Gündem

Adana Barosu: MİT TIR'ları soruşturmasında yetki gaspına yol açacak hukuksuzluklar var

MİT'e ait olduğu öne sürülen 3 TIR'la ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada şüpheliler müdafilerinin dosya örneği talepleri 'devlet sırrı' gerekçesiyle reddedildi

16 Mayıs 2014 10:05

Adana Barosu, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen MİT'e ait olduğu iddia edilen 3 TIR'la ilgili soruşturmaya ilişkin,  dosyada "devlet sırrı" niteliğinde evraklar bulunduğu gerekçesiyle şüpheliler müdafilerinin soruşturma dosyasının tamamına ilişkin örnek alma talebinin Başsavcılık tarafından reddedilmesinin  yetki gaspına yol açacak şekilde bir hukuksuzluk olduğunu savundu. Baro, "CMK 125'e göre dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden hangisinin 'devlet sırrı' niteliğine haiz olduğuna ancak mahkeme hakimi veya heyeti karar verebilecektir" diyerek, Cumhuriyet Savcılığı'nın "sahip olmadığı bir yetkiyi kullandığını" belirtti.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklama şöyle:

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekte olan 2014/19640 sayılı soruşturma evrakında, yani kamuoyunda Jandarma tarafından durdurulan MİT'e ait olduğu iddia edilen 3 TIR'la ilgili yürütülen soruşturmada şüpheliler Müdafilerinin vekalâtname sunarak dosyanın tamamının bir örneğini talep ettikleri,  ancak  Cumhuriyet Savcılığı'nın dosyada ' devlet sırrı' niteliğinde evraklar bulunduğu gerekçesiyle bunların dışındaki evrakların fotokopilerinin alınabileceğine dair verdiği karar üzerine Adana 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne itiraz yapılmışsa da itirazın reddine karar verilmiştir. CMK 153, 157/1 ve Avukatlık Yasası'nın 2. maddesi, 06.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri, Yazı işleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği'nin 54. maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde Cumhuriyet Savcılığı sahip olmadığı bir yetkiyi kullanarak hatta yetki gaspına yol açacak şekilde, dosya içerisinde 'devlet sırrı' niteliğinde belge olduğu gerekçesiyle örnek alma hususunda, şüpheliler müdafilerini kısıtlaması hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Çünkü CMK 125'e göre dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden hangisinin 'devlet sırrı' niteliğine haiz olduğuna ancak mahkeme hakimi veya heyeti karar verebilecektir. Ancak bu soruşturmada Cumhuriyet Savcısının devlet sırrı niteliğinde belge olduğuna dair vermiş olduğu karar,  hukuka aykırıdır.

6526 sayılı kanun ile CMK'nın 153. maddesinin 2, 3 ve 4 fıkraları yürürlükten kaldırılmış olup şüpheli müdafiinin dosya inceleme ve istediği belgelerin bir örneğini almasının önünde yasal hiçbir engel kalmamıştır. Sulh Ceza Mahkemesinin gerekçe belirtmeksizin itirazın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.

07.05.2014 tarihinde Adana Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma neticesinde iddianame hazırlayarak Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğunu basın yoluyla kamuoyuna duyurmuştur. İddianame henüz değerlendirme aşamasında olup, 12.05.2014 ve 13.05.2014 tarihlerinde Star ve Yeni Şafak gazetelerinin nüshalarında iddianamenin kabul edildiğine yönelik ve müdafilerin dahi erişemediği şüphelilerin isimleri de yazılarak haber yapılmış ise de iddianamenin henüz değerlendirme aşamasında bu bilgilerin basın yoluyla kamuoyuna sunulması soruşturmanın ve kovuşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülüp yürütülmediği hususu son derece kaygı vericidir.

Star ve Yeni Şafak gazeteleri henüz kovuşturma yapılıp bir hükme bağlanmayan söz konusu soruşturma ile ilgili kamuoyunda son günlerin moda deyimiyle "algı yönetimi" yapılmak suretiyle "kumpas", "hain", "paralel yapı", "komplo" tanımlamalarına yer vererek gerçek dışı yorumlarla haberler sunulmuştur. Şüpheliler için istenilen cezayla adeta kamuoyu önünde yargısız infaz yapılarak masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı zedelenmiştir. Konunun takipçisi olduğumuzu ve her türlü bilgi sızdırma ve gerçek dışı haber ve iddialara karşı tüm gerçekleri kamuoyu ile paylaşacağımızı saygıyla bildiririz.