Ekonomik ve siyasi krizin pençesindeki Latin Amerika ülkelerinden yola çıkıp Meksika üzerinden ABD'ye ulaşmayı hedefleyen binlerce kişilik göç kafilesine karşı Washington, sınıra asker sevk etmeyi planlıyor.
Uluslararası ajanslara konuşan ABD'li yetkililer Savunma Bakanlığı'nın 1000 kadar askeri ABD-Meksika sınırına destek amaçlı gönderme planı olduğunu açıkladı. Reuters'a konuşan ABD'li bir yetkili bunun "lojistik ve alt yapı çalışmalarına yardımcı olmak" amacıyla yapıldını söyledi. ABD'deki yasalar gereği Kongre'den özel izin çıkmaması halinde ordunun kolluk gücü görevini yerine getirmesi yasak.
Trump: Durmak zorundalar
ABD Başkanı Donald Trump ise sosyal medyadan paylaştığı mesajında "Demokrat-ilhamlı" yasaların sınırdaki insanları durdurmanın önüne geçtiğini söyledi. Trump, "Bu ulusal güvenlik sorunu için askeri devreye sokuyorum. Durmak zorundalar" dedi. Trump yine geçen hafta da sosyal medya üzerinden Orta Amerika ülkelerinden gelen insanların "saldırısını" Meksika durdurmadığı sürece ABD askerini görevlendirip güney sınırını kapatacağı söylemiş, ayrıca Guetamala, Honduras ve El Salvaroda olan yardımları kesme tehdidinde bulunmuştu.
3 bin kilometreyi yürüdüler
13 Ekim'de Honduras'ın San Pedro Sula kentinden başlayan göç kafilesine Birleşmiş Milletler'e göre 7 bin kişi katıldı. Çoğunluğu Honduras, Guetemala ve El Salvador'dan olan sığınmacılar göç sebepleri için ülkelerindeki yoksulluğu, uyuştucu ve şiddet çetelerini veya ekonomik krizi sıralıyor. 12 günde 3 bin kilometreyi yürüyerek katededip Meksika'nın güneyindeki Mapastepec şehrine kadar ulaşan sığınmacıların çoğunun hedefi ABD'ye ulaşmak olsa da Meksikalı yetkililer 1700 kişinin kafileden ayrılıp ülkeye sığınma başvurusunda bulunduğunu belirtti.
Sığınmacı kafilesindekilerin çoğu için ABD sınırına doğru kat edilecek 2 bin 500 kilometre daha var. 7 yaşındaki oğlu ve genç yeğeni ile kafileye katılan 34 yaşındaki Melkin Claros, Honduras'ta çeteler sebebiyle artık yaşamanın imkansız olduğunu belirterek "Herkesin amacı ABD'ye gitmek. Hayatımızı tehlikeye attığımız doğru. Ama kendi ülkemizde daha çok tehlike altındayız" diyor.
DW,AFP,rtr,AP/DBN,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe