Darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gazeteci-yazar Ahmet Altan ile kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan bu sabah gözaltına alındı.
Avukat Veysel Ok, Altan kardeşlerin, 14 Temmuz'da Can Erzincan TV'de katıldıkları programda "Cumhurbaşkanı'na yönelik kullandığı ifadeler ve darbe girişimini bir gün önce duyurdukları" iddiasıyla gözaltına alındıklarını söyledi.
Nazlı Ilıcak'ın da ifadesi alınacak
Soruşturma kapsamında programdaki ifadeler sebebiyle Nazlı Ilıcak’ın da ifadesinin alınacağı öğrenildi. Altan kardeşlerin, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri devam ediyor. Can Erzincan TV, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'FETÖ' bağlantısı gerekçesiyle kapatılmıştı.
"Darbe çağrışımıyla
subliminal mesaj içeren söylemler..."
DHA'nın haberine göre, savcılığın gözaltı yazısında ise, "Özgür düşünce" isimli TV programına darbeden bir gün önce konuk olarak katılan Ahmet Altan ile programı sunan Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan'ın bu programda, "darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları" iddia edildi. Bu söylemler kapsamında hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nı tehdit ettikleri öne sürülen yazıda, Altan kardeşlerin "darbenin gerçekleşeceğini beyan ettikleri" iddia edildi. "Darbe girişiminin, terör örgütüyle fikir ve eylem birlikteliği içinde olmadan bir gün öncesinden bilmelerinin mümkün olmayacağı" ileri sürülen yazıda, "bu nedenle Altan kardeşlerin, darbe girişiminde bulunan bir kısım terör örgütü mensubu askerlerle iştirak halinde atılı suçu işledikleri" iddialarına yer verildi.
Darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan 'FETÖ' soruşturmaları kapsamında son olarak 35 gazeteci hakkında gözaltı kararı verilmiş, hakkında gözaltı kararı verilen 10 gazeteci tutuklanmıştı.
Ahmet Altan kimdir?
Yazar, gazeteci. Romanları best seller olmuştur. Tehlikeli Masallar, Sudaki İz, Aldatmak ve En Uzun Gece yazarın önemli kitaplarından birkaçıdır. Meclis kararı ile Sudaki İz isimli romanı toplatılıp yakılmış ve bu sebepten yargılanan ilk cumhuriyet dönemi yazarı olmuştur. Altan kendisi gibi gazeteci yazar olan Mehmet Altan’ın ağabeyi, Çetin Altan’ın da oğludur. Zeynep Bakan adında kız kardeşi vardır.
2 Mart 1950 tarihinde dünyaya geldi. Tam adı Ahmet Hüsrev Altan'dır. Annesinin adı Kerime ve gazeteci yazar Çetin Altan’ın iki oğlundan biridir. Bir süre Robert Kolej’e devam ettikten sonra Ankara Koleji’nde eğitimini sürdüren Altan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kazandı. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda kaldığı ODTÜ’den sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Altan’ın Nokta dergisinde başladığı köşe yazarlığı serüveni Hürriyet ve Güneş gazeteleri için yazdığı günlük yazılarla devam etti.
İlk edebi eserini yirmi yedi yaşında kaleme alan Altan, iki kişilik bir piyes yazmıştı: “Paltolu Donkişot”. 1982 yılında da "Dört Mevsim Sonbahar" adlı romanını yazmaya başlayan Altan’ın romanı o dönem yayıncılık da yapan Müjdat Gezen’in yayınevinden çıktı. Bu dönemde askerlik görevi için Tuzla’ya giden Altan’ın ilk romanı, Akademi Kitabevi Roman Büyük Ödülü”ne lâyık görüldü. Altan kısa bir süre sonra büyük bir eleştiri yağmuruna tutulacak ve hatta müstehcen olduğu gerekçesiyle hakkında toplatılma kararı da çıkacak “Sudaki İz” adlı romanını yazdı. İlk haftasında iki baskı yapan kitap listelerde ilk sıraya yerleşti ve üç ay içinde 9 baskı (45 bin satış) yaptı. Fakat yayımlandığı tarihten dokuz ay sonra toplanması yönünde karar çıktı. İki yıl süren yargılama sonrasında müstehcen bulunduğu için imhasına karar verildi ve roman, kesinleşmiş mahkeme kararının da içinde yer aldığı sansürlü bir basımla yeniden yayımlandı.
Ahmet Altan 1991'de üçüncü romanı olan “Yalnızlığın Özel Tarihi”ni yayımladı. Mutsuz insanların arayışlarıyla dolu hayatını anlatan kitap büyük ilgi gördü.
1995 yılında Milliyet Gazetesi’ne geçen Altan, Neşe Düzel ile birlikte TV için “Kırmızı Koltuk” isimli bir program hazırlamaya başladı. Ancak siyasi nedenlerden dolayı program yayından kaldırıldı ve Altan programdaki sert söylemleri nedeniyle bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Milliyet Gazetesi’nin ardından köşe yazarlığı Yeni Yüzyıl gazetesinde devam eden Altan, sakin bir üslup kullanmıyor, siyasi konulardaki düşüncelerini rahatça dile getiriyordu. Altan aynı yıl denemelerden oluşan bir kitapla okuyucunun karşısına çıktı: “Gece Yarısı Şarkıları”. Kitaptaki denemeler, bireyin iç çatışmalarını, çelişkilerini, zayıflığını ve gücünü, tutkularını, çılgınlıklarını ortaya koymaktaydı ve 15 baskı yaparak Altan’ın yazarlık kariyerini yeniden taçlandırdı. “Kadınları anlayan yazar” olarak anılan Altan’ın kitapları özellikle bayan okuyucular tarafından büyük ilgiyle karşılanmaktaydı.
1996 yılında “Tehlikeli Masallar” isimli romanıyla okuybir eski sevgiliyle, yeni bir sevgili arasında gidip gelen bir yalnızın öyküsünü anlattı ve ustaca kurgusuyla Tehlike Masallar o yılın en çok okunan romanlarından biri oldu. Roman tam yüz binin üstünde satış yaptı. Altan çok geçmeden ikinci deneme kitabı olan “Karanlıkta Sabah Kuşları” nı okuruna sundu. Bu kitabında ise toplumun acılarını, öfkelerini ve tutkularını dile getiriyordu. 1998 yılında Altan bir neo-klasik olarak nitelendirdiği 'Kılıç Yarası Gibi' romanını okurlarıyla buluşturdu. Romancılığında yepyeni bir aşama olarak nitelendirilen “Kılıç Yarası Gibi”, insan ilişkilerini, duyguları ve aşkı derinlemesine işleyen bir romandı.
Altan’ın 2001 yılında yayımladığı "İsyan Günlerinde Aşk" isimli romanı elli bin baskı yaparak piyasaya çıkmıştı. “Kılıç Yarası Gibi” adlı romanının devamı niteliğinde olan romanda 31 Mart Vakası’nı ele alan Altan, çok satan kitaplarına bir yenisini daha eklemişti.
Altan daha sonra sırasıyla Kristal Denizaltı, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken, Aldatmak ve En Uzun Gece isimli romanlarını hayranlarıyla buluşturdu. Halen gazetecilikle birlikte roman yazarlığına devam etmektedir.
2007 yılında yayın hayatına başlayan Taraf gazetesinin kurucularından olup aynı zamanda gazetenin Kum Saati adlı köşesinde, köşe yazarı olarak görev yapmakla birlikte genel yayın yönetmenliğini de üstlenmiştir.
Aralık 2012 tarihinde Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etti.
1968 yılında Günnur Altan ile evlendi. Kerem Altan (d.1980) ve Sanem Altan (d.1972) adlarında iki çocuğu vardır.
Ödülleri:
1983 - Akademi Yayınevi Roman Ödülü (Dört Mevsim Sonbahar)
1998 - Yunus Nadi Ödülü (Kılıç Yarası Gibi)
2009 - Leipzig Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü
2011 - Uluslararası Hrant Dink Ödülü
2013 - Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü
Romanları:
1982 - Dört Mevsim Sonbahar
1985 - Sudaki İz
1991 - Yanlızlığın Özel Tarihi
1996 - Tehlikeli Masallar
1998 - Kılıç Yarası Gibi
2001 - İsyan Günlerinde Aşk
2002 - Aldatmak
2005 - En Uzun Gece
2013 - Son Oyun
Mehmet Altan kimdir?
Liberal düşüncenin en önemli temsilcilerinden Mehmet Altan, Türkiye’de İkinci Cumhuriyet kavramıyla tanındı. Mehmet Altan, akademisyenliği ve köşe yazarlığını 30 yıl boyunca birlikte yürüttü.
Mehmet Altan, 11 Ocak 1953 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Tam adı Mehmet Hasan Altan’dır. Annesi Kerime Hanım, babası ise yazar Çetin Altan’dır. Gazeteci yazar Ahmet Altan ise abisidir. Babasının tedrisinden geçti. Genç yaşta Marksizm ile tanıştı. İlköğretim bittikten sonra İstanbul’da yatılı olarak okuduğu Saint Joseph Fransız Lisesi'nden son sınıfta ayrılıp geçtiği Bakırköy Lisesi'nden mezun oldu. Mehmet Altan, liseyi bitirmeden 1971 yılında evlendi. 1979 yılında İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nden mezun oldu.
Üniversitede okurken bir yandan da Tam Sigorta şirketinde çalıştı. 1979 yılında kazstü ve doktora eğitimi için Fransa'ya giderek doktora çalışmalarına başladı. Paris I. Pantheon Sorbonne Üniversitesi'nde, Türkiye-İMF ilişkileri konusundaki çalışmasıyla 1980 yılında uzman, Türkiye'nin ABD ve SSCB ile ilişkilerini inceleyen teziyle de iktisat doktoru oldu.
Fransa’da Üniversitede doktora eğitimi sırasında İstanbul’daki abisi Ahmet Altan, Hürriyet Gazetesi dış haberler şefiydi, ona Fransa'dan Hürriyet'e yazılar göndermeye başladı. Daha sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin Paris muhabiri olarak da görev yaptı. 1984 yılında Türkiye’ye döndükten Cumhuriyet Gazetesine kabul edilmedi ve sonra Güneş gazetesinde çalışmaya başladı aynı zamanda Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş.’de planlama uzmanı olarak bir buçuk yıl çalıştı.
Güneş gazetesinden sonra Söz ve uzun bir süre Sabah gazetesinde çalıştı. Star gazetesinin başyazarı oldu. Ancak Star’daki yazı hayatı bir süre önce sona erdi.
1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne yardımcı doçent olarak girdi. 1987 yılında doçent, 1993 yılında profesör oldu.
Mehmet Altan, yazdığı birçok kitabın dışında aynı zamanda İkinci cumhuriyetçiliğin fikir babasıdır.
1987 yılından 2006 yılı Kasım ayına kadar Sabah Gazetesi’nde, o tarihten 2012 Ocak ayına kadar Star Gazetesinde başyazar olarak köşe yazılarını yazdı. Infomag, aylık dergi ve Businessweek, haftalık dergi’de sürekli yazıları çıkmaktadır.
Mehmet Altan, İstanbul Üniversitesi İktisat Politikaları Ana Bilim Dalında akademisyen olarak görev yapmaktadır.
Mehmet Altan, 1971 yılında Ümit Adli ile evlendi. Ömer adında bir oğlu vardır.
Kitapları :
1985 - Kanatlı Karınca
1986 - Süperler ve Türkiye
1989 - Marks'tan Sevgilerle
1990 - Darbelerin Ekonomisi
1992 - Matadorun Ölümü
2001 - Darbelerin Ekonomisi, İyi Adam Yayınları
2001 - Köylüler Ne Zaman Manşet Olur
2008 - İkinci Cumhuriyet'in Yol Hikayesi
2008 - Hrant Dink Cinayeti, Profil
2008 - Milliyetçilik Ve Çeteler
2010 - Kent Dindarlığı
2012 - Cami Kışla Parantezinde Türkiye
2013 - Uluslararası Ekonomi Politik, Anadolu Üniversitesi
2014 - Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda
2014 - Paralel Paranoya
2014 - Uzun adamın En Uzun Günü: 17 Aralık