Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadın cinayetlerine ilişkin konuştu. Gül, "Emine Bulut'lar, Ayşe Tuğba'lar, Özgecan'lar, Ceren Özdemir'ler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız" dedi. Bakan Gül, olaylara geniş ve bütünlüklü bir perspektiflikle yaklaşmak gerektiğini belirtti.
İstanbul’da Adalet Bölge Değerlendirme Toplantısı'nda kadın cinayetlerine ilişkin konuşan Bakan Gül, "Bu konuda ne yapabiliriz, nerede eksiğimiz var, hangi konunun üzerine gitmeliyiz? Vakit kaybetmeden bu konunun üzerine gitmeliyiz" ifadelerini kullandı.
"Aile içi şiddete, kadına yönelik şiddet olaylarında bir merhem sürmek değil, kalıcı bir neşter vurmak devletin tüm kurumlarının ortak çabasıyla toplumun bütün kesimlerinin gayretiyle mümkün olacaktır. STK'lar eğitim camiası ve medya sorunun temeline inerek bu mücadeleyi sürdürebilir" diyen Bakan Gül, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yargı teşkilatımız da dinmek bilmeyen bu çığlık, bu feryat karşısında en yüksek kararlılıkla ve büyük bir özenle üzerine düşeni yaparak iş birliğinin etkin bir parçası olmalıdır. Emine Bulut'lar, Ayşe Tuğba'lar, Özgecan'lar, Ceren Özdemir'ler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız. Olaylara geniş ve bütünlüklü bir perspektiflikle yaklaşmak gerekiyor. Kadına karşı şiddet vuku bulduysa devamı gelebilir ve öncesi olabilir. Olayın öncesini bir bütün olarak değerlendirip aile hukukunun ve ceza muhakemesinin ön gördüğü koruma tedbirlerini süratle ve durumun gerektirdiği ölçüde uygulamanın gerektiği hepimizce malumdur.
Değerli yargı mensupları mahkemelere savcılıklara gidip gelen şeyler sadece dosyalar değildir. her dosyayla beraber bir insan hikâyesi, her ilanla bir insan hikâyesine temas edilmektedir. Her dava bir insan hayatını ilgilendirmektedir. Bu bekleyişin en kısa sürede adaletle sonuçlandırılması da milletimizin ortak beklentisidir. Yürütme olarak ülkemizin layık olduğu evrensel standartlarda reformları hazırlıyor, stratejileri belirliyor ve politika üretiyoruz. Reform paketlerimizin kanunlaşması Meclisimizin takdir ve iradesindedir. Ancak bütün bu gayretlerin sonuca ulaşması hukuk düzenimizin bu reformlarla daha ileriye ulaşması uygulamanın, düzenlemelerin ruhuyla sahiplenilmesiyle ancak mümkündür. İyi kanun iyi uygulama ile hayat bulur. Hatta iyi uygulama yasa koyucuya yön vermeli, daha yüksek standartlarda düzenleme yapılmasını teşvik etmelidir. Reformumuzun sahiplenilmesi ve düzenlemelerin iyi uygulanması halinde özgürlük ve güvenli dengesi oluşacak milletimizin adalet beklentisine uygun daha iyi yargısal işleyişler hayata geçecektir."
Gül açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı:
"Türkiye'de açık ve kapalı cezaevi uygulamaları yeni değildir"
"Acımız çok büyük. Ceren yavrumuza Allah'tan rahmet diliyoruz. Her ölüm, böyle acı bir cinayet vicdanımızı derinden yaralıyor. Bu tür hadiselerin asla yaşanmaması hepimizin ortak dileğidir. Caninin açık cezaevinde infazını yaparken, 1 Aralık'ta firar ettiği görülüyor. Ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca hemen yakalama kararı çıkartılıyor. Polisler yakalamaya çalışırken bu esnada menfur cinayet işleniyor. Tekrar Ceren kardeşimize tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum. Bu arada da cani iki polis arkadaşımızı da yaralıyor. Özellikle bu tür uygulama sonrasında da başsavcılığımız konuyu bütün yönleriyle soruşturma için çalışmalara başlamıştır. Adli yönden bütün süreç titizlikle takip edilmektedir. Tutuklama sevke dildi, mahkemece de tutuklandı. Bu caninin en ağır cezayı, hak ettiği cezayı alacağına inancımız tamdır. Bu konu ile ilgili de bakanlık olarak da idari soruşturma başlatılmıştır. Açığa alınması, firari tüm yönleriyle soruşturulmaktadır. Bu konuda da mevzuata aykırı bir durum var mı bu yönleriyle incelenmektedir. Türkiye'de açık ve kapalı cezaevi uygulamaları yeni değildir. Bu yönlerle ilgili elbette bir çalışmanın yapılması ihtiyaç olan tüm çalışmaların hayata geçirilmesi de her türlü öneri ve çalışmayla yapılmalıdır.
Açık cezaevinin koşulları bugün belirlenmedi. Türkiye'de uzun zamandır uygulanan bir sistemi var. Ama bu sistemle ilgili, uygulamada yaşanan bu hadiselerle ilgili tekrar gözden geçirme, daha iyileştirme, bu konuda yasal ve idari olarak neler yapılabilir elbette çalışılacaktır.
(Şiddeti Önleme Merkezleri) Şiddeti önlemede 6284 önemli bir kanun. Bu konuda da kadınlara verilen hakların daha da genişletilmesi bizim ortak perspektifimizdir. Hiçbir haktan geriye gidilemez. Hangi adım atılması gerekiyorsa bu adımın daha da genişletilerek atılması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle ŞÖNİM'ler çok büyük bir çalışmayla ve büyük bir ihtiyacı kurulmak için kuruldu. Çok önemli bir müessese. Ancak avukatın ŞÖNİM'de kadının yanında yer alması çok önemli. TÜrkiye Barolar Birliği ile de görüştük. Metin Beyle görüştük. Bu konuda bir protokol üzerine çalışıyoruz. Kadın, bir olayla ilgili geldiğinde yargısal, idari süreçte her zaman yanında olacağı bir avukatı devlet olarak desteğini vereceğiz. ŞÖNİM'E gittiğinde savunmadan birini yanında görecek ve tüm süreçte de yanına olacak."