T24 - 10 yıl sonra tamamlanabilen 'Hayata Dönüş' iddianamesi, devlet görevlilerinin, 12 mahkûmun ölümü, 29'unun yaralanmasıyla ilgili davayı engellemek için gösterdiği çabayı gözler önüne serdi. Jandarma operasyona katılanları yıllarca bildirmedi, valilik soruşturma izni vermedi.
Bayrampaşa Cezaevi’nde ‘Hayata Dönüş’ operasyonu sırasında 12 tutuklu ve hükümlünün ölümü, 29’unun yaralanmasıyla ilgili devletin, ‘adalete’ direnişi iddianameye yansıdı. Jandarma yıllarca isim bildirmediği gibi, ‘operasyona katılanlarla ilgili bilgi ve belgeye rastlanmadığını’ yazdı. Savcı Raif Bıkmaz, İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni istedi. Valilik “Hayır” dedi. Bölge İdare Mahkemesi, kararı bozdu. Fakat bu kez ön inceleme için atanan jandarma yarbay, “Jandarma görevini yaptı” deyince başa dönüldü. Savcı Bıkmaz, yine izin istedi, valilik yine “Olmaz” dedi, mahkeme yine bozdu... Fakat 10 yıllık hukuksuzluk sarmalından galip çıkan, ‘adalet’ oldu.
Bakırköy Savcılığı, 15 Ocak 2002’de İstanbul Jandarma Komutanlığı, Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı, Halkalı Jandarma Tabur Komutanlığı ve Bayrampaşa Cezaevi Koruma Tabur Tabur Komutanlığı’ndan ayrı ayrı operasyonun planını ve katılanların listesini istedi. İstanbul Jandarma’dan 16 Mayıs 2002’deki yanıtta; Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’nın tutukluların olduğu koğuşa fiili müdahalede bulunduğu belirtildi. Ancak personelin listesi gönderilmedi. İddianameye göre savcılıktan ısrarla bilgi saklanıyordu: “Müteaddit yazışmalara rağmen bilgi alınamamıştır.”
Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı, 9 ve 24 Mart 2006’da, ‘Operasyona katılanlarla ilgili bilgi ve belgeye rastlanmadığını’ söylüyordu.
Bu arada savcılık, 8 Mayıs 2003’te İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni istedi. Valilik 25 Ağustos’ta “Hayır” dedi. Karar 16 Mart 2004’te İdare Mahkemesi’nden döndü. Bu doğrultuda Jandarma Yarbay Lütfi Cive tarafından ön inceleme yapıldı. Cive’nin raporu jandarmanın savunması gibiydi:“Jandarmanın hükümlü ve tutukluların çıkardıkları isyanın bastırılmasında yetkili mercilerin talebi üzerine görev yaptığı, aşırı ve orantısız güç kullanmadığı, hiçbir tutuklu ve hükümlüye suimuamelede bulunmadığı, tahriklere kapılmadığı...”
Yeniden başa dönüldü. Valilik bu gerekçelerle 2 Nisan 2005’te soruşturma izni vermeyince savcılık yeniden itiraz etti. İdare Mahkemesi 28 Haziran 2005’te itirazı kabul etti. Bu kez Jandarma Albay Mustafa Yiğit ön inceleme için atandı. Yiğit’in raporundan hareketle Valilik yine soruşturma izni vermedi. Tekrar itiraz, tekrar bozma...
İddianame 10 yıl sonra tamamlanabilirken yer verilen Adli Tıp Raporu’na göre, ölenlerden Mustafa Yılmaz, Murat Ördekçi, Cengiz Çalıkoparan, Fırat Tavuk’un cesetlerindeki kurşun yarasının daha sonra ‘kenarlarından kesilerek genişletildiği’ belirtildi.
Bayrampaşa Cezaevi’nde, F tipi hücre sistemine geçişi engellemek için başlatılan ölüm oruçlarına yönelik 19 Aralık 2000 tarihli ‘Hayata Dönüş’ operasyonuna yönelik soruşturma 10 yıl sonra tamamlanmıştı. İddianamede 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüne, 29’unun yaralanmasına yol açan operasyonda ölümlerden 39 er sorumlu tutulmuş ve haklarında, ‘kasten öldürme’ iddiasıyla, 12’şer kez müebbet istendi. Şüphelilerin ayrıca 29 tutukluyu öldürmeye teşebbüsten ayrı ayrı 29 kez dokuz-15 yıl hapsi talep edilmişti. Şüpheliler Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.