Gündem

Ahmet Hakan: Oktay Vural'ın istifasına Bahçeli bile iktidar medyası kadar içerlememiştir!

"Yaşar Nuri Öztürk İslam dünyasını derinden etkileyecek bir din bilginiydi ancak eski Türkiye’nin ideolojik kutuplaşmasında taraf olmayı seçti"

24 Haziran 2016 12:38

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, MHP Grup Başkanvekilli görevinden istifa eden Oktay Vural’ın muhalif saflara geçmesine ilişkin, “İktidar medyası Oktay Vural’ın muhalif saflara geçmesine o kadar içerlemiş durumda ki… Devlet Bahçeli bile bu kadar içerlememiştir” yorumunu yaptı. Hakan, iktidara yakın gazetelerin Vural’a yönelik, “Paralel Brütüs”, ”Bahçeli’yi sırtından hançerledi” gibi başlıklarına da değindi.

Hakan, önceki gün hayatını kaybeden Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün ise  İslam dünyasını derinden etkileyecek ve çığır açacak bir din bilgini olduğunu ancak eski Türkiye’nin ideolojik kutuplaşmasında taraf olmayı seçtiğini belirtti.

Ahmet Hakan’ın bugün (24 Haziran 2016) yayımlanan “İlahi Binali Bey” başlıklı yazısı şöyle:

Başbakan Binali Yıldırım'ı dinliyorum.

Şöyle diyor:

İngiltere’de referandum olacak... Konu Türkiye.

Almanya’da seçim olacak... Konu Türkiye.

Fransa’da seçim olacak... Konu Türkiye.

Düşünebiliyor musunuz? Türkiye ne kadar büyük bir ülke!

Doğru söylüyor Binali Bey...

Türkiye hakikaten de bu ülkelerde bir numaralı gündem oldu.

Ama nasıl gündem?

Mesela İngiltere’deki referanduma bakalım:

Referandumda...

Bir taraf... “Dikkat! Öcü geliyor! Türkiye geliyor” diye propaganda yaptı.

Diğer taraf ise... “Merak etmeyin! O öcünün 3 bin yılına kadar gelmesi mümkün değil” diye propaganda yaptı.

Eğer uçarı ve pervasız bir gülümsemeyle “Reklamın iyisi kötüsü olmaz şekerim” diyen bir magazin figürü gibiyseniz.

Türkiye’nin bu şekilde gündem olmasından tabii ki kıvanç duyarsınız.

Ama ülkesine haksızlık yapıldığına inanan bir başbakan iseniz...

“Hepsi bizi konuşuyor, bakın ne kadar da güçlüyüz” demek yerine...

Fena halde içerler, fena halde alınır, fena halde üzülürsünüz.

Ve çıkıp...

“İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler ne hakla bizim ülkemizi kendi öcü masallarının konusu yapabilirler?” dersiniz.

“Ne hakla kendi kamuoylarını bizim üzerimizden korkutmaya çalışırlar? Ne hakla bizi bir korku figürü olarak gösterirler?” dersiniz.

“Bu çok büyük haksızlıktır, bu çok büyük izansızlıktır, bu çok büyük ayıptır” dersiniz.

Bir şey daha diyeceğim:

Irak, Afganistan, Suriye...

Bu üç ülke, yıllardır Batı’nın bir numaralı gündemi.

Batı’da hemen herkes sabah akşam yatıp kalkıp Irak’tan, Afganistan’dan, Suriye’den söz etmekte...

Bilmiyorum, Irak’ta, Afganistan’da ya da Suriye’de sırf bu nedenle...

“Bakın, ne kadar da güçlü ve büyük bir ülkeyiz” diyen çıkmış mıdır?

 

Benim gözümde Yaşar Nuri Öztürk

 

Önce Allah’tan rahmet diliyorum.

Tartışmalı görüşlere sahip olsa da sonuçta ömrünü Kuran’ı anlatmaya adamış bir ilim adamıydı.

Allah mekânını cennet eylesin.

Yaşar Nuri Öztürk, İslam dünyasını derinden etkileyecek ve çığır açacak bir din bilginiydi.

Yepyeni bir rüzgâr estirebilir, yeni bir dirilişe öncülük edebilir, yeni bir çığır açabilirdi.

Bilgisiyle, birikimiyle, zekâsıyla bu çapta bir adamdı.

Fakat o, maalesef bunu yapamadı.

Yapamadı çünkü...

Eski Türkiye’nin ideolojik kutuplaşmasında taraf olmayı tercih etti.

Dindarların yanlışlarını alabildiğine sert eleştirirken dine uzak duranların yanlışlarına alabildiğine sevecen yaklaştı.

İslami kesimin “içinden” konuşarak eleştirmek yerine “dışından” konuşarak eleştirmeyi seçerek İslami kesimi dönüştürme gücünü kaybetti.

“Dışarıdan” konuşmayı o kadar abarttı ki... Birçok din bilgini, sırf “O da Yaşar Nuri gibi oldu” denmesin diye tutuculaştı. 

Zekâsına ve popülerliğine fazla güvendi. Siyasete atıldı, o alanda da aynı başarıyı gösterebileceğini düşündü ve yanıldığını gördü.

Fakat hakkını yemeyelim:

Bugün Türkiye’de “Kuran İslam’ı” diye bir olgu varsa ve bu olgunun savunucuları varsa...

Bu biraz da Yaşar Nuri Öztürk’ün açtığı yol sayesindedir.

Tekrar rahmet diliyor ve mekânı cennet olsun diyorum.

 

Bahçeli bile bu kadar içerlememiştir

 

MHP’nin önemli isimlerinden Oktay Vural, Bahçeli karşıtı saflara geçti ya...

İktidar medyasında Oktay Vural’a sallayan sallayana...

Kimi “paralel Brutus” diyor.

Kimi “Bahçeli’yi satışa getirdi” diyor.

Kimi “Sırtından hançerledi” diyor.

İktidar medyası Oktay Vural’ın muhalif saflara geçmesine o kadar içerlemiş durumda ki...

Devlet Bahçeli bile bu kadar içerlememiştir.

 

Son zamanlarda pek sevdiğimiz şeyler

 

Kalabalık iftar sofraları...

Sonuna kadar açılmış klima...

Sahura kadar çay-kahve...

Fatih Terim hakkında konuşmak.

Kayısı, kiraz, karpuz üçlemesi...

 

Bir kez daha söylüyorum

 

10. Yıl Marşı: Bu marş, içinde şovenist yaklaşımlar barındıran bir marştır. Bugün bu marşın yasaklanmaya çalışılması ve bu marşı savunanlara zulmedilmesi... Bu hakikati değiştirmez.

Erol Evgin: “Falancanın oyu ile benim oyum bir mi” tarzı bir yaklaşım, kibirli bir yaklaşımdır ve bu kibirden kimseye hayır gelmez. Bunu Erol Evgin gibi sevdiğimiz bir sanatçı yapsa da... Bu böyledir. 

 

 

Meral Akşener nasıl bir proje?

 

İktidar yanlısı biri çıkmış “Meral Akşener’in bir projedir” diyor.

Peki nasıl bir projeymiş?

Şöyle bir proje:

AK Parti iktidarını geriletmek üzere oluşturulmuş bir proje...

Kardeşim!

Meral Akşener, rakip partinin genel başkan adayı.

Onun hedefi tabii ki sizin iktidarınızı geriletmek olacak.

Güldürmeyin adamı.

Sinirden.

 

Referandum için var mısınız bahse?

 

Türkiye’de bir Avrupa Birliği referandumu yapılsa...

Evet oyları, hani o meşhur “yetmez ama evet” oyları vardı ya, işte o kadar olur.

Elimde bir veri yok ama nedense bu konuda bahse girmeye hazır gibiyim.