ABD ve Türkiye dışındaki NATO ülkeleri 11 Eylül'e kadar Afganistan'dan çekilmeyi planlarken başkent Kabil'deki uluslararası Hamid Karzai Havalimanı'nın güvenliği pek çok ülkenin endişe duymasına yol açıyor.
Özellikle Batı ülkeleri, havalimanının güvenliğinin sağlanamaması durumunda Kabil'deki diplomatik misyonlarının geleceğinin tehlikeye gireceğini söylüyor. Avustralya ülkedeki büyükelçiliğini kapatacağını açıklayan ilk ülkelerden oldu.
Türkiye ise bu havalimanının güvenliğini sağlamak için Afganistan'da kalmayı değerlendiriyor.
ABD'den bir heyet bugün Türkiye'ye giderken Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gazi de görüşmeler için Washington'a gitti. Öte yandan Taliban, Türkiye'nin Afganistan'da kalmasına karşı.
Peki Afganistan'da Taliban'ın etkinliği ne durumda? Ülkedeki son gelişmeleri inceledik.
Askeri durum nedir?
ABD askerleri ülkeden çekilmeye devam ederken Taliban Afganistan'daki 421 ilçenin 80'ini kontrol ettiğini öne sürüyor.
BM Afganistan Özel Temsilcisi Deborah Lyons'un, dün BM Güvenlik Konseyi ile paylaştığı bilgiye göre bu ilçelerin 50'den fazlası Mayıs ve Haziran'da Afganistan kontrolüne geçti, örgüt son dönemde saldırılarını artırdı.
Taliban bu hafta da Tacikistan sınır kapısının bulunduğu Şer Kan Bandar'ı ele geçirdi.
Taliban, Afgan ordusunun çatışmadan geri çekildiğini söylüyor. Bu, hükümetin geceleri güçsüz istihkamları bırakarak daha stratejik noktaları koruma kararıyla ilişkili bir durum.
Buna karşılık gündüzleri de Taliban militanlarını ortalıkta görmek kolay değil.
Öte yandan Fransız haber ajansı AFP'ye göre iki güç çatıştığı zaman genellikle Afgan ordusu büyük kayıplar veriyor.
Eşref Gani son günlerde genelkurmay başkanı ve savunma bakanını değiştirse de tabloda büyük bir değişim olmadı.
AFP'ye konuşan Uluslararası Kriz Grubu'ndan Andrew Watkins "Taliban büyük kentlerin çevresinde güçlerini artırıyor ama bu kısa süre içinde o kentleri almaya çalışacakları anlamına gelmiyor" diyor ve ekliyor:
"Kabil'in düşüşü yakın değil. Taliban askeri açıdan karşı koyulamaz bir güç değil."
BM Özel Temsilcisi Lyons ise Taliban'ın her bölgenin başkentlerinin etrafını ele geçirmeye çalıştığını söylüyor ve "Yabancı güçler çekildikten sonra bu kentleri ele geçirmeye çalışabilirler" diyor.
Siyasi durum nedir?
AFP'ye konuşan üst düzey yetkililer, Eşref Gani'nin Kabil'de sıkı korunan yeşil bölgedeki sarayında giderek yalnızlaştığını, çevresinde arkadaşı kalmadığını söylüyor.
Batılı bir diplomat "Yalnızca 3-4 kişiyi dinliyor. Bunların arasında özel kalemi, ulusal güvenlik danışmanı ve tabii ki eşi var" diyor.
Gani geçiş sürecinde Taliban'ın da hükümette bir rol almasını ve ardından özgür seçimler yapılmasını istiyor. Bunu reddeden Taliban ise ülkeyi kendi kontrolü altındaki bir emirliğe dönüştürmeyi hedefliyor.
ABD ve NATO askerleri ülkeden çekilirken taraflar bir anlaşmaya varamadı.
AFP'ye konuşan Kabil merkezli siyasi analist Seyit Nasır Mosavi "Gayrimüslim güçlerle savaştıkları yıllarda daha da radikalleşmiş olma ihtimalleri yüksek" diyor.
Afgan halkı ne düşünüyor?
AFP'nin aktardığına göre imkanı olan herkes ülkeden çıkmanın peşinde. Çoğu kişinin ilk tercihi Türkiye.
Devlet yetkililerinin de önemli bir kısmının ailelerini ülke dışına çıkardığı aktarılıyor.
ABD ve diğer NATO ülkeleri ise Afganistan'da kendileri için çalışmış kişilere vize vermekte zorlanıyor.
Bu kişiler Taliban'ın yönetimi ele geçirmesi durumunda saldırıya uğramaktan endişeleniyor.
Taliban ise "pişmanlık gösteren" kişilere bir zarar vermeyeceklerini, diplomatlar ile uluslararası yardım kuruluşlarının çalışanlarının güvenliğini garanti edeceklerini söylüyor.
Öte yandan Taliban'a bu konuda güven son derece düşük. 1998'de İran Konsolosluğu'na girerek çoğu diplomat 11 kişiyi öldürmeleri, iki yıl önce de Birleşmiş Milletler binasında bulunan Eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah'ı kaçırarak işkenceyle öldürmeleri hâlâ hafızalarda.
Bu yıl 9 Haziran'da da uluslararası mayın temizleme vakfı Halo Trust'ın 10 çalışanı ülkenin kuzeyinde öldürüldü. Saldırıyı IŞİD üstlendi, hükümet Taliban'ı suçladı, Taliban ise suçlamayı reddetti.
Afganistan'da sokaktaki insanların çoğu ise on yıllardır süren savaşın bitmesini istiyor.
Çatışmasız geçen son dönem olan 1960'lar pek çok kişi tarafından "altın dönem" olarak anılıyor.
AFP'ye konuşan Afgan Kadınlar Ağı'ndan Mary Akrami de "Herkes barış istiyor. Afgan halkının çoğu barış yüzü görmedi" diyor.
Başkent Kabil'de Mayıs ayında bir okul yakınlarında patlayan bir bomba nedeniyle çoğu kız 85 öğrenci hayatını kaybetmişti.
Taliban'ın güçlenmesiyle birlikte pek çok aile kızlarını okula gönderirken endişeleniyor.