Gündem

Afrin kantonu Eş Başkanı Hevi Mustafa: ABD, uçuşa yasak bölge uygulamalı

Afrin kantonu Eş Başkanı Hevi Mustafa, Washington Post'a Türkiye'nin Afrin operasyonuyla ilgili bir makalede yazdı.Mustafa, ABD'nin IŞİD'le savaşan SDG'nin Suriye tarafından bombalanmasını önleyen anlaşmaya benzer bir uçuşa yasak bölge uygulaması çağrısı

29 Nisan 2018 20:30

Suriye'nin kuzeyinde Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) ilan ettiği Afrin kantonunun Eş Başkanı Hevi Mustafa, Washington Post gazetesine Türkiye'nin müdahalesi ile ilgili bir makale kaleme aldı. Mustafa, makalenin sonunda, ABD'nin Rusya ile Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı savaşan Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı birliklerin Suriye savaş uçakları tarafından bombalanmasını önleyen bir anlaşma yaptığını anımsatarak, benzer bir "uçuşa yasak bölgeyi" Afrin'de de uygulama sokma çağrısı yaptı.

"Biz Suriye'de demokrasi inşa etmeye çalışıyoruz. Peki Türkiye neden bize saldırıyor?" başlıklı yazıda Mustafa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrin'e karşı "savaş başlatma" konusunda kararlılığını koruduğunu ve "toprak işgalini, halkın dikkatini kurduğu otoriter yönetimden başka tarafa kaydırma amacını da" taşıdığını öne sürdü.

Hevi Mustafa, makalede, Afrin'de kendisine bağlı "15 hükümet biriminin" olduğunu ve etnik, dini ya da siyasi görüşüne bakılmaksızın burada yaşayanlara güvenlik başta olmak üzere kamu hizmetlerinin sunulduğunu aktardı.

Mustafa, Türkiye'nin operasyonu öncesinde mühendislik ve sosyal bilimler alanında eğitim veren ve hem kadın hem de erkeklerin öğrenim görebildiği yeni bir üniversitenin de açıldığını belirtti.

Ancak tüm bunlara rağmen yönetim faaliyetlerini yürüttüğü ofisinde bugün oturduğunda Türk jetlerinin bombardımanı ve top atışlarının sesini duyduğunu belirten Hevi Mustafa, söz konusu bölgenin hem din hem de etnik açıdan oldukça farklı grupları içinde barındırdığını ifade etti ve şunları yazdı:

"Nüfusumuzun içinde Kürtler, Araplar, Ermeniler, Ezidiler ve Aleviler de var. Birçoğumuz Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Türk devletlerinin Türk olmayan halklara yönelik uyguladığı soykırımdan kurtulanların torunlarıyız.

"Tüm bu topluluklar, Türkiye'deki İslamcı hükümetin ve bununla bağlantılı cihatçı grupların etnik temizlik yönünde açık açık yaptıkları tehditlere rağmen Afrin'den ayrılmayı reddetti.

"Tüm bu topluluklar Suriye'de demokratik bir alternatif yaratmak için birlikte çalışıyor.

"İşte Erdoğan da bu özgürlüğü yok etmek istiyor. (Erdoğan'ın) güçleri şu ana kadar 18 masum sivili öldürdü. Her ne kadar görünüşte ABD'nin müttefiki olsa da Erdoğan, demokratik bir alternatif olarak Afrin'i ortak kaldırmak amacıyla cihatçı grupları kullanmaya utanmıyor.

"Erdoğan, yalnızca El Kaide'nin Türkiye'nin İdlib ile sınırında gelişmesine izin vermekle kalmadı, bu bölgeye Türk askerlerinin girişini kolaylaştırmak için El Kaide ile koordinasyon içinde hareket etti.

"Erdoğan, El Kaide ile savaşmıyor, aksine onlarla birlikte çalışıyor."

Türkiye, Cumartesi günü Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattı. İlk etapta hava bombardımanıyla başlayan harekat, daha sonra Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) kara birliklerinin Kilis'in Gülbaba ve Suriye'nin Azez mevkilerinden Afrin'e girmeleriyle devam etti.

TSK, şu ana kadar bir askerin yaşamını yitirdiğini açıkladı. PYD'nin silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri'nden (YPG) de 12 kişi öldü. Suriye hükümetine muhalif gruplara yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de 18 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

YPG ve PYD, Türkiye'yi sivil nüfusu hedef almakla suçluyor. Türkiye, harekatta sivil kayıpların önüne geçmek için "her türlü dikkat ve hassasiyetin" gösterildiğini ve sivil kayıplara yönelik haberlerin "kara propaganda ürünü" olduğunu söylüyor.

Mustafa, Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Afrin bölgesini hiçbir zaman kontrol edememiş olmasından dolayı burada ABD'nin varlığının sınırlı olduğunu ve bunun bedelini de kendilerinin ödediğini öne sürdü.

Suriye'nin kuzeyindeki diğer bazı bölgelerden farklı olarak Afrin'de ABD üssü veya askeri gözlem noktalarının bulunmadığını aktaran Mustafa, "Bu durum Erdoğan'ı 'terörle mücadele' kisvesi altında bize karşı savaş açmaya cesaretlendirdi. Kürtlerin tamamını doğuştan doğal terörist olarak görüyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla bir sorunu olmadığını ve harekatın amacının sınırın Suriye tarafında Kürt koridoru değil, "terör koridorunu yok etmek" olduğunu belirtti. Erdoğan, daha önceki konuşmalarında da Afrin'in ardından Menbiç'e operasyon düzenleneceğini söylemişti.

Afrin'den farklı olarak, Menbiç ABD'nin Suriye'de askeri varlığının bulunduğu bölgeler arasında yer alıyor.

ABD'ye SDG için yaptığına benzer bir uçuşa yasak bölge çağrısı

Hevi Mustafa, demokrasi ve özgürlük mücadelelerinin "Erdoğan'ın ihtiraslarının önüne geçtiği için" ve IŞİD ile El Kaide'yi bu bölgeden uzak tuttukları için cezalandırılmamaları gerektiğini vurguladı ve şunları ekledi:

"ABD'nin yürüttüğü diplomasi, Türkiye'nin üzerinde pek etki göstermiyor ve bu durum şaşırtıcı değil. Erdoğan, Esad rejimine karşı demokratik bir alternatifi desteklemedi ve ABD'ye Suriye'de El Kaide'ye karşı mücadelesine yardımcı olmayı kabul etmedi.

"Savunma güçlerimiz, El Kaide'nin şu anda yoğun olarak bulunduğu bölgelerde demokratik düşünce yapısına sahip çok sayıda Suriyeliyi saflarına kattı ve küresel güvenliğe yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için ABD ile birlikte çalışmaya hazırız.

"Bunu yapabilmek için ABD'nin Suriye hava güçlerinin SDG hedeflerini bombalamasını engelleyen ABD ile Rusya arasındaki anlaşmaya benzer bir uçuşa yasak bölgeyi uygulamaya sokması gerekiyor.

"Ancak Washington acele etmeli. Zaman daralıyor."