Avrupa Komisyonu, yargının bağımsızlığına müdahale edildiği gerekçesiyle Polonya'nın AB'deki oy haklarını durdurabilecek maddeyi işleme koydu.
Avrupa Komisyonu yazılı bir açıklama yayımlayarak Polonya ile ilgili kararı duyurdu. Açıklamada Polonya'nın hukuki sisteminde ciddi bir risk bulunduğu vurgusu yapıldı.
Karara tepki gösteren iktidardaki Adalet ve Hukuk Partisi Polonya'nın Müslüman mültecileri kabul etmemesinin yaptırımın arkasındaki neden olabileceğini ileri sürdü. Polonya Başbakanı Beata Szydło ise kararın ardından ülkede ciddi bir yargı reformu zorunluluğu olduğunu açıkladı.
Polonya'daki iktidar partisinin sözcüsü, AB'nin kararının siyasi olduğunu söyledi. Polonya, ülkede yapılan yargı reformu nedeniyle AB'den sert eleştiriler alıyordu. Eleştirilerin odak noktası, yargı reformunun bağımsız yargıyı tehlikeye attığı ve mahkemelerin kontrolünü hükümete verdiği yönündeydi.
"Karar, siyasi nedenlerden ötürü alındı"
AB'nin kararına karşı PIS'ten ilk tepki parti sözcüsü Beata Mazurek'ten geldi. Kararın hukuki dayanağının olmadığı söyleyen Mazurek, "Tamamen siyasi nedenlerden ötürü" böyle bir yola girildiği ifade etti.
Polonya Dışişleri Bakanlığı, Komisyon'un kararının siyasi olduğunu söylerken Polonya'nın iktidar partisi Polonya'nın Müslüman mültecileri kabul etmemesinin AB yaptırımlarının arkasındaki neden olabileceğini dile getirdi.
AB'nin daha önce hiçbir üye ülke için kullanmadığı 7. Madde, Polonya'nın AB haklarını kaybetmesine bile yol açabileceği belirtildi.
7. Madde nedir?
Avrupa Birliği'nin, üye ülkeler içinde temel insan hakları ihlalleri tespit etmesi durumunda yürürlüğe koyulan 7. madde, iki bölümden oluşuyor. 7. maddenin birinci fırkasında, söz konusu ülkeye resmi bir uyarı verilmesi, ikinci fıkrasında ise, insan haklarını ihlal eden ülkeye ciddi yaptırımlar gerçekleştirilmesini öngörüyor.