ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert yaptığı açıklamada "Türkiye ile ilişkilerimiz karışık" dedi.
Nauert, Washington’ın Türk hükümetinden iki ABD personelinin (Metin Topuz ve Hamza Uluçay) terör faaliyetlerine karıştığı iddiasına ilişkin delil beklediğini söyledi. Yine de iki ülkenin iki NATO müttefiki olarak sorunu aşacağına yönelik iyimserliği koruduklarını anlatan Nauert, Ankara’dan beklentinin Türkiye’deki misyonlarda görevli ABD personelinin delilsiz tutuklanmasına son verilmesi olduğunu vurguladı.
Salı günkü basın brifinginde vize krizindeki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nauert, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen’in ziyaretine işaret etti. Nauert, söz konusu ziyaretin krizden önce planlanmış olmasına rağmen devam eden sorunun masaya yatırılacağı bir fırsat olduğunu söyledi.
ABD’nin vize hizmetlerini askıya alma kararından vazgeçmesi için Türkiye’den somut ne beklediğinin sorulması üzerine Nauert şunları söyledi: “Türk hükümeti bize hâlâ bir delil sunmuş değil. Biliyorsunuz Türk hükümeti söz konusu personelimizin terör faaliyetlerine karıştığını iddia ediyor. Bu çok ciddi bir iddia ve bu iddiaya neden olan delilleri görmek istiyoruz. Anladığım kadarıyla tutuklu yerel personelimizin bir tanesinin sonunda bir avukatı oldu. Türk hükümetinden bunun ötesinde bir adım görmedik. İddialar için delil istiyoruz. Bir de diğer tutuklu personelimizin de avukatını görebilmesini istiyoruz.”
“ABD’nin yerel personelini tutuklayan Türkiye’nin bir müttefik gibi davrandığını düşünüyor musunuz?” şeklindeki soru üzerine ise Nauert, “Bunu duyduğunuza şaşırmayacaksınız evet ilişkimiz sorunlu. Ama iki güçlü NATO müttefiki olarak bunu aşacağımız konusunda iyimseriz. Dışişleri Bakanımız Tillerson ülkenin bir numaralı diplomatı olarak ülkenin en iyimser insanı olmak durumunda olduğunu söylemişti. Sanıyorum hepimize de iyimser olmak düşüyor. Ancak personelimizin delil olmadan bu şekilde tutuklanmasını istemiyoruz” dedi.
Ne olmuştu?
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında ‘casusluk’ gerekçesiyle 4 Ekim’de tutuklanmasının ardından ABD, Türkiye’den vize başvurularını askıya almış, misilleme kararı alan Türkiye de Amerikalılar için aynı kararı uygulamaya başlamıştı.
Krizin ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass tarafından çıkarıldığını savunan Erdoğan, Beyaz Saray'ın "John Bass iyi bir Büyükelçi'dir. Türkiye'de görev yapmasından gurur duyduk. Vize kararı, NSU, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı tarafından alınmıştır" açıklamasına sert ifadelerile tepki göstermişti.
Erdoğan, ''Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika'nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Biz size muhtaç değiliz" ifadelerini kullanmıştı.