Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, geçmişte FETÖ ile ilgili söylediği, "Bu ülkenin yetiştirmiş olduğu değerli bir kıymettir” ifadesine yönelik eleştirilere; “O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş... Sizi davet ediyorlar bir derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz?" karşılığını verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Ceza ev İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’ın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifleri, 2023 yılı bütçe kanun teklifleri ile Sayıştay raporları görüşüldü.
Gün boyunca milletvekillerinin söz alarak yaptığı eleştirilere ve sorduğu sorulara cevap veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ ile ilgili gelen eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“Ben FETÖ’yü yargıdan silen adamım”
Ben 25 Aralık 2013’te Adalet Bakanı oldum. Ben FETÖ’yü yargıdan silen adamım. FETÖ ile mücadeleyi en üst düzeyde yapan adamım. Bakan olduktan sonra HSK’daki herkesin görevine son veren kanunu getirdik. Adalet Akademisindeki görevlere son verdik, bakanlıkta büyük ayıklama yaptık. Bütün çalışmalarımızı Yargıtay’dan, Danıştay’dan, yargının içinde FETÖ’yü ayıklamak için yaptık. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün aleyhine konuşan çoğaldı ama biz 15 Temmuz’dan önce 17/25 Aralık’la birlikte FETÖ’ye karşı hem hukuk yoluyla, hem de hukuk içi yöntemlerle mücadeleyi başlatmışız. Şimdi Bank Asya’ya karşı yargı bir karar vermiş, FETÖ’nün terör örgütü kimliği ortaya çıkmış, orada gidip kapının önünde savunanlar terör örgütü ile irtibatlandırılmıyor, itham edilmiyor ama daha hiçbir vasıf yokken konuşulmuş bir söz getirilip yapıştırılıyor. STV, Zaman gazetesi ile ilgili süreçler işlerken de öyle. Kapılarında kim durdu? Hakeza şimdi KHK’lıları iade edeceğiz, KHK’lılar kimler? FETÖ ile üyelik, iltisak, irtibat içinde olduğu değerlendirilerek kamudan uzaklaştırılanlar. Şimdi bunu söyleyen başka yerde olacak, ben başka yerde olacağım.
“O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık”
15 Temmuz’da bu Meclis’in çatısı altında CHP’li de çok kıymetli arkadaşlarım vardı. Bir kısmı da burada, diğer partilerden de arkadaşlarımız vardı. Benim o sözümü ikide bir pişirip pişirip koyanlar 15 Temmuz’da söylediklerimi hiç görmediler. Biz terör örgütü vasfı çıktıktan sonra, FETÖ terör örgütüdür, Fetullah Gülen terörist başıdır, vatanımıza, milletimize, dinimize ihanet etmiş hain oğlu haindir, bütün ekibiyle beraber ABD’ye uşaklık yapıyor. Biz bunu görüyor ve gördükten sonra tavır koymuşuz. Bunun gereğini de yapıyoruz. O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş. Birisi cinayet, suç işlemeden siz onun hakkında olumlu bir şey söylediniz, sonra geldi birini vurdu. Katil dediğinizde gitti terör eylemi yaptı, terörist dediğinizde geldi Meclis’i bombaladı, 251 vatandaşımızın şehit olmasında eli var.
“Ben FETÖ ile hiçbir zaman yan yana olmuş değilim. Toplantılarına o dönem giden pek çok şey, sizi davet ediyorlar. Bir yere gittiğiniz kongreye o partinin üyesi mi oluyorsunuz?”
Bizim yaptığımız ortada, bizim abdestimizden şüphemiz yoktur. FETÖ ile Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu mücadeleyi biz yürüttük. Çok net söylüyorum, eğer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu cesur irade olmasaydı, bu mücadele başarı ile yürütülemezdi. Bir yandan FETÖ’cü alçaklar, bir yandan onları destekleyenler bizim hakkımızda bir sürü iftirayı servis ediyorlar. Ben rahatsızlandım, bilen arkadaşlar var. Benim ölümüm için bu alçaklar beddua seansları yaptılar. Ben FETÖ ile hiçbir zaman yan yana olmuş değilim. Toplantılarına o dönem giden pek çok şey, sizi davet ediyorlar. Bir yere gittiğiniz kongreye o partinin üyesi mi oluyorsunuz? Sizi davet ediyorlar bir derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz? Biz hukuk içinde mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz.
3 bin 885 hâkim hakkında ihraç, 217 kişi hakkında meslekten çıkarma. Geri verme. Bu kapsamda bugüne kadar 4 bin 359 kişi hakkında işlem yapılmıştır. Ayrıca FETÖ/PDY kapsamında adli yönden yapılan işlemlere ilişkin de istatistik. Bugüne kadar 4 bin 646 hakim ve cumhuriyet savcısı hakkında yürütülen adli işlem var. Bunlardan 2 bin 238 kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmiş. 992 kişi hakkında beraat kararı verilmiş. 27 kişi hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş. 811 kişi hakkında cumhuriyet başsavcılığınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. 157 kişini cumhuriyet savcılığınca soruşturmaları, 411 kişinin yargılamaları devam etmektedir.
Adalet Bakanlığında da 7 bin 530 personelle ilgili FETÖ ile ilgili üyelik, iltisak, irtibat nedeniyle meslekten uzaklaştırıldıklarını ifade etmek isterim. Yargıtay ve Danıştay’da da aynı şey yapıldı. Bu vesileyle de yargımızın 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü sırasında ortaya koyduğu onurlu mücadeleyi de saygıyla anıyorum.”