Dünya

Afganistan'da şiddetin gölgesinde seçim

Ülkede üç yılı aşkın bir gecikmeyle düzenlenen genel seçimlerde en büyük sorun güvenlik

20 Ekim 2018 13:39

Şiddet, güvenlik endişesi, çatışmalar… Afganistan’da halk, günlük yaşamın bir parçası haline gelen bu endişeler eşliğinde genel seçimler için sandık başına gidiyor.

Oy verme işleminin cumartesi sabah saatlerinde başladığı ülkede 2015'te düzenlenmesi gereken genel seçimler güvenlik problemleri ve siyasi çatışmalar nedeniyle ertelenmişti. Bu nedenle bugünkü seçimler gelecek yıl düzenlenmesi planlanan devlet başkanlığı seçimleri açısından belirleyici olması bakımından da kritik önemde.

Gözlemciler düşük katılım bekliyor

Afgan parlamentosunun alt kanadı doğrudan beş yıllık bir dönem için seçilen 250 milletvekilinden oluşuyor. Anayasada mecliste en az 68 koltuğun kadın milletvekillerine, 10 koltuğun göçebe Köçi halkının temsilcilerine, birer koltuğun da Sih ve Hindu azınlıklarının temsilcilerine ayrılması öngörülüyor.

Genel seçimlerde 2 bin 500'den fazla aday yarışıyor. Kadın adayların sayısı ise 417. Toplam aday sayısının yaklaşık yüzde 16'sını oluşturan kadın adayların öne çıkan ortak hedefleri, kadınları ülkede süregelen şiddet ve baskıdan koruyacak, eğitim ve çalışma haklarını garanti altına alacak yasal düzenlemelerde söz sahibi olmak.

Güvenliğin seçmenin en büyük endişe kaynağı olduğu seçimlerde ülke çapında 5 bin seçim merkezinde yaklaşık 54 bin güvenlik görevlisi seçmenlerin güvenliğini sağlamak üzere görev yapacak. Ancak gözlemciler, 8 milyon 900 bin kayıtlı seçmenden sandık başına gidenlerin sayısının alınan önlemlere rağmen düşük kalacağı kanısında.

İstikrarsız güvenlik ve seçimleri etkileyen güç odakları

Kabil'de ikamet eden güvenlik uzmanı Attikullah Amrkhail de halihazırda hükümetin karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun "güvenliği artırmak ve Taliban saldırılarını önlemek” olduğuna dikkat çekiyor. Ülkede seçimlere karşı olan Taliban gibi radikal İslamcı gruplar seçim dönemlerinde saldırı tehditlerini artırıyor. Seçimlerden sadece birkaç gün önce adaylara düzenlenen saldırılar bu seçim döneminde de tablonun farklı olmadığını ortaya koyuyor.

Genel seçimlerde yeniden aday olan milletvekili Abdülcabbar Kahraman, ülkede son iki ay içinde öldürülen onuncu milletvekili adayı oldu. Seçimlerden yalnızca birkaç gün önce milletvekilinin ofisine düzenlenen bombalı saldırıyı üstlenen Taliban, "Meşhur komünist Kahraman'ı biz öldürdük" açıklamasını yaptı.

Ülkede 1996 yılından 2001'e kadar iktidarı elinden bulunduran Taliban'ın yanı sıra Afganistan'ın çeşitli bölgelerinde IŞİD'in güçlenmesi de Afgan yetkililer için birçok yerde seçimlerin düzenlenmesini zorlu bir görev haline getiriyor.

Afgan yetkililer Taliban ve IŞİD'in saldırı düzenleme olasılığının oldukça yüksek olması nedeniyle 2 binden fazla oy verme merkezinde oy kullanılmayacağını belirtiyor.

Afganistan Bağımsız Seçim Komisyonu (IEC) yaklaşık iki ay önce başkentinde Taliban'ın saldırı düzenlediği Gazne vilayetinde ise seçimleri tamamen iptal etti.

Ancak radikal İslamcılar, Afganistan'daki tek güvenlik tehdidi değil. Eski komutanlar da hala ülkedeki nüfuzlarını koruyor. Bu komutanlar yetkililer taleplerini yerine getirinceye kadar IEC'yi bazı bölgelerdeki ofislerini kapatmaya zorladı. Uzmanlar bu grubun seçmenlerin oy vermesini engellemek için yerel militanlarını devreye sokabileceği konusunda uyarıyor.

Diğer yandan güney Kandahar, kuzey Balkh ve batı Herat'taki vilayetlerde bulunan IEC ofisleri yerel güç odaklarının protestoları nedeniyle günlerce kapalı kaldı.

Hile endişesi

Afganistan'da son seçimlerde öne çıkan hile iddiaları yoğun biçimde eleştirilmişti.

Muhalif siyasi partilerin olulşturduğu ittifak, Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ve IEC'yi hükümet yanlısı adaylar lehine manipüle etmekle suçlamıştı. Gani ve IEC bu iddiaları geri çevirmişti.

Hak savunucusu örgütler, bu kez de seçimler için bağımsız bir denetim sağlanmamış olmasından şikayetçi.

"Güvenlik sağlanamazsa seçimler ertelenebilir”

Bağımsız ve Adil Seçim Forumu'ndan Yusuf Raşid ise hükümetin Afgan sivil toplum gruplarının ülke çapında binlerce sandık gözetmeni görevlendirebilmesi için bu gruplara destek vereceğini söylüyor.

Raşid, DW'ye yaptığı açıklamada "Oy verme merkezlerine gönüllüleri yerleştirmeye çalışacağız, ancak tam anlamıyla bir gözetim sistemi olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Raşid, hükümetin bağımsız ve adil seçimler için gerekli önlemleri almada başarısız olması halinde seçimlerin ertelenme ihtimalinin dahi bulunduğunu belirtti.

DW,AP,AFP/SÖ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe