Dünya

ABD'nin Ukrayna çıkmazı

‘Soğuk Savaş’ benzetmesi yapılan Kırım krizinde ABD’nin izleyeceği politika henüz bilinmiyor. Ukrayna Başbakanı Yazenyuk Beyaz Saray’da ağırlandı, ancak uzmanlar ABD’nin imkânlarının sınırlı olduğuna dikkat çekiyor.

12 Mart 2014 10:55


Bu ziyaret, sembolik anlamı büyük bir jest. Barack Obama, yeni Ukrayna Başbakanı Arseni Yazenyuk'u Beyaz Saray'da ağırlayarak Ukrayna ihtilafında taahhüt altına girmiş oluyor.

Gözlemcilerin çoğu aynı fikirde: ABD Başkanı, görev süresinin en ağır krizi ile karşı karşıya. Obama'nın Rusya ile karşı karşıya mı geleceği, yoksa diplomasi yolunu mu tercih edeceği hala belirsiz. Ancak dünyanın en güçlü kişisinin elindeki imkânlar sınırlı.

Obama bugünlerde yoğun bir telefon trafiği sürdürüyor. Avrupalı devlet ve hükümet başkanları ile Putin'in karşısına nasıl özgüvenli bir biçimde çıkılabileceğinin hesaplarını yapıyor.

Şu ana kadar Moskova'ya gönderilen mesajlar, sözlü çağrılardan ibaret. Polonya'ya ve Baltık Denizi'ne gönderilen birkaç savaş uçağı ve henüz etkisini göstermeyen yaptırımlar sayılmazsa. Şimdiye kadar yapılanların göstermelik olduğu söylenebilir.

ABD temkinli

Peki bu çizgi Yazenyuk'un ziyareti ile değişir mi? ABD Başkanı, uzun süren tereddüt ve çekimserlikten sonra koruyucu elini Ukrayna'ya uzatmalı mı? Rusya'dan yeni Kiev yönetimine dair sert açıklamalar geliyor. Rusya, yeni Ukrayna hükümetinin yasal olmayan yollardan iktidara geldiğini savunuyor.

Washington'da ise krizde riskli bir yöntem benimsenmesine karşı uyarılar artıyor. Uzmanlar, Kırım konusunda Soğuk Savaş tecrübesi olan Putin'in elinde daha iyi kozların olduğuna işaret ediyor.

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi'nin başkanı Richard Haass, “Ne yazık ki diplomatik yollardan uzlaşma sağlamak giderek imkânsızlaşıyor, Kırım'da uzun dönemli bir Rus kontrolü ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.

Önemli bir uyarı da ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'den geldi. Batı'nın Ukrayna konusundaki tutumunu eleştirenler arasına katılarak, “Ukrayna konusunda kamuoyunda yürütülen tartışmada sadece çatışma ön planda. Bunun nereye vardığını hepimiz biliyoruz, değil mi?” diyen 90 yaşındaki Kissinger, tecrübe ettiği savaşlara atıfta bulunuyor.

Kissinger, Batı'nın Ukrayna'nın Rusya için hiçbir zaman yabancı bir toprak olmadığı gerçeğini görmezden geldiğini öne sürüyor. Ukrayna'daki kültürel farklılıkları bir tarafa çekmektense, bu ülkenin Batı ile Doğu arasında bir köprü olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Kissinger, “Denge aramak zorundayız, bir tarafın baskın duruma geçmesini beklemek değil” şeklinde konuşuyor.