Taliban, 15 Ağustos'ta Afganistan'ın başkenti Kabil'e girerek ülkede kontrolü ele geçirdi. Pençşir Vadisi'nde ise Taliban'a direniş sürüyor. Bölgedeki Afganistan Ulusal Direniş Cephesi Sözcüsü Ali Nazari, Pazartesi günü BBC'ye yaptığı açıklamada, binlerce savaşçının Taliban'a karşı savaşmak için Pençşir Vadisi'ne geldiğini söyledi.
Afgan ordusunun eski üyelerinin yanı sıra yerel milislerin de yer aldığı cephe güçleri, geçen hafta Taliban'a karşı savaşarak vadiye komşu Andarab bölgesinde üç kasabayı ele geçirdiklerini açıklamıştı. Taliban ise Pazartesi günkü açıklamasında üç kasabanın geri alındığını, Pençşir Vadisi'ndeki grubun etrafının kuşatıldığını söyledi.
Taliban'a karşı direnişi örgütleyenler de başkent Kabil'in kuzeydoğusundaki vadide Taliban'ın ilerlediğini doğruladı.
Taliban'ın devirdiği Afgan hükümetinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan Emrullah Salih'in de bölgede olduğu, yüzlerce silahlı kişinin Taliban'a karşı direniş için harekete geçtiğine dair haberler yer alıyor.
Cephe Sözcüsü Ali Nazari de BBC'ye yaptığı açıklamada, binlerce savaşçının Ulusal Direniş Cephesi Komutanı Ahmed Mesud saflarında bölgeye geldiğini ve "direniş için hazır" olduğunu söyleyerek, Taliban'ı "samimi" bir anlaşmaya davet etti. Mesud, Pazar günü yaptığı açıklamada Taliban'la masaya oturarak barış için uzlaşmayı umduğunu; bunun için "Taliban'ın aşırı uygulamalarından vazgeçmesi" gerektiğini, aksi halde kendisine bağlı özel birliklerin savaşmaya hazır olduğunu söyledi. Mesud, "Taliban'ın bundan sonra ilerlenecek tek yolun müzakere olduğunu anlaması için çabalıyoruz. Savaş çıkmasını istemiyoruz" dedi.
Ahmed Mesud geçen hafta Amerikan Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalesinde, "Pençşir'i Afgan özgürlüğünün son kalesi olarak savunma" sözü vermiş, Batılı ülkelere "özgürlük davasına yardım etme" çağrısı yapmıştı.
Ahmed Mesud kimdir?
Ahmed Mesud, "Pençşir aslanı" lakabıyla anılan Ahmed Şah Mesud'un oğlu. Şah Mesud, 1980'lerde Sovyet işgaline karşı, 1990'larda da Taliban'a karşı iç savaşta bölgede Kuzey İttifakı güçlerine önderlik etmişti, 2001'de El Kaide tarafından öldürüldü.
1989'da doğan Ahmed Mesud ise Tacikistan ve İran'da eğitimini tamamladıktan sonra, 2010-11 yıllarında İngiltere'deki Sandhurst Kraliyet Ordu Akademisi'nde askeri eğitim aldı.
Londra'daki Kings College Üniversitesi'nde Savaş Araştırmaları Bölümü'nden mezun olduktan sonra City Üniversitesi'nde uluslararası politika alanında yüksek lisans yaptı.
2016'da Afganistan'a döndükten sonra siyasete atılan Mesud, 2019'da babasının Pençşir Vadisi'ndeki anıt mezarı başında yaptığı konuşmada, "özgürlük, adalet ve ılımlı bir İslami sistem ideallerine bağlılığını" ifade etti.
Afganistan'da ulusal uzlaşıdan yana olduğunu ifade eden Mesud, ülkede iktidarın ademi merkeziyetçi olması çağrısı yaptı.
15 Ağustos'ta Taliban'ın Kabil'e girip ülkede kontrolü tümüyle ele geçirmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Emrullah Salih ile birlikte, Taliban yönetimini reddetti ve Pençşir'de milisleri toplamaya başladı.
18 Ağustos'ta Washington Post gazetesine yazdığı mektupta, kendisini Ulusal Direniş Cephesi lideri olarak tanıttı ve "yeniden Taliban'a karşı koymaya hazır mücahitlerin" izinden gittiğini belirterek, uluslararası destek çağrısı yaptı. Mesud, dış ülkelerin desteği olmadan, ellerindeki silah ve mühimmatın kısa sürede tükeneceğini belirtti.
17 Ağustos'ta ise İtalyan La Repubblica gazetesine "Biz direnişiz, dünya bize yardım etmeli" başlıklı bir makale yazmıştı.
17 Ağustos'ta, BBC ve Washington Post da dahil birçok haber merkezi, Pençşir'de Taliban karşıtı bir cephenin kurulduğuna dair haberler geçti. Washington Post muhabiri Ezzatullah Mehrdad, cephede Ahmed Mesud'un yanı sıra Emrullah Salih'in ve eski savunma bakanı Bismillah Han Muhammedi'nin yer aldığını ve Taliban'a karşı direniş başlattığını yazdı.
Pençşir vilayetine komşu Baglan vilayetinde Ulusal Direniş Cephesi güçlerinin çok sayıda Taliban savaşçısını pusuya düşürerek öldürdüğüne dair haberler geliyor.
Taliban ve diğer kaynaklar ise örgütün Baglan'da ilerlediğini söylüyor.
- ABD, Afganistan'dan tahliyeleri 31 Ağustos'a kadar tamamlamayı hedefliyor
- Afganistan'ın Pençşir Vadisi'nde üç kasabayı ele geçiren Taliban karşıtı güçlerin etrafı kuşatıldı
- Taliban'ın kontrolü sağlamasının ardından mülteciler nereye gidecek?
- Kabil Havalimanı'nda binlerce kişi tahliye edilmeyi beklerken 'IŞİD tehdidi gerekçesiyle' güvenlik çemberi genişletildi
- Afganistan'da 'sıkışıp kalmış' kadın gazeteciler anlatıyor: 'Bir evden diğerine kaçarak Taliban'dan saklanıyoruz'
Ulusal Direniş Cephesi ne istiyor?
Ulusal Direniş Cephesi, Afganistan'da merkezi hükümetin gücünün azaltıldığı, bölgesel yönetimlerin öne geçtiği ademi merkeziyetçi bir yönetim istiyor. Ülkenin farklı etnik gruplarının yönetimde temsil edilmesini talep ediyor.
Cephe Sözcüsü Ali Nazari BBC'ye yaptığı açıklamada, "Ülkede son 40 yıldır, 100 yıldır hatta 200 yıldır gördüğümüz aynı düzeni aynen devam ettiremeyiz. Bir numaralı sorun, ülkedeki merkezi siyasi sistemdir" dedi.
Afganistan'ın etnik azınlıklardan oluşan bir ülke olduğunu belirten Nazari, "Afganistan çok kültürlü bir devlet. Herkesin kendini iktidarın bir parçası olarak görebileceği türden bir güç paylaşımına ihtiyaç var" diye konuştu.
Cephe'nin güçlerini topladığı Pençşir Vadisi, başkent Kabil'in 150 km kuzeyinde, Hindikuş sıradağlarına yakın sarp bir bölge.
100 bin nüfuslu bölge, Afganistan'daki Tacik azınlığın en yoğun olduğu yer.
Tacikistan medyasında, Tacikistan'ın güneyindeki Katlon bölgesinde 2000'e yakın kişinin, Afganistan'daki Cephe güçlerine katılmak için Cumhurbaşkanı İmamali Rahman'dan izin talep ettiğine dair haberler yer aldı.
Uzmanlar, Pençşir'in topyekün bir Taliban saldırısına karşı duramayacağını düşünüyor.
İsveç'te yaşayan bağımsız araştırmacı Abdul Sayed, Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada "Taliban Penşçir'i her yandan kuşattı ve Mesud'un oğlunun birkaç aydan fazla direnebileceğini sanmıyorum. Şu anda gerçekten güçlü bir desteği yok" diye konuştu.