Haber Vakti yazarı Abdurrahman Dilipak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yaşanan, “ajan” polemiğini köşesine taşıdı.
Özdağ’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Adına zafer denilen yenilmiş ve casusların şebekesine dönmüş marjinal bir partinin ümitsiz vakası” sözlerine verdiği, "Rahmetli Türkeş’in hapishaneden yazmış olduğu el yazısı ile mektupta kimin ismini ajan olarak verdiğini de bütün ülkücüler gayet iyi biliyorlar" yanıtını hatırlatan Dilipak, “Sahi, Ümit Özdağ’ın bahsettiği portakal kasası hikâyesi ve o araçtaki 4 kişiden 2’si, ‘daha sonra milletvekili oldular’ dediği kişiler kim?” diye sordu.
Dilipak, Özdağ’ın Bahçeli'ye karşı bayrak açtığını ve MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş üzerinden yürüdüğünü yazdı. Özdağ’ın, “Sayın Bahçeli, sen önce Olcay’ı, Ulvi’yi ve Semih’i savcıya yolla, gerekirse ben de giderim” dediğini ve, “Gölbaşı’nda, ‘portakal sandıklarında yakalanan silahlar soruşturması’nı yürüten savcıya” gönderme yaptığını yazan Dilipak, “Bundan sonrası ne olur bilemem ama her şey mümkün. Bir şey olmazsa, bu dehşet dengesindendir. Bahçeli-Özdağ restleşmesi sert geçeceğe benziyor. Özdağ, siyasi mücadelesini bu şekilde bir gerilim stratejisi üzerinden sürdürüyor. ‘Keskin sirke politikaları’ genellikle hem uygulayana hem de karşıtlarına verdiği zarar beklenenden fazla, sağaldığı fayda da beklenenden az olur” değerlendirmesinde bulundu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın