ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek, yasadışı altın ticareti, dolandırıcılık gibi suçlamalardan New York'ta tutuklu bulunan işadamı Reza Zarrab'ın (Rıza Sarraf) Türkiye'deki şirketlerini yönetmeye devam ettiğini söyleyen Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Roysar Holding, Roysar Denizcilik ve Roysar Mobilya şirketleriyle ilgili Zarrab'ın “toplantıda hazır bulunan” olarak göründüğünü iddia etti. Toker, "Sarraf'ın cezaevinde tutuklu bulunduğu New York’tan İstanbul’a 1 Eylül tarihinde gelmesi çok düşük bir ihtimal olduğuna göre, 'hazır bulunma'nın hata sonucu yazıldığı ortada. Ancak hukukçular, itiraz halinde sıkıntı doğabileceğini de belirtiyor" dedi.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:
17/25 Aralık dosyalarının kilit ismi Rıza Sarraf, yedi aydır ABD’de tutuklu. İran asıllı Türk işadamı; ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek, yasadışı altın ticareti, dolandırıcılık gibi suçlamalardan yargılanıyor. Sarraf adı, en son 25 Eylül 2016’da manşetlerdeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Biden’la görüşmesinde “Bu tutuklama hangi kurala göre yapıldı?” diye sormuş; Sarraf’ın hakkının, hukukunun neden aranması gerektiğini, BM toplantısı dönüşünde meslektaşlarımıza da anlatmıştı. Sarraf’ın hakkı ve hukukuna dair yepyeni bir gelişmeyi de bugün biz aktaralım: Rıza Sarraf, İstanbul’daki şirketlerini yönetmeyi sürdürüyor. Hem de -asıl anlamı muhtemelen daha sonra gün ışığına çıkacak- iç içe ve ardışık kararlarla. Belirtilmesi gerekiyor ki, yasalarımız, cezaevinden şirket yönetmeye engel değil. Tabii hükümlü değil, tutuklu iseniz. Zaten (o dönem de buradan duyurduk) 17/25 Aralık’ın ardından tutuklandığında da cezaevinden Royal Mobilya şirketine dair karar alıp tescil ettirmişti. Hukukçular, tutukluyken şirket yönetiminin, genellikle avukat kanalıyla imza almak biçiminde olduğu notunu paylaşıyor. Tabii, bugün Royal diye bir isim kalmadı. Rıza Sarraf, holdingin ve holding bünyesindeki bazı şirketlerin adını yine bir dizi şirket operasyonuyla Roysar olarak değiştirmişti.
40 milyon TL sermaye artışı
Gelelim bugünkü Sicil Notu’na. Ticaret Sicili gazetesine yansıyan taze kararlara göre, Sarraf’ın iki şirketinde müdür ataması, -iki sene önce Karaköy’deki yeni merkeze (eski Aksigorta binası) taşıdığı- dört şirketinin ve holding merkezinin de yeniden nakledilmesi kararlarında imzası bulunuyor. Bir de büyük çaplı sermaye artırımı. Sarraf’ın tutuklanmadan sadece beş gün önce yönetiminden ayrıldığı, ancak hissedarlığı süren Arkla Otelcilik’in sermayesi 60 milyon TL’den 100 milyon TL’ye çıkarıldı. Şirket, Sarraf’ın Sabancı’dan 72 milyon dolara satın aldığı ve bir ara otel yapmayı düşündüğü haberleri çıkan Karaköy’deki binada faaliyet gösteriyor. (Arkla’nın ilk adı İlkhanedan’dı. Sarraf’ın 2013’te Şeyda Eromi ile birlikte kurduğu şirket, kurulduktan kısa bir süre sonra isim değiştirdi. 2 milyon TL’lik sermayesini de 60 milyon TL’ye çıkardı.)
Sarraf’ın payı düştü
Arkla’nın 23 Eylül’deki olağanüstü genel kurulu da işte bu binada toplanmış. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı temsilcisinin de katıldığı toplantıda, ana sözleşmede değişikliğe gidiliyor: 60 milyon TL sermaye, 100 milyon TL’ye çıkarılırken eski sermayenin tamamının ödendiği belirtiliyor. “Artırılan 40 milyon TL’si, sermayenin tamamı Ortaklara Borçlar Hesabındaki (331 hesap) ortak alacaklarından olmak üzere, iç kaynaklardan karşılanarak artırılmıştır.”
-Sermaye artışı sonucunda hissedarların hisse dağılımı şöyle oluyor: l Şeyda Eromi: 94 milyon TL (hisse adedi 9400).
-Rıza Sarraf: 6 milyon TL (hisse adedi 600).
Bu sermaye artırımının sonucundaki dağılımın ardından daha önce yönetimi ve imza yetkilerini Eromi’ye devreden Rıza Sarraf’ın, şirketteki ortaklık payı da ciddi miktarda gerilemiş oldu.
Şirketlere müdür ve nakil
Sarraf’ın 58 milyon dolarlık Gulfstream G550 marka uçakla gündeme gelen Are Havacılık şirketini hatırlarsınız. 20 Ekim Tarihli Ticaret Sicili gazetesine göre Are Havacılık’a hem müdür atandı, hem de şirket merkezi taşındı. Tümünde yönetim kurulu başkanı sıfatı taşıyan Sarraf’ın yeni tarihli imzalarını taşıyan bu tasarruflar da şöyle: Roysar Holding: 20 Ekim’de yayımlanan 1 Eylül tarihli yönetim kurulu kararıyla holding merkezi Karaköy’den Bahçelievler’deki Metroport Busidence’a taşındı. Are Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Sarraf, şirket müdürlüğüne, her konuda imza yetkisine sahip Mustafa Özkan’ı atadı. Merkezi Fındıklı’dan Metroport Busidence Plaza’ya taşındı. 1 Eylül’de alınan karar 20 Ekim 20016 tarihli Ticaret Sicili’nde yayımlandı. Roysar Mobilya: Şirket müdürlüğüne, her konuda imza yetkisine sahip ve üç yıllığına Mustafa Özkan atandı. Şirket merkezi Tuzla’dan, Bahçelievler’deki Metroport Busidence’e taşındı. 1 Eylül tarihli karar 20 Ekim tarihli Ticaret Sicili’nde yayımlandı. Roysar Denizcilik Fındıklı’daki merkezden, Şişli’deki Trump Tower Residence Kule’ye taşındı. Karar tarihi 1 Eylül, yayım tarihi 19 Ekim
‘Hazır bulunma’ hatası
“Cezaevinde tutukluluk, ortak ve yöneticisi olduğunuz şirkette karar almaya engel değil” dedik. Bu olanağı yasalar sağlıyor. Ne var ki, Sarraf’ın imzasını taşıyan bu operasyonların karar metinlerinde, olmaması gereken bir ibare dikkat çekiyor. Roysar Holding, Roysar Denizcilik ve Roysar Mobilya şirketleriyle ilgili yukarıda aktardığımız kararlarda Rıza Sarraf “toplantıda hazır bulunan” olarak görünüyor. Sarraf’ın cezaevinde tutuklu bulunduğu New York’tan İstanbul’a 1 Eylül tarihinde gelmesi çok düşük bir ihtimal olduğuna göre, “hazır bulunma”nın hata sonucu yazıldığı ortada. Ancak hukukçular, itiraz halinde sıkıntı doğabileceğini de belirtiyor.
Hazine yardımı 235 milyon TL
2017 bütçe tasarısı Meclis’e sunuldu. Maliye, önümüzdeki yıl için bütçe gelirlerini 586.7 milyar TL; giderleri ise 634.2 milyar TL olarak öngörmüş. Gelir ve gider tahminleri bize, özel önem taşıyan bazı alanlara ne kadar kaynak ayrılacağını görme olanağı da veriyor. Bu özel alanlardan biri de siyasi partilere, Hazine’den yapılan yardım tutarı. Siyasi Partiler Kanunu’na göre, her yıl genel bütçe gelirlerinin beş binde 2’si -diğer bellli koşulları da içeren- siyasi partilere Hazine yardımı olarak ayrılıyor. Yukarıdaki gelir rakamına göre, Maliye yeni yılın ilk haftasında 4 partinin hesabına toplam 235 milyon TL yatıracak. Bu tutar, son seçimde aldıkları oy sayısıyla orantılı dağıtılacak. Meclis’te grubu bulunan 4 siyasi partiye, 1 Kasım seçimlerindeki oylarını dikkate alarak 2017’nin ilk haftasında ödenecek Hazine yardımlarını hesapladım:
Örtülebilecek ödenek: 3.2 milyar TL
Bütçe tahmin rakamlarının gösterdiği diğer önemli alan, örtülü ödenek. Anayasal ve geleneksel olarak Başbakan emrine verilen örtülü ödeneğin, sabaha karşı yapılan bir madde değişikliğiyle Cumhurbaşkanı’nın da kullanımına açıldığını anımsatalım. Bütçeden, yıl boyunca kullanılacak örtülü ödenek tutarının, başlangıç ödeneklerinin binde 5’ini geçmemesi gerekiyor. 2017 bütçe tahminine göre, bu rakam 3 milyar 171 milyon TL’ye karşılık geliyor. Yani önümüzdeki sene Başbakan ile Cumhurbaşkanı, örtülü ödenekten kimseye hesap vermeden, “milli menfaatler” doğrultusunda, her ay 264 milyon TL harcayabilecek. Demokrasinin ne olduğuna kafa yoran biriyseniz, bu tutarı 4 siyasi partiye ayrılan 235 milyon TL ile birlikte de okuyabilirsiniz.