Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını deldiği iddiasıyla tek sanık olarak yargılandığı davada hâkim olan Richard Berman'ın 'FETÖ' şüphelisi YKK (Yüksel, Kargın, Küçük) hukuk bürosunun İstanbul'da düzenlediği “Adalet ve Hukuk Paneli”ne geldiği ve otel parasının bu grup tarafından ödendiğini öne sürdü. Hâkim Berman'ın FETÖ ile ilişisi olduğunu savunan Selvi, "Berman’ın 6 Mayıs’ta giriş yapıp 1 gecelik kalışı için otele 480 Euro ödenmiş. Kim tarafından? FETÖ’cü YKK Group tarafından. Hâkim Berman, Four Seasons Hotel’e ait 20.05.2014 tarihli toplu kesilen faturada yer alan ödeme için açıklama yapma durumunda" diye yazdı.
Abdulkadir Selvi'nin "Berman’ın otel faturasını FETÖ ödemiş" başlığıyla yayımlanan (21 Aralık 2017) yazısı şöyle:
Zarrab davası ilerledikçe, “ABD-FETÖ Ortaklığı” daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Davanın hâkimi Richard Berman’ın FETÖ organizasyonuyla Türkiye’ye geldiği ortaya çıkmıştı. Berman mahkemede yaptığı açıklamada iddiaları reddetmemiş, Türkiye’yi ziyaretinin tarafsızlığına gölge düşürmeyeceğini ifade etmişti.
Ancak yargılama sırasında ısrarla, Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini almaya çalışması ne denli tarafsız olduğunu ortaya koydu. Berman’ın tanıklarının da amaca uygun olarak seçildikleri belliydi. Reza Zarrab, Tamimi’ye, “Eğer ABD’de hapsedilmişsen, çıkmak için yalan söyleyeceksin” diyen kişiydi. Diğeri ise FBI-FETÖ ortak operasyonuyla Türkiye’den kaçırılan polis şefi Hüseyin Korkmaz, FBI’dan 50 bin dolar aldığını, mahkemenin ise ev kirasını karşılayıp her ay 300 dolar olmak üzere 3 kez para verdiğini açıkladı. 17-25 Aralık operasyonunun yürütüldüğü Mali Şube’de komiser yardımcısı olan Hüseyin Korkmaz’ın, “kabineyi burada toplayacağız” diye yazdığı tespit edilmişti. 17-25 Aralık’ın darbecisi ABD’nin tanığı oldu. FETÖ, bizzat tanıdığı Korkmaz için, “Altın Çocuk” diyormuş. FETÖ’cü polisler arasında Korkmaz için “Altın Çocuk” tanımı kullanılıyormuş. FETÖ’nün altın çocuğu ABD’de karşımıza FBI’nın paralı tanığı olarak çıktı.
Aslında Zarrab davası hâkimi Berman’ın FETÖ’yle bağlantısının ortaya çıkması üzerine görevinden çekilmesi gerekiyordu. Çünkü hâkim Berman, FETÖ’cü YKK Avukatlık Ortaklığı’nın organizasyonu ile geldiği İstanbul’da “Adalet ve Hukuk Paneli”ne katılıyor. Berman panelde, “Tek adam iktidarının tersi olan hukuk devletinin Türkiye’de tehdit altında olduğu bir sır değildir. Bana göre kesinlikle tek adam iktidarı hukuk devleti ilkesi ile değiştirilmiştir” diye konuşacak kadar tarafsız bir isim!
Hâkim Richard Berman ile FETÖ ilişkisi sadece bununla sınırlı değil. Berman, sempozyumun düzenlendiği Four Seasons Hotel’de 2203 No’lu odada kalmış. Berman’ın 6 Mayıs’ta giriş yapıp 1 gecelik kalışı için otele 480 Euro ödenmiş. Kim tarafından? FETÖ’cü YKK Group tarafından. Hâkim Berman, Four Seasons Hotel’e ait 20.05.2014 tarihli toplu kesilen faturada yer alan ödeme için açıklama yapma durumunda.
Metin Topuz'un ifadesi
Bu arada dün Saygılı ile Topuz’un ABD Adalet Bakanlığı Uyuşturucu Mücadele Teşkilatı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 20 Eylül-1 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen programa katılmak için ABD’ye birlikte gittiklerini yazmıştım. Metin Topuz ile Yakup Saygılı 21 Eylül 2012 tarihinde saat 04.14’te ABD’ye gitmek üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan geçiş yapmışlar. Metin Topuz bunu inkâr etmiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifade de “İstanbul’dan konsolosluk DEA görevlisi James Long, Yakup Saygılı, Yasin Topçu, İbrahim Şener ile birlikte Amerika’ya gittik” diyor.
Metin Topuz 30 Eylül tarihinde,
Yakup Saygılı ise 3 Ekim tarihinde Türkiye’ye dönmüş.
Kayıp laptop
Bu arada FETÖ’cü polis şefi Yakup Saygılı’nın ABD ziyareti sırasında laptop’ını kaybettiğini yazmıştım. Bunu ben söylemiyorum, Yakup Saygılı 20 Eylül-1 Ekim 2012 tarihleri arasındaki görüşmelere katılmak üzere ABD’ye giderken, “İkmal Şube Müdürlüğü tarafından şube müdürlüğümüz hizmetlerinde kullanılmak için tahsis edilen ve tarafımca kullanılan Apple marka DNGYKHFDKNY seri numaralı tablet bilgisayar yolculuk esnasında kaybolmuş olup, yapılan tüm girişimlere rağmen bulunması mümkün olmamıştır” diye bir tutanak tutuyor. Ne zaman? Tutanağa özellikle tarih atmamış, çünkü hemen ABD dönüşü değil, 17 Aralık’tan sonra tutuyor. Bu arada kendisine bir laptop verilmiş. “Yerine alınan daha üstün özelliklere sahip Apple marka SDYTJC332DVGJ seri numaralı tablet bilgisayarın demirbaş kaydının” yapılmasını istiyor. Bu arada laptop’ı kaybettiğine dair uçakta yapılmış bir işlem de yok.