Uluslararası Af Örgütü'nün yıllık insan hakları raporunda Türkiye, 'binlerce kişiyi adil olmayan yargılamalar sonucu mahkum edip cezaevlerinde çürümeye bırakarak ifade özgürlüğü haklarını ihlal etmekle' eleştiriliyor.
Raporda, reformlara rağmen ifade özgürlüğünün kısıtlı kaldığına; polisin barışçıl gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullandığına dikkat çekiliyor, 'Devlet görevlilerinin gerçekleştirdiği iddia edilen insan hakları ihlalleri ile ilgili soruşturmalar ve kovuşturmalar kusurluydu' deniliyor.
amnesty.org'un haberine göre, vicdani retçi Halil Savda, piyanist Fazıl Say ve gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener hakkında açılan davalar ve KCK davaları da raporda yer alıyor. Uludere bombalaması konusunda etkin soruşturma yürütülmemesi ve faillerin cezasız kalması eleştiriliyor.
Türkiye’nin insan hakları karnesi başlıklı bölümde yer alan ifadeler şöyle:
Türkiye özeline baktığımızda gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri raporda ifade özgürlüğü hakkı, işkence ve kötü muamele, aşırı güç kullanımı, cezasızlık, adil olmayan yargılanmalar, silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlaller, vicdani retçiler, mülteciler ve sığınmacıların hakları, LGBT bireylerin hakları, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet başlıkları altında incelendi.
Türkiye’de sınırlı yasal reformlara rağmen ifade özgürlüğü kısıtlı kaldı. Polis barışçıl gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullandı. Devlet görevlilerinin gerçekleştirdiği iddia edilen insan hakları ihlalleri ile ilgili soruşturmalar ve kovuşturmalar kusurluydu. Terörle mücadele yasası uyarınca adil olmayan yargılamalar devam etti.
Bombalı saldırılar sivillerin yaşamına mal oldu. Vicdani ret hakkını tanımak ve cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığı yasaklamak için herhangi bir adım atmadı. Türkiye, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele etmek için daha güçlü yasal koruma yöntemleri benimsedi ancak var olan mekanizmalar iyi bir biçimde uygulanmadı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, “Türkiye giderek artan etkisini hem içerde hem de çevresindeki ülkelerde insan hakları ve demokrasinin güçlenmesi için kullanmalı. Türkiye için en önemli amaç insan hakları ve demokraside liderlik olmalıdır” dedi.
Vicdani retçi Halil Savda, piyanist Fazıl Say, gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener, Ragıp Zarakolu ve Büşra Ersanlı ifade özgürlüğü konusunda raporda adı geçen isimlerdi. ODTÜ’de yaşanan olaylar, Hrant Dink davası, Uludere bombalaması, Engin Çeber davası ve Cihan Kırmızıgül davası da rapora konu oldu.