Dünya

'ABD'de bireysel terörizm var'

Bireysel terörizm ABD’ye özgü bir fenomen mi? Amerikalı terörizm uzmanı Prof. Schanzer DW’ye verdiği mülakatta, ABD’deki terör saldırılarının neden terör hücreleri değil de bireyler tarafından düzenlendiğini anlattı.

14 Haziran 2016 15:11


Orlando katliamının, terör saldırılarının şahsileştirilmiş şekli olduğunu belirten Prof. David H. Schanzer ABD'de bireysel faillerin kendiliklerinden radikalleştiklerine dikkat çekti. Schanzer, bu kişilerin kimseden direktif ve eğitim almadıklarını, örgüt üyesi olmadıklarını, ancak bu gibi örgütlerden esinlendiklerini belirtti ve ekledi: “5 Kasım 2009'da ‘Ford Hood' askeri üssünde 13 kişiyi öldüren Amerikan ordusu mensubu gibi kendi başlarına hareket ediyorlar.”

David H. Schanzer, ABD'deki terör saldırılarının bu ülkeye özgü bir fenomen mi olduğu sorusunu yanıtlarken, Ortadoğu'nun aksine Amerikan kentlerinde terör altyapısı oluşturup terör hücreleri kurarak saldırı planlayan grupların olmadığını söyledi.

İç güvenlik sisteminin teröristler arasındaki haberleşmeyi kolayca tespit edebildiği ABD'de bireysel terörün öne çıktığını ifade eden Schanzer, silah bulundurma yasasının sertleştirilmesinin bireysel terör üzerindeki muhtemel etkisini şöyle değerlendirdi: “Silah satışlarının daha sıkı denetlenmesinin terör tehlikesini azaltacağı tezine katılmıyorum. Ancak Orlando katliamının sorumlusu iki kez FBI tarafından sorgulanmıştı, dolayısıyla da şüpheli sayılmaktaydı. Silahları satın aldığı güvenlik makamlarına ihbar edilmeli ve FBI yeniden ifadesini almalıydı. Terör örgütüyle bağlantı kurduktan sonra silah tedarik edenin saldırı planlamakta olduğu fark edilmeliydi.”

Artan hak ve özgürlükler rahatsızmı ediyor?

Durham Üniversitesi Terörizm ve Milli Güvenlik Merkezi direktörü David H. Schanzer böyle bir sicili olan kişinin neden kolayca silah satın alabildiği şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: “Sabıkası olmamak şartıyla ABD'de herkesin silah sahibi olmaya hakkı vardır. Saldırganın da sabıkası yoktu ve o yüzden de FBI hakkındaki soruşturmaya son vermişti. Kongre'de yasal düzenlemeler için girişimler başlatıldı. Örneğin yolcu uçağına binmesi yasaklananların listesi hazırlandı. Söz konusu kişiler sabıkaları olmasa dahi uçağa adım atamıyorlar. Ben yasaklılar listesine alınanların silah alırken de soruşturulması gerektiği görüşündeyim.

Genişletilen hak ve özgürlüklere direnişin de arttığı, Batı dünyasındaki özgürlüklerin dünyanın başka yerlerinde rahatsızlık yarattığı söylenebilir mi? David H. Schanzer bu saptamaya neden katılmadığını şöyle özetledi: “Her yerde ve her zaman küçük bir azınlık direnir, ancak çoğunluk buna karşı çıkar ve sonunda kazanır. Bu hakları ret eden azınlık sonunda kendini toplumun dışında bulur. Önemli olan bu düşünceyi taşıyanların görüş ayrılıklarını şiddete başvurmadan, demokratik tarzda tartışmaya nasıl ikna edilebileceğidir. Terörizmin ve siyasi şiddetin nasıl önlenebileceğini düşünmemiz gerekir. Bu son derece zor olsa da toplum olarak bütün cesaretimizi toplayıp imkânlarımızı seferber ederek bu sorunun üzerine gitmeliyiz.”