Yeni Akit’ten ayrılmasının ardından Habervakti’nde köşe yazmaya başlayan Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında, siyasetçileri, ‘din büyüklerini’, STK’ları ve medyayı eleştirdi.
Son dönemde hükümete yaptığı eleştirilerle gündeme gelen Dilipak, “Düşünüyorum da, siyasiler mi iş adamlarını azdırıyor, iş adamları mı siyasileri? Hele o din büyükleri ve ilim adamları yok mu, ya da o medya ve STK temsilcileri. Çok korkaklar, efendilerinden çok korkuyorlar. Çok cesurlar, Allah'tan bile korkmuyorlar! Bir de alim olup da, ilmini para, makam ve menfaat için satanlar yok mu. Bel’am Bahura bunlara örnektir” düşüncesini dile getirdi.
Dilipak, yazısında “Siyaset dünyasından o kadar çok örnek var ki, al sana Firavun, al sana Nemrut. Servetine mağrur olanlara örnek Karun’dur, ilmine mağrur olanlara örnek Haman. Tağut, haddi aşmak anlamında cebbar, inatçı ve kibirli kişiyi ifade eder. Putlaştırılan kişi, her dediği doğru kabul edilerek mutlaklaştırılan kişi de TÂGŪT olarak tanımlanır. Tağut, Hak yoldan saptıran, bazılarınca yaratılmışlık üstü konumunda tutulan, İlah'lık ve Rab'lik taslayan anlamında bir Kur'an terimidir. “Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler, dünya hayatını ahirete tercih edenler!” görüşünü dile getirdi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın