Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki katılım müzakerelerinin durdurulması için diğer liderlerle temasa geçeceğini açıklamasının ardından bu konunun ekim ayındaki liderler zirvesinde ele alınması bekleniyor.
Dönem başkanı Estonya'nın başkenti Tallinn'de perşembe günü başlayan AB dışişleri bakanları toplantısının resmi gündeminde olmamasına karşın Türkiye konusu gazeteciler tarafından katılımcılara yöneltildi.
Almanya'nın önerisine Avusturya ve Lüksemburg destek verirken, Fransa ve Finlandiya gibi ülkeler ise Türkiye'nin göç krizi ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede kilit rol oynamasından dolayı bu öneriye sıcak bakmıyor.
Oybirliği ile karar alınmalı
Türkiye ile katılım müzakerelerinin durdurulması için AB liderlerinin oybirliği ile karar alması gerekiyor. AB, müzakerelerin durdurulması konusunda henüz bir adım atmamış olmasına karşın, Aralık ayındaki dışişleri bakanları toplantısında Türkiye ile yeni başlık açılmamasına karar verilmişti.
Financial Times (FT) gazetesinde bu hafta içinde yayınlanan bir haberde ise oybirliğinin sağlanamaması halinde, Türkiye'nin demokratik kriterlere uymadığı gerekçesiyle müzakerelerin askıya alınması ve yeniden başlatılması için demokrasi kriterinin getirilmesinin de gündemde olduğu bildirildi. FT, demokrasi kriterlerinin ihlaline göre alınacak bir askıya alma kararı için ise nitelikli çoğunluğun yeterli olduğunu vurguladı.
Türkiye ile müzakereler konusunda kim, ne diyor?
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker:
Türkiye, dev adımlarla Avrupa'dan uzaklaşıyor. Sorulması gereken soru, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sonuna gelinip gelinmediğidir. Bu durumdan da tamamen Türkiye sorumludur.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani:
Türkiye'nin bugün Avrupa Birliği'ne katılması çok zor ancak bu kapayı kapatmamalıyız. Bununla birlikte, şu mesajı çok net bir şekilde vermemiz gerekiyor: İdam cezası bizim için kabul edilemez. Eğer Türk hükümeti, idam cezasını geri getirirse o zaman diyalog kapısının kapanma ihtimali de çok yüksek olur.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini:
Müzakerelere devam edeceğiz. İlişkilerin geleceğinin nasıl tanımlanacağı ise hem kendi içimizde yapacağımız hem de hep birlikte yapacağımız değerlendirmeler sonucunda belirlenecek.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri:
Şu anda Türkiye'de temel insan hakları ve hukukun üstünlüğünün sürekli olarak ihlal edildiği bir süreçten geçiyoruz. Müzakerelerin askıya alınması Türkiye ile iş birliği sona erecek, diyalog bitirilecek anlamına gelmiyor. Ancak bu şartlar altında AB üyeliği hakkında konuşmak mümkün değil.
Almanya Başbakanı Angela Merkel:
Gümrük Birliği'nin yenilenmesiyle ilgili müzakereler hiçbir koşul altında başlayamaz. Katılım müzakereleri söz konusu olduğunda ise Avrupalı ortaklarımızla daha iyi bir iletişim içinde olmalıyız. Eğer müzakerelerin durdurulması gerektiğini söylersek ve Avrupa'da çoğunluk bu fikrimize destek vermezse çok kötü olur. Türkiye'nin AB üyesi olacağını düşünmüyorum, hiçbir zaman da düşünmedim. Bu nedenle Türkiye'ye yapılan katılım öncesi mali yardımın da durdurulması gerektiğini savunuyorum.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron:
Türkiye, gerçekten de son aylarda Avrupa Birliği'nden uzaklaşmış ve endişe verici derecede ileri gitmiş olabilir. Ancak başta göç sıkıntısı ve terör tehdidi olmak üzere bugün karşı karşıya olduğumuz birçok krizde hayati bir ortağımız olmasından dolayı ilişkilerin kopmasına karşıyım.
AB dönem başkanı Estonya'nın Dışişleri Bakanı Sven Mikser:
Bu konuyu çok dikkatli bir şekilde ele almamız gerekiyor. Türkiye'nin aday bir ülke olarak durumunu değerlendirirken, ilişkilerin geleceğini de her açıdan tartışmamız gerekiyor. AB'nin bu konuyla ilgili bu yıl içerisinde bir karar alacağını zannetmiyorum. Göç ve güvenlik konularında Ankara ile birlikte çalışmamız gerekiyor.
Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders:
Almanya'nın Gümrük Birliği'nin revize edilmesi görüşmelerinin başlatılmaması önerisine katılıyoruz. Ancak müzakereler konusunda Almanya'nın tutumunun genel seçimlerden sonra daha da netleşeceğini düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz. Seçimlerden sonra bunu değerlendirecek zamanımız olacak.
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz:
Türkiye'deki referandumun ardından her şey normalmiş gibi ilişkilere devam edemeyiz. AB ile Türkiye ilişkileri konusunda dürüst olmamız gerekiyor. AB katılım müzakerelerini sona erdirip, bir komşuluk anlaşması üzerinde çalışmaya başlamalıyız.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini:
Diyalog içerisinde olmak her zaman iyidir. Türkiye'de insan hakları alanında sorunlar yaşandığının farkındayız ancak ben, şahsen müzakerelerin kesilmesinden yana değilim.
Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius:
Süreci ve ilişkiyi devam ettirmeliyiz. Kolay değil ama iletişimde olmaya önem vermeliyiz. Müzakereleri durdurarak, onları daha fazla uzaklaşmaya iteriz. Varmak istediğimiz sonucun aksini elde etme riskimiz var.
Katılım müzakerelerinde son durum nedir?
AB ile Türkiye arasında, 2005'te başlayan katılım müzakerelerinde şu ana kadar 35 başlığın 16'sı açıldı ve yalnızca bir tanesi geçici olarak kapatıldı. En son Haziran 2016'da 33'üncü fasıl olan Mali ve Bütçesel Hükümler açılmıştı. Ancak AB, Aralık ayındaki toplantısında Türkiye ile katılım müzakerelerinde yeni başlık açmama kararı aldı.
Bunun arkasında da özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) dönemindeki kamudan ihraçlar ve 100'den fazla gazetecinin tutuklanması gibi uygulamalardan duyulan kaygı yatıyor. AB makamları, OHAL uygulamalarıyla Türkiye'nin insan hakları ve özgürlükler alanında geri gittiğini savunuyor. Avrupa Parlamentosu müzakerelerin durdurulması çağrısı yapıyor.
Ayrıca Türkiye ile AB arasında önümüzdeki yıl başında başlatılması öngörülen Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesine yönelik görüşmelerle ilgili de ilerleme kaydedilemiyor. Avrupa Komisyonu, görüşmeler için AB Konseyi'nden yetkilendirme talep etti ancak bu talep henüz kabul edilmiş değil.
Almanya, Türkiye ile Gümrük Birliği görüşmelerinin başlamasına karşı çıkacağını açıklamıştı. AB içerisinde Gümrük Birliği sürecinde de siyasi kriter getirilmesi yönünde bazı öneriler yapılırken, Türkiye bunu kabul etmeyeceğini söylüyor.