1 Kasım Genel Seçimleri'nin sonuçlarını değerlendiren Hürriyet köşe yazarı Ahmet Hakan, MHP ve CHP genel başkanları Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi gerektiğini; HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın ise özeleştiri verdikten sonra gerekirse görevi bırakmaları gerektiğini söyledi.
AKP'nin 4,5 aylık aranın ardından tek parti olarak iktidara gelmesinin sebebinin koalisyon kurulamaması olduğunu belirten Ahmet Hakan, "Muhalefet aşırı tembel, AK Parti ise aşırı çalışkandı... Ahmet Davutoğlu karınca gibi çalıştı. Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş ise çalışkanlıkta Davutoğlu’nun gerisinde kaldı" dedi.
"Devlet aygıtı olduğu gibi AK Parti’den yana oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 7 Haziran'ın aksine meydanlara çıkmamasının, AKP'nin oylarını artırdığını savunan Hakan, "AK Parti ağır ve devasa propaganda makinesini kusursuz bir şekilde çalıştırdı: Devlet aygıtı olduğu gibi AK Parti’den yana oldu" ifadelerini kullandı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü nüshasında (2 Kasım 2015) yayımlanan köşe yazısı şöyle:
"-7 Haziran'da muhalefete yüzde 60 oy veren ahalimiz, "Yüzde 60 oy verdik, elinize yüzünüze bulaştırdınız, bir hükümet kuramadınız" diyerek...
AK Parti’ye yöneldi.
"Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifakının oyları, olduğu gibi AK Parti’ye aktı"
-“Hükümet kurulamıyor, her şey daha kötüye gidiyor, bir kaos ortamı oluştu” duygusu, halkımızda ağır bastı. Bu nedenle AK Parti’ye yöneldi.
*
-AK Parti’nin milliyetçi söylemi ve MHP’nin kendisini doğru dürüst izah edememesi... MHP seçmenini etkiledi. Oylar MHP’den AK Parti’ye yöneldi.
*
-Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifakının oyları, olduğu gibi AK Parti’ye aktı. AK Parti’nin alttan alta işlediği dini kampanya çok etkili oldu.
*
-7 Haziran’dan sonra PKK’nın şiddete başvurması, HDP’nin de bu şiddete net ve sert bir şekilde itiraz etmemesi... Kürtlerin bir kısmının AK Parti’ye yönelmesine yol açtı.
"Erdoğan meydanlara çıkmadı, AK Parti, bu durumdan da olumlu yararlandı"
-Muhalefet aşırı tembel, AK Parti ise aşırı çalışkandı... Ahmet Davutoğlu karınca gibi çalıştı. Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş ise çalışkanlıkta Davutoğlu’nun gerisinde kaldı.
*
-Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlara çıkmadı... 7 Haziran’dan önce olduğu gibi “4 yüz milletvekili” ya da “başkanlık sistemi” tartışması başlatmadı. AK Parti, bu durumdan da olumlu yararlandı.
*
-İşini kaybetmek istemeyen, ekonominin daha da kötüleşmesinden endişe duyan, doların yükselmesinden kaygılanan seçmen, “istikrar” adlı büyülü kavramın peşine düştü.
*
-AK Parti ağır ve devasa propaganda makinesini kusursuz bir şekilde çalıştırdı: Devlet aygıtı olduğu gibi AK Parti’den yana oldu.
Bu kadarını ne Davutoğlu
ne Erdoğan bekliyordu
Size bir şey söyleyeyim mi? Bu kadarını...Ne Davutoğlu ne Erdoğan bekliyordu. Ne AK Partililer bekliyordu ne araştırmacılar.Ne kamuoyu bekliyordu ne medya...43 bekleniyordu.44 olabilir deniyordu.Tek başına iktidarın biraz altı bekleniyordu.Kıl payı tek başına iktidar bekleniyordu.
*
Ama yüzde 50 beklenmiyordu.
Şimdi ne olabilir
-BAŞKANLIK sistemi defterinin yeniden açılmasını bekleyebiliriz.
*
-Ahmet Davutoğlu’nun daha özgüvenli bir lider haline gelmesini bekleyebiliriz.
*
-MHP’de deprem bekleyebiliriz.
*
-HDP’de iç tartışmalar bekleyebiliriz.
*
-CHP’de değişim rüzgârları beklenebilir.
Radikal bir yaklaşımım var
Bundan sonrası için...Benim yaklaşımım, biraz radikal.Ben diyorum ki...
*
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Ben başaramadım” diyerek istifa etmeli.
*
-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Ben ne yaparsam yapayım partimin oylarını arttıramıyorum” diyerek istifa etmeli.
*
-HDP’nin eşbaşkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, özeleştirilerini vermeli... Gerekirse “Biz yükselttiğimiz oyları düşürdük” diyerek bırakmalı.
*
-Kısacası... Yapamayanlar gitmeli... Yapabilecekler gelmeli.
Kazananlar
-Ahmet Davutoğlu...
-Tayyip Erdoğan....
-“İstikrar” vurgusu...
-Devlet makinesi...
Kaybedenler
-Devlet Bahçeli...
-Demirtaş/Yüksekdağ...
-Kemal Kılıçdaroğlu...
-Araştırma şirketleri..