günü Nöbetçi Yayın Yönetmenliği yaptım. Bahsedilen haberlerde haberi yazanın ismi olmadığı için künyede bizim adımız yazıyordu bizi tutukladılar. Burada bizim geçirdiğimiz her bir günün, dışarıdaki demokratların gördüğü baskı ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin anlaşılması için bir fırsat olmasını diliyorum. Burada oluşumuz demokrasi, ifade ve basın özgürlüğüne katkısı olur, taşıdığı hukuka aykırılıkla dayanışmayı artırır. Burada bulunmamız boşuna olmasın.
Şebnem Korur Fincancı ise şöyle konuştu:
"Özgeçmişimde böyle bir eksik vardı"
Yeni bir şey öğrenmek beni heyecanlandırıyor. Özgeçmişimde böyle bir eksik vardı o da tamamlanıyor. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan mahkumlarla aynı koşullarda kalıyorum. Burada hak ihlalleri var. Tek kişilik hücreler en üst katta olduğundan, havalandırma için 3 kat aşağı indirilmem gerekiyor. Havalandırma saat 2-3 arası, avukat görüşü olduğu için henüz havalandırmaya çıkmadım.
"Bu gerekçeyle 78 milyon tutuklanabilir"
30 Mayıs’ta Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Dört haberi gerekçe gösteriyorlar. Haberlerin tamamı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında. “Lağım medyası” bunu terörizm olarak gördü. Tutuklanma gerekçemde “Tutuklanmaya engel hali yok” deniliyor. Bu 78 milyon insanın tutuklanmasına yol açar. Reşit ve sağlıklı olmak tutuklanmaya yol açabilir.
“Savcı bana nefretle bakıyordu”
Ben ifade özgürlüğü için oradaydım. Esas Cizre Raporu onların canını sıktı. Savcıyı görünce anladım zaten, bana nefretle bakıyordu. Ben Bosna’da toplu mezarlarda bulundum. Yanık et kokusu Cizre’nin üzerine sinmişti. Kim yaktı bilmiyorum ama etkili ve hızlı bir soruşturma olmadığı için hükümet sorumludur.
"Dünyaya mesaj veriyor"
En çok sevindiğim şey, tüm alanlardan ve değişik görüşteki insanlar bir araya geldi. Tutuklanmamız bilinçli ve dünyaya bizim üzerimizden mesaj veriyor. Evet ben bu tutuklamaların bilinçli olduğunu düşünüyorum ama bu bilincin “yetkin bir bilinç” olmadığını da düşünüyorum.
Sıranın AKP içindeki muhaliflerde olduğunu belirten Ahmet Nesin şöyle konuştu:
“Ebu Leyla haberi propaganda sayıldı”
7 Haziran’da Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Ebu Leyla ile ilgili iki haber propaganda sayılıyor. Ebu Leyla Kobani’de savaşıyor. O örgüt IŞİD’e karşı savaşıyor ve Türkiye ile ilgisi yok. 7 kişi ifade verdik, 3 kişi tutuklu, dava açılan da 6 kişi.
“Tutuklanacağımın farkındaydım”
1978’den beri gazeteciyim. 2006’dan beri kendi sitemde yazıyorum ahmetnesin.com.tr’de. Bizim yerimize başka bir grup bulununcaya kadar biz buradayız. Bundan sonra belki AKP içinden tutuklama veya soruşturma olabilir. HDP’li belediyelere ardından başka insanlara uzar bu iş. Ben tutuklanacağımın farkındaydım.
“AKP’lileri de bekliyorum”
2008’de Fettullah Türkiye’ye gelemez diye yazdım. Gelirse tutuklanır dedim. Yine 2012’de Erdoğan Suriye üzerinden Kürtleri bombalayacak yazdım. Ben bunların ne yapacağını tahmin ettim. Bizden sonra sıra belediye başkanlarına gelecek. Ondan sonra belki de AKP içindeki muhalif sesleri cezaevine gönderecekler. Ben AKP’lileri de bekliyorum.
“Tek kişilik hücredeyim”
Tek kişilik bir hücrede kalıyorum. Akşam 8’e kadar dışardayız. Sıcak su benim odada yok. Daha önce de Ruhi Su’nun cenazesine katıldığım için 163 kişi 15 gün gözaltında kaldık. Eşim ve çocuklarım ziyarete geliyor.
"Cezaevi koşulları yalnızca bizim için iyileştirilmesin"
Yalnızca kendileri için cezaevi koşullarının iyileştirilmesini istemediklerinin altını çizen Önderoğlu, Korur Fincancı ve Nesin, tüm cezaevlerindeki tutuklu ve mahkumların koşullarında iyileştirme yapılması gerektiğini belirtti.