Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'FETÖ' soruşturmaları kapsamında 4 bini aşkın hâkim ve savcının görevden uzaklaştırıldığını açıkladı.
"Şu ana kadar incelenmeyen hâkim-savcı kalmadı" diyen Bozdağ, "Bunların, DEAŞ'ın teröristlerinden hiçbir farkı yok" ifadesini kullandı.
Bozdağ, hukuk devletinin olmazsa olmaz şartlarından biri yargının bağımsızlığı olduğunu söylerken, "Şimdi herkes kılıcı eline almış, şu FETÖ'cü, bu FETÖ'cü diye kesmeye bakıyor... Bu çarpıklıktan Türkiye'nin çıkması lazım" diye konuştu.
Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Yargıyı yıpratmak için bugün çok büyük kampanyalar yürütüldüğünü savunan Bozdağ, “Bunu hem siyaset hem medya hem Türk yargısı üzerinde hesabı olanlar yapıyor. Yatıyorlar, kalkıyorlar; hakimlere, savcılara saldırıyorlar. Niye yapıyorlar? İstedikleri gibi karar çıkmadığı için yapıyorlar. İstedikleri gibi iddianame tanzim edilmediği için yapıyorlar. Eğer istedikleri gibi karar çıkarsa da onları ‘Ankara’da hakimler, savcılar var’ diye kutsuyorlar. Bu çarpıklıktan Türkiye’nin çıkması lazım. Her gün hakimler ve savcılar üzerinde böylesi baskılar kurulunca biz, yargı hakkında oluşan bu kötü algıyı nasıl değiştireceğiz?” dedi.
İsim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: “Biz demiyoruz ki ‘Yargı, kararlar eleştirimesin’. Elbette eleştirilecektir; ama bunu yaparken de insaf ve hakkaniyet ölçüsünü elden bırakmamak lazımdır. Ana muhalefet partisinin lideri, YSK’nın başkan ve üyeleriyle kendi istediği gibi karar vermeyen herkese hakaretin, suçlamanın, iftiranın alasını yapıyor. Sonra da çıkıyor ‘Yargıya güven işte böyle’ diye konuşuyor. Sen her gün yargının aleyhinde böyle konuşursan nasıl biz bunu ayağa kaldıracağız? Onun için herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım. Yargıçların, savcıların herkesten çok dikkat etmesi lazım”
"Sosyal medya denen canavarı kullanmayın"
Yargı mensuplarının sosyal medya paylaşımlarının da üzerinde duran Adalet Bakanı Bozdağ, şunları söyledi: “Bazı hakim ve savcılar, sosyal medya üzerinden siyasal paylaşımlar veya gündelik hadiselere dair paylaşımlar yapıyor. Sizi herkes izliyor. Sizin o paylaşımlarınızı gören kişiler, sizin belli konulardaki kanaatlerinizi öğrendikten sonra davalarının size gelmesinden endişe duyar. Onun için sosyal medyada çalakalem her konuda yazıp ve gündelik, siyasal tartışmaların tarafı olmak, size güç katmaz. Sizin elinizdeki gücü alır ve sizi zayıflatır. Kendinizi zayıflatmayın, elinizdeki gücü kaybetmeyin. Görevde olan hakim ve savcılarımıza diyorum ki bu sosyal medya denen canavarı kullanmayın. Ben bunu söyleyince de bazıları diyor ki ‘Aman, bak düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı’. Hayır, ben ona karşı çıkmıyorum. Benim dediğim şey, milletin yargıdan beklentileri var. Ben kendim, 7/24 bana söven birinin önüne benim dosyamın gitmesini istemem. Sosyal medyadan bakıyorum, adam çakıyor. Sonra öğreniyorsun hakim, savcı. Siz o hakime ve savcıya güvenemezsiniz”
"Herkes kılıcı eline almış, 'Şu FETÖ'cü,
bu FETÖ'cü' diye kesmeye bakıyor"
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin de açıklamalarda bulunan Bozdağ, “Şimdi FETÖ hakkında ağzını açıp konuşan bir sürü insan görüyorsunuz; medyada, siyasette, her yerde. Marifet bugün konuşmak değil; marifet 17 Aralık’ta adam gibi durup, adam gibi konuşmaktı. O gün konuşan var mıydı? Şimdi herkes kılıcı eline almış. ‘Şu FETÖ’cü, bu FETÖ’cü’ diye kesmeye bakıyor. ‘FETÖ’cü’ diye kesmeye kalktıkları, 17-25 Aralık’ta ve sonrasında FETÖ’cülere karşı en önde mücadele eden insanlar. İşte HSYK üyelerimiz, bu anlamda gerçekten Fetullahçı Terör Örgütüne karşı Türkiye’de gerçeği doğru zamanda gören ve bu çerçevede adımlar atan çok önemli kararlarına altına imza attılar” dedi.
"Türk yargısı içinde 4 bini aşkın hakim ve savcı FETÖ bağlantıları nedeniyle görevden uzaklaştırıldı. Şu anda incelenmeyen hakim ve savcı kalmadı.
"Bunların, DEAŞ'ın teröristlerinden
hiçbir farkı yok"
FETÖ, haşhaşilerden oluşan bir terör örgütüdür. DEAŞ'ın teröristleriyle bunların ne farkı var? Öldürdüğü cennete gidecekmiş, masummuş. Kendi de cennete gidecekmiş ama. O zaman Allah yok demektir. Ha şa. Bunları öyle inandırıyorlar. Hakim böyle inanıyor, savcı böyle inanıyor, asker böyle inanıyor. Böyle inancı olan devletine, milletine hizmet edebilir mi? FETÖ, Türkiye düşmanları ile çalışan hain bir örgüttür. PKK içerisindeki istihbarat elemanlarının listesini verdiğinizde, bunların bir bölümünü infaz ediyor. Nice anaları ağlattılar. Yabancı parlamentolardaki vekillere, oluk gibi para aktardılar. Türkiye'yi eleştirin, Türkiye'yi yerin dibine geçirin. Türkiye zarar görsün, Türkiye yıkılsın. Bu hainlik değil midir?
"Haşhaşi bir örgüt"
Sizin karakteriniz nerede kalıyor, ahlakınız nerede kalıyor? Kod adı veriyor, senin adın nerede kalıyor? Fethullahçı terör örgütü, kalpleriyle anlamayan, gözleriyle görmeyen, kulaklarıyla duymayan, haşhaşi bir örgüttür.
"Örgütün talimatı ile savunma yapıyorlar"
Açılan davaları takip ediyorsunuz. Darbenin içinde bulunmuş. Bombalıyor, yakıyor, yıkıyor, görüntüler ortada. Bunların hepsini inkar ediyorlar. Güneş ortada, bu güneş değil diyor. Talimat veriyor, her şeyi reddedeceksiniz. Örgütün talimatı ile savunma yapıyorlar. Ya suç üstü yakalanmış adam, her şey ortada. O ben değilim diyor. Parmak izi çıkıyor evde, o ben değilim. Adil Öksüz ile yolda konuşuyor Kemal Batmaz. 'Ne konuştunuz?' diyorlar. 'Bir şey sormuştu o bana' diyor. Herkesi sersem, kainatın ahmakını da dahi görüyor. Hakimlerin, savcıların aklıyla alay ediyorlar. Hukukla alay ediyorlar. Vicdanla alay ediyorlar. Bunlar omurgasız dedim ya, adam gibi çıkıp 'Ben darbe yaptım' deme adamlığını gösteremiyorlar."