7 Haziran’dan bu yana yapılan 56 ankette 1 Kasım seçim sonuçlarına en yakın tahmini A&G araştırma şirketi yaptı. Seçim sonrasında açıklamada bulunan A&G’nin sahibi Adil Gür anketleri tarafsız bir gözle hazırladığını söyleyerek, “Ben ne AK Parti karşıtıyım ne de yanındayım” dedi.
1 Kasım seçimlerinden AKP yüzde 49 ile tek başına iktidar oldu. 7 Haziran’dan itibaren yaklaşık 5 ayda yapılan anketlerde en yakın tahmini AKP’nin oy oranını yüzde 47 ile A&G yapmıştı. Seçim sonuçlarını Hürriyet’ten Can Mumay’a değerlendiren Adil Gür, son anketi yayınladığı günden itibaren haksız eleştirilere maruz kaldığını söyleyerek, “Herkese hakkımı helal ediyorum. İşimi doğru yapmış olmanın huzurunu hissediyorum. Herkesten farklı düşünmemiz bunun temel nedeni” diye konuştu.
Anketlerini tarafsız bir gözle hazırladığını ifade eden Adil Gür, “ Ben ne AK Parti karşıtıyım ne AK Parti’nin yanındayım. Bir araştırma yapıyoruz. Bunun etiği var. Bir araştırmacı dürüst olduğu müddetçe ancak var olabilir. İşimi doğru yapmış olmanın huzurunu hissediyorum. Bu ilk kez karşılaştığım bir şey değil. Bugüne kadar çok şükür yanılmadım” ifadelerini kullandı.
“Bu sonuca hiç şaşırmadım”
Sonuca şaşırmadığını söyleyen Gür, “7 Hazirandan itibaren 4 tane araştırma yaptık. AK Parti’nin hep yükseldiğini gördük. Son hafta yaptığımız araştırmada 47.2 bulduk. Bu rakamlar Türkiye sonuçlarıydı. Yurtdışı oylar yoktu. 47.2’nin üzerine 49 olarak düşündüm ben ama yurt dışında araştırma yapmadığımız için bunu anketimize yazamazdık” dedi.
“Hakkımı helal ediyorum”
Anket başarılarını neye bağladıkları sorusuna da yanıt veren Gür, “ Herkesten farklı düşünmemiz bunun temel nedeni. Diğerlerinden daha akıllı olmamızdan kaynaklanmıyor. Sadece işimizi yaptık. Dün gece çok geç yattım. Kendimi zinde görüyorum. Huzurluyum mahçup olmadım. Son anketimiz yüzünden haksız eleştirilere uğradım. Herkese hakkımı helal ediyorum. Herkes kendi takımının şampiyon olmasını istiyor. Ama biz kondisyona fiziki güce bakıyoruz” dedi.
“Güçlü hükümet çıksın diye Ak Partiye oy verdiler”
Adil Gür İnternethaber’e yaptığı değerlendirmede de AKP’nin neden bu kadar yüksek oy aldığına dair şöyle konuştu:
"Aradan geçen sürede ne oldu da Ak Parti yüzde 49 oldu. Bence çok neden var ama ana temanın istikrar beklentisi olduğunu düşünüyorum. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında geçen sürede gündelik yaşayan insanlar için hayat durdu. Araştırmalar gösteriyor ki Türkiye'de insanların yüzde 80'i borçlu. O nedenle 7 Haziran'dan sonra ortaya çıkan tablo şunu gösterdi. AK Partisiz bir hükümet modelinin mümkün değil. AK Parti dışındaki 3 partinin bir araya gelip asla hükümet kuramayacaklarını da muhalefet partileri kendileri gösterdiler. Bu süre içinde terör olayları sebebiyle bir sürü vatandaş hayatını kaybetti. Toplum ikisini bir arada (ekonomi ve terör) değerlendirince bunun sebebini istikrarsızlığa bağladı. Güçlü hükümet çıksın, döviz yükselmesin diye Ak Partiye oy verdiler.
“AK parti 7 Haziran seçimlerini çok iyi okudu. 235 milletvekili adayını değiştirdi. İllerde araştırmalar yapıp o illerin dokusuna uygun adaylar buldu. 1 Kasımda yeni adaylar dinamizm ve motivasyon getirdi. Hatırlanacağı gibi 7 Haziranda siyasi partiler ekonomik vaatler üzerinde kampanya yürüttüler. Bu kampanyalar toplumda karşılık bulmadı. Çünkü muhalefetin yapacağım demesinden çok hükümetin yapacağım demesi etkili. Asgari ücret, emekli maaşı gibi vaatler seçmende etkili oldu. 7 Haziran'dan bu yana ekonomide işler yolunda gitmedi seçmen bunu güçlü iktidar olmayışını bağladı. İstikrardan yana oy kullananlar seçimin kaderini belirledi.”