11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son dönemlerde artan terör olaylarıyla ilgili olarak, "Türkiye'nin neredeyse mücavir alanı çevresi tamamen ateş çemberi içerisinde, büyük yangınlar var. Bu yangınların Türkiye'ye sıçramaması, ateşin Türkiye'yi ısıtmaması mümkün değil" dedi.
AKP MKYK üyesi Salih Kapusuz'un vefat eden annesi Hatice Kapusuz'un Develi ilçesindeki cenaze törenine katıldıktan sonra Erciyes Dağı'ndaki Büyükşehir Belediyesine ait Kardanadam Tesisleri'nde bir süre dinlenen Abdullah Gül, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, AKP 5. Olağan Büyük Kongresi ile ilgili düşünceleri sorulan Gül, "Terörle mücadelenin bu kadar sıkıntılı, milletin gece gündüz aklının fikrinin güvenlik meselelerinde olduğu bir zamanda benim burada siyaset konuşacak halim yok" yanıtını verdi.
'Geride kaldığını düşündüğümüz terör, bugün Türkiye'nin birinci gündem maddesi'
Ülkenin terör gündemiyle karşı karşıya olduğunu aktaran Gül, şöyle devam etti:
"Bir zamanlar geride kaldığını düşündüğümüz tekrar bugün Türkiye'nin birinci gündem maddesi. Türkiye'nin güvenliğini, halkın birliğini, beraberliğini, Türkiye'nin barışını, milletin huzurunu çok büyük tehdit etmeye başladı. Çok sayıda şehidimiz var. Her şehit haberini aldıkça hepimizin içine ateş düşmekte şüphesiz ki. Bütün şehitlerimize rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Millet olarak tabii ki onlara çok büyük şükran borcumuz var, ailelerine aynı şekilde büyük şükran borcumuz var. Şehitlerimizin ailelerinin hepsinin milletimize emanet olduğunu unutmamak gerekir. Her köyde her mahallede her şehirdeki şehit ailelerine en saygın, en şerefli vatandaşlarımız olarak, her türlü hürmeti göstermemiz gerekir.
Terörle mücadelede birlik beraberlik çok önemli. Bunun için Türkiye'nin iç huzurunun temin edilmesi, çeşitli siyasi farklılıkları muhakkak bir kenara bırakıp söylemi değiştirmek, kullanılan ifadeleri değiştirmek ve herkesin enerjisini Türkiye için toparlayabilmek lazım. Eminim ki şu anda memleketi, devleti, ülkeyi yönetenler, bunun hep bilincindedirler. Ayrıca siyasetin önemli aktörlerinin hepsinin de bu bilincin içerisinde olması gerekir."
'Türkiye'nin çevresi tamamen ateş çemberi, bundan etkilenmemesi imkansız'
Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde çok büyük olaylar olduğunu aktaran Gül, bu olaylardan Türkiye'nin etkilenmemesi için dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'nin neredeyse mücavir alanı, çevresi tamamen ateş çemberi içerisinde, büyük yangınlar var. Bu yangınların Türkiye'ye sıçramaması, ateşin Türkiye'yi ısıtmaması mümkün değil. Onun için daha fazla dikkatli olmamız, onun için çok daha birlik beraberliğimizi güçlendirmemiz, farklı görüşler, farklı siyasi tavırları bir kenara koyup Türkiye'nin bu kritik dönemeçte, bu büyük tehdide karşı tek bir yürek içerisinde olması gerekir" ifadelerini kullandı.
Birlik beraberlikle terörün üstesinden gelineceğini dile getiren Gül, şunları söyledi:
"Terörle mücadelede en önemli şey, bütün vatandaşların kardeşliğini pekiştirmektir. Bazen iyi niyetli olarak, bilmeden, büyük bir vatanseverlik, milliyetçilik duygusu içerisinde, bilmeden teröristlerin işine gelici işler yapılabilir. Bundan muhakkak kaçınmak lazım. Bununla söylemek istediğim, sokak olayları, bununla söylemek istediğim şiddet, taşkınlıklar, vatandaşlar arasında herhangi bir farklılığa şiddetle karşı çıkmak, bundan muhakkak kaçınmak lazım. Vatandaşlarımızın muhakkak, ağır, vakur bir şekilde terörü telin etmeleri ve hep yetkili, sorumlu, otoritesi olan tüm devlet sorumlularının arkasında durmaları gerekir."
'Demokratik ülkelerde protestolar, yine demokratik yollarla olur'
Medya kuruluşlarına yapılan saldırıları çok yanlış bulduğunu da dile getiren Gül, "Gazetelere, medyaya fikri ne olursa olsun herhangi bir şiddet, herhangi bir böyle baskınlar falan bunlar Türkiye'ye tahmin edilmeyecek zarar verir" dedi.
Gül, bu saldırıların Türkiye'nin imajına, görüntüsüne, hükümetin ve Türk siyasetçilerinin görüntüsüne zarar vereceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onun için bu tip taşkınlıkları yapanların aslında çok büyük zarar verdiklerinin farkında olmaları gerekir ve kesinlikle buna müsaade etmemek gerekir. Tabii ki herkesin farklı farklı fikri olabilir, herkes fikrini farklı farklı söyleyebilir. Bunu kabul etmek zorunda değilsiniz ancak demokratik ülkelerde protestolar, beğenmediğiniz fikirler yine demokratik yollarla olur. O açıdan aşırılıklardan kesinlikle kaçınmak lazım. Özellikle basına, medyaya yapılacak saldırılar, Türkiye'nin dünyadaki imajını, Türkiye'nin dünyadaki itibarını çok sarsar. O açıdan bundan muhakkak kaçınmak gerekir."
Gül sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bu konuya dikkat çekmek isterim. Gazetelere medyaya ne olursa olsun bu tür baskınlar saldırılar Türkiye’ nin dışarıdaki imajını sarsar. Doğru bulmuyorum. Kesinlikle buna müsaade edilmemeli" dedi.