Adli Tıp Kurumu’nun sicili giderek kabarıyor. Öz babasının tacizine uğrayan engelli kız çocuğu için ‘Bir şey anlamamıştır’ raporu veren Üzmez’i üzmeyen heyet babayı da hapisten kurtardı.
Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez ve Satranç Hocası Halil Sertaç Dalkıran dosyalarındaki raporları nedeniyle Adalet Bakanlığı’nca inceleme başlatılan Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun, bir başka çocuk istismarı olayında yine çok tartışılacak bir rapora imza attığı ortaya çıktı.
Kurul bu kez, öz babasının cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen B.E’nin, beden ve ruh sağlığının bozulmadığına karar verdi. Ancak Kurulun bu rapordaki gerekçesi, diğer raporlardan çok daha çarpıcıydı. B.E’nin cinsel istismar edildiği tarihte 12 yaşını bitirmediğini belirten Kurul, olayın ahlaki kötülüğünü algılayamadığı için psikolojik olarak da zarar göremeyeceğine karar verdi. Bu akıl almaz gerekçeyle verilen rapor, tutuklu yargılanan M.E’nin tahliye olmasına neden oldu.
Öğretmeni ihbar etti
Olay Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’ne yapılan bir ihbarla başladı. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yaşayan B.E (11) isimli kız çocuğunun, öz babasının cinsel istismarına uğradığı ihbar edildi. İhbarı yapan B.E’nin öğretmeniydi. B.E okulda hırsızlık yapmış ve neden hırsızlık yaptığı sorulduğunda babasının istediğini söylemişti. Babasını sevip sevmediği sorulduğunda “hayır” diyen B.E, “Babasının bacaklarının arasına bir şey soktuğunu ve canının acıdığını” anlattı. Bacaklarının arasına ne soktuğunu göstermesini istendiğinde ise, öğretmenler odasındaki insan vücudu maketindeki cinsel organı gösterdi. B.E’ye babasının bunu başka kimseye yapıp yapmadığı sorulduğunda ise “benden başka anneme de yapıyor” cevabını verdi.
‘Babam yaptı’ yazdı
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi bu ihbar üzerine harekete geçti. İlçe kaymakamı durumdan haberdar edilerek, B.E ve annesi Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Müdürlüğü’ne getirildi. B.E. burada uzmanlara babasının yaptıklarını anlattı.
Uzmanlar B.E’nin zihinsel gelişiminin 6 yaş düzeyinde olduğunu belirledi. B.E’ye iyi dokunma ve kötü dokunma tanımları yapıldı ancak bu dokunma biçimlerini ayırt edemediği tespit edildi. B.E’ye nerelerinin öpüldüğü sorulduğunda dudağını, boynunu ve cinsel organını gösterdi. Kimin öptüğü sorulduğunda çekingenleşen B.E, yazması istendiğinde önündeki kağıda “babam” diye yazdı.
Üzmez bugün tutuklanabilir
Adli Tıp, tecavüzü akladı!
Baba tutuklandı
Heyet B.E’den alınan bilgilerin güvenilir ve tutarlı olduğunu, babasının cinsel istismarına maruz kalan çocuğun korunma altına alınması gerektiği, baba M.E hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 Şubat 2008 tarihli iddianamesiyle, M.E’nin öz kızına cinsel istismarda bulunduğu ve yargılanması istendi. M.E tutuklanarak cezaevine girdi. M.E 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada tutuklu yargılanırken, Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’ndan beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair rapor istendi.
Yine aynı heyet
Yine aynı Kurul bu kez 5 üyesiyle M.E’nin tahliye olmasına neden raporu verdi. Heyet bu kez Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Yalçın Ergezer, Adli Tıp Uzmanı Dr. Gökhan Eriş, Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Özkara, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Emir’den kuruluydu.
Aynı raporla serbest
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10 Temmuz 2008’de gönderdiği yazıya 15 günde yani 25 Temmuz 2008 tarihli raporla yanıt verildi. Raporda şöyle denildi:
“Çocukların 12 yaşının bitiminden evvel tecavüz olayının ahlaki redaetini (ahlaki kötülüğü) idrak ve fiile ruhsal yönden mukavemet etmesine imkan verecek psikoseksüel olgunluğa erişmemiş olduğunun klasik tıbbi bilgiden olduğu, bu duruma göre B.E’nin 2006-2007 yıllarında mağduresi bulunduğu olayın ahlaki kötülüğünü idrak edemeyeceği, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, mağduresi bulunduğu olay nedeniyle beden ve ruh sağlığının bozulmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur.” M.E. tahliye edildi.