Dünya

AB'den 'anayasa reformu' tavsiyesi

AB yetkilisi Filori, AKP'ye açılan kapatma davası nedeniyle dikkatlerin reformlardan kaydığını belirterek, "Türkiye'ye anayasa reformu tavsiye ediyoruz" dedi

11 Eylül 2008 03:00
Avrupa Parlamentosu (AP) İnsan Hakları Alt Komitesi'nde, AKP davası ve Türkiye'nin insan hakları karnesi tartışıldı.

AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Türkiye Masası Başkanı Jean-Christophe Filori, AKP'ye açılan kapatma davası yüzünden dikkatlerin reformlardan kaydığını belirterek, "Yeni krizlerin engellenebilmesi için Türkiye'ye anayasa reformu tavsiye ediyoruz" dedi.

Dönüşüm sürecindeki Türkiye'nin, reformlardan uzaklaştığı ölçüde yeni krizlere girmesinin kaçınılmaz olduğu uyarısında bulunan Filori, "Siyasal Partiler Yasası değiştirilmeli. Ombudsmanlık kurumu da Türkiye'de tansiyonun
düşürülmesine katkı yapabilir" diye konuştu.

Türk Ceza Yasası'nın 301. maddesinin değiştirilmesiyle Vakıflar Yasası'nın kabul edilmesinin, Türkiye'de son 1 yılda insan haklarıyla ilgili en önemli reformlar olduğunu belirten Filori, "Türkiye'de ilerleme yok diyemeyiz. 10 yıl öncesine göre bugün çok farklı bir Türkiye var. Tabii ki zihinsel ve kültürel değişim zaman alıyor" dedi.

Türkiye'nin, GAP'ın hızlandırılması gibi Güneydoğu'nun sosyoekonomik gelişmesine yönelik adımlarından ve TRT'nin Kürtçe yayın kararından memnuniyet duyduklarını vurgulayan Filori, bunların yeni açılımlarla desteklenmesini
beklediklerini anlattı.

Filori, AB Komisyonu'nun Lambdaİstanbul Lezbiyen Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel (LGBTT) Dayanışma Derneği'nin mahkeme tarafından kapatılmasından endişe duyduğunu da sözlerine ekledi.

AP İnsan Hakları Alt Komitesi'ne AKP'ye kapatma davasıyla ilgili rapor sunan Alman Prof. Christian Rumpf ise AKP'nin, toplumun büyük bir bölümünden destek aldığını ve ılımlı bir politika izlediğini belirterek, "AKP'yi İslamcı olarak nitelendirmekten kaçınıyorum. Çünkü bu tanımlama, ideolojik değer yargısı ifade ediyor" diye konuştu.

AKP'nin, Türkiye'deki ekonomik ve siyasal istikrarda çok önemli bir rol oynadığını söyleyen Rumpf, laiklik tartışmalarıyla ilgili, "Türkiye'deki laiklik biraz Fransız sistemine yakın. Aşırı bir laiklik sözkonusu. Bu da dini
özgürlüklere sınırlama getiriyor. Müslümanlar, dinini yaşamakta zorluk çekiyorlar" dedi.

Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında son yıllarda Türkiye'de çok fazla siyasal partinin kapatıldığına dikkati çeken Rumpf, Türk yargısının partiler üzerinde vesayet kurmaya çalıştığı görüşünü savundu.