Dünya

Açlık Oyunları ekibi '3 parmak işareti' hakkındaki sessizliğini bozdu

Açlık Oyunları: Alaycı Kuş ekibi, filmdeki bağımsızlık sembolü '3 parmak işareti'nin Tayland'daki darbe karşıtları tarafından kullanılması hakkında farklı görüşlere sahip

26 Kasım 2014 19:27

Tıpkı "V For Vendetta" filmindeki Guy Fawkes maskesinin bağımsızlık sembolü haline dönüşmesi ve tüm dünyadaki hükümet karşıtı gösterilerde kullanılması gibi, Açlık Oyunları: Alaycı Kuş filminin sembolü olan 3 parmak işareti de gerçek hayatta ilham kaynağı oldu.

Eda Nutku'nun Radikal'deki haberine göre, geçtiğimiz hafta gösterime giren Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 1'de, serinin en sert sahnelerini izledik. Capitol'ün baskısı arttıkça halk da daha fazla karşı koymaya başladı ama, karşılarında kimin ölüp kimin yaşadığını umursamayan, otoriterliğin dibine vurmuş bir yönetim buldular. Öte yandan film dünyadaki bir başka direniş için de sembol haline geldi.

Alaycı Kuş'un sembolü, geçtiğimiz mayıs ayından beri Tayland’da süren darbe karşıtı gösterilerde yaygın olarak kullanılıyor. Göstericiler herhangi bir söz söylemeksizin 3 parmaklarını bitiştirip havaya kaldırarak pasif direniş sergiliyorlar. Hatta bu işaret öyle etkili oldu ki; darbe hükümeti geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak, söz konusu işareti kullanan herkese karşı zor kullanacaklarını açıkladı ve bunu yaptı da.

Geçtiğimiz hafta, 5 üniversite öğrencisi Başbakan’ın konuşması sırasında bu işareti yaptığı için tutuklanarak, Sri Patcharin Askeri Düzeltme Kampı’na gönderildi. 20 Kasım’da ise Natchacha Kongudom adlı bir genç kız, filmin afişi önünde işareti yaptıktan sonra tutuklandı.

Açlık Oyunları ekibi, bu konudaki sessizliğini uzun süre korudu. Filmdeki sembollerin gerçek hayatta kullanılmasıyla ilgili yorum yapmaktan kaçındılar. Ta ki gençler bu sembol yüzünden tutuklanmaya başlayıncaya kadar…

 

Francis Lawrence: Amacım bu değildi

 

Geçtiğimiz hafta BuzzFeed News ekibi, film ekibine sorularını tekrar yönelttiler. Bu kez film ekibi sessizliğini bozarak Tayland’daki gösterilerde kullanılan işaretle ilgili yorumlarını belirtti.

Yönetmen Francis Lawrence, Tayland’daki protestolarda işaretin kullanılmaya başlandığını, 3. filmin prodüksiyon süreci devam ederken öğrenmiş. BuzzFeed’in sorularını cevaplandıran Lawrence, “Bunun basit bir cevabı yok” dedi ve şöyle devam etti:

“Karmaşık duygular içindeyim. İlk gördüğüm zaman ‘Aaa, bu çocuk filmdeki işareti kullanıyor’ diyerek şaşırdım. Sonra ise ‘Vay canına, hükümet bunu yasadışı hale getirdi’ dedim. En son tepkim ise ‘Vay canına, şimdi de çocuklar bu yüzden tutuklanmaya başladı’ şeklindeydi.”

Yaşananlara dair endişesini dile getiren Lawrence, “Amacım çocukların sokaklara dökülmesi ve tutuklanmalarına sebep olacak şeyler yapmaları değildi” dedi ve ekledi:

“İş ciddiye bindiğinde, olaya karışan kişiler ve onların aileleri de etkilenmeye başlıyor. Her şey çok, çok karmaşıklaşıyor. Bir açıdan bakılınca, filmde yer verilen fikirlerin insanlar için bu denli öneme sahip olması ve bu sembolü kullanmak için riske girmeleri, bizim için bir onur. Bu simge onlar için bir şeyler ifade ediyor. Ama bu aynı zamanda oldukça korkutucu.”

Öte yandan yönetmen Lawrence, filmlerin izleyicileri harekete geçirme konusunda ateşlemiş olduğunu kabul etti:

“Filmlerde bizim bir amacımız vardı. Tek bir insanın bile bir fark yaratabileceğini söylüyorduk. Bu yüzden gerçekten inandığınız bir şey varsa, elinizden geleni yapın ve onu elde etmeye çalışın.”

“Ama” dedi Lawrence, “bunun bir bedeli de olabilir.”

“Karakterlerin hepsi post travmatik stres bozukluğu (PTSD) yaşıyor. Hepsinin yaralandığını görüyoruz. Yaşayanlar sonsuza dek psikolojik ve duygusal yaralarla yaşayacaklar. Bazıları ailelerini ve arkadaşlarını kaybetti. Bu zorlu bir iş. Devrim yapmaya ihtiyaç duyulsa bile, bu hiçbir zaman siyah ve beyaz olmuyor. Basit bir şey değil. Bu yüzden de insanların harekete geçtiğini ve sonra tutuklandığını gördüğüm zaman korkuyorum. Yapabileceğimiz tek şey, insanların yaptıkları hareketin sonuçlarını, doğrusuyla yanlışıyla anlamış olmasını ummak.”

 

Yapımcı: Gerçekten harika

 

Yapımcı Nina Jacobson, protestocuların bu selamı kullanmasını "ilham verici" olarak yorumladı ve “Filmimizin direniş dilinde kendine yer bulması beni çok duygulandırdı. Bu çok güçlü bir şey ve gerçekten harika” dedi.

 

Senarist: Endişe duyuyorum

 

Senaryoyu yazan Peter Craig ise, bambaşka sembollerin protestolarda kendine yer bulmasının ve o hareketle özdeşleşmesinin oldukça yaygın olduğunu söyleyerek, “Herhangi bir sembol de olabilirdi. Bu durumda ise gerçeklikle kurgu senkronize olmuş bulundu” dedi. Craig, aynı zamanda insanların güvenliği için duyduğu endişeyi de dile getirdi ve “Politik ortam çok gergin ve çocuklar konusunda endişeleniyorum. Umarım ki herkes iyi olur” dedi.

Filmin oyuncuları ise henüz bu durumla ilgili bir yorumda bulunmadı.