Gündem

Abdulkadir Selvi: AİHM yargıcı Saadet Yüksel, Demirtaş kararı üzerinden AİHM’nin yaklaşımını ciddi bir sorgulamaya tabi tutuyor

30 Aralık 2020 08:16

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "AİHM yargıcı Saadet Yüksel, Demirtaş kararı üzerinden AİHM’nin yaklaşımını ciddi bir sorgulamaya tabi tutuyor" görüşünü savundu. 

Selvi, "Yüksel, Anayasa Mahkemesi’nin 9 Haziran 2020 tarihli ihlal kararını hatırlatarak, Demirtaş’ın tutukluluğunun devam ettirilmesinin, Meclis faaliyetlerine katılamaması ve siyaset yapamaması gibi kısıtlamaların yerel mahkemelerce dengelenmediğine karar verdiğinin altını çiziyor. Anayasa Mahkemesi’nin birinci kararında Demirtaş’ın ilk tutukluğunun Anayasa’ya uygun olduğuna karar verdiğinin altını çiziyor. İkinci kararında ise tutukluluğun uzatılmasında ihlal kararına vardığını hatırlatıyor. AİHM’ye 'Dikkate almadığınız Anayasa Mahkemesi birinde Anayasa’ya uygunluk, diğerinde ise hak ihlali verdi' diyor." ifadesini kullandı. 

Selvi yazısında şunları kaydetti: 

"Saadet Yüksel de Chanturia gibi AİHM’nin Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine verdiği tazminat miktarını incelemesi gerektiğini söylüyor. Oysa AİHM, incelemeye gerek görmeden reddetmişti. Saadet Yüksel kapsamlı muhalefetinde AİHM’nin Demirtaş’ın, derhal serbest bırakılmasıyla ilgili kararına geniş yer veriyor. “Yerel mahkemeler önünde derdest olan, taraflar arasında ihtilaflı olan ve davanın kapsamına girmeyen bir hukuki meseleye dayalı olarak yapılan, alışılmışın dışında bir değerlendirme temelinde devleti, başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya davet ettiği sözleşmenin 46. maddesinin uygulanmasına karşı oy kullandığımı saygılarımla belirtirim” diyor. Burada AİHM’nin Demirtaş’ın serbest bırakılması için oybirliği ile karar aldığı iddiası çöküyor. İki üye muhalif kalmış.

AİHM yargıcı Saadet Yüksel, AİHM’yi uyarıyor. Yüksel, Demirtaş’ın ikinci tutukluluğu konusunun Anayasa Mahkemesi’nin önünde derdest olan bir bireysel başvuru olduğunu hatırlatıp, AİHM’yi “İzlenmesi gereken, ikincilik ilkesi doğrultusunda yerel mahkemelerin yetkisine saygı göstermek olmalıydı” diye uyarıyor. Saadet Yüksel’in önemli eleştirilerinden birini de AİHM’nin karara varırken bütünlük içinde hareket etmemesi noktası oluşturuyor. Yüksel, Demirtaş’ın hem ilk tutukluluk kararının hem de mevcut tutukluluk kararının aynı olgulara dayalı suç isnadı ve aynı ceza yargılamaları nedeniyle olduğunun AİHM tarafından belirtilmemesine dikkat çekiyor. Demirtaş, 6-8 Ekim tarihleri arasında 53 kişinin ölümüne neden olan Kobani olayları ve teröre destek ile PKK terör örgütüne ilişkin beyanları nedeniyle yargılanıyor. AİHM’nin görmek istemediği nokta burası.

AİHM yargıcı Yüksel, AİHM’yi ciddi bir sorgulamaya tabi tutuyor. Yüksel, “Bildiğim kadarıyla mevcut dava, büyük dairenin ihlal tespit ettiği bir şikâyetten ziyade olgusal bir meselenin diğer olgusal meselelerle birlikte sözleşmenin 18. maddesi kapsamında değerlendirilmesine dayalı olarak bir başvuranın serbest bırakılmasının tavsiye edildiği ilk Büyük Daire davasıdır” diyor. AİHM sadece “Serbest bırakılmalı” demiyor, “Derhal serbest bırakılmalı” diyor. Gereğinden fazla angaje bir karar."