Habervakti yazarı Abdurrahman Dilipak, bilimsel yayınların yarısına yakınının yalan olabileceğini belirterek, "COVID’i nasıl yutturdular ama. İnsanlar hasta edildi, ölüyorlar, kimseden ses yok. Koca, yine sağlık bakanı. Yeni PCR ihalesi tamam. Nerde kalmıştık? Şehir hastahanelerinde morglar dolu, Gasılhanelerde kuyruk var. Yeni Şehir mezarlıkları gerek. Neyse ki ‘kefenimiz kefili karaborsa" diye yazdı.
Sağlık ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarına vurgu yapan Dilipak, "Bakın bu DSÖ belası öyle bir bela ki, ne İstanbul Sözleşmesi, ne aile, ne uyuşturucu. Tam da o ki, ‘bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu...’ Bu, dünya ve ahiret hayatını mahvetmeye namzet bela ile ilgili iki bakanlık öne çıkıyor: Sağlık ve iklim. Allah hayırlı işlerinde yardımcıları olsun!" ifadelerini kullandı.
Dilipak, sözlerine şöyle devam etti: "Hiç kimse dünyada olup bitenleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir. Bu konu diğer bütün konulardan daha önemlidir: Yeni DSÖ Anlaşmasının 5. Madde’sine göre ‘Hükümetleri, DSÖ kontrolüne veriyor.' İklim de öyle, yapay zeka tarafından yönetilecek. Bunun anlamı şu: DSÖ emir verir, Sağlık Bakanı uygular. Bu yetki devridir. Egemenliğin devridir. Bu Anayasa'ya göre suçtur."
Yazının tamamı için tıklayın...