ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Kıbrıs'ta Maraş'ın statüsünü değiştirmeye yönelik açıklamalarla ilgili kınama mesajı paylaştı. Price, açıklamasında "Maraş'ın belli kısımlarının kontrolünü Kıbrıs Türk'e devretme çabaları kışkırtıcı ve kabul edilemez" ifadeleri yer aldı.
Erdoğan Kıbrıs'ta yaptığı konuşmada, "Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır" ifadesini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Sözcüsü, Maraş'la ilgili açıklamalara ABD'nin tepkisini aktardığı tweette "Maraş'ın belli kısımlarının kontrolünü Kıbrıs Türk'e devretme çabaları kışkırtıcı ve kabul edilemez. Güçlü bir BM Güvenlik Konseyi yanıtı için müttefiklerle çalışıyoruz. Kıbrıs'ın iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleşmesini destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Maraş açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:
"Amerika Birleşik Devletleri, Kıbrıslı Türklerin lideri Ersin Tatar’ın ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Maraş’ın bazı bölümlerinin Kıbrıslı Türklerin kontrolüne devredilmesine ilişkin bugün yaptığı açıklamayı kınamaktadır. Bu girişim, Maraş’ın Birleşmiş Milletler tarafından idare edilmesi hususunda kesin çağrıda bulunulan 550 ve 789 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla açıkça bağdaşmamaktadır.
Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’nin desteğiyle, Maraş sahil şeridinin açılmasını duyurduğu ve bu kararı uygulamaya yönelik adımlar atmaya başladığı Ekim 2020’den bu yana, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye, uluslararası toplumun ve BM Güvenlik Konseyi’nin Maraş’la ilgili olarak attıkları tek taraflı adımlardan vazgeçmeye yönelik çağrılarını görmezden gelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’nin desteğiyle Maraş’taki girişimlerini provokatif ve kabul edilemez olarak görmekte ve uzlaşmaya yönelik görüşmelerde yapıcı olarak yer almak için geçmişte bulunduğu taahhütlerle bağdaşmaz olarak değerlendirmektedir. Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye’yi, bugün açıklanan kararlarından ve Ekim 2020’den bu yana atılan adımlardan geri dönmeye ısrarla davet ediyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri, endişe verici bu durumu BM Güvenlik Konseyi’ne sevk etmek için kendisiyle aynı düşüncede olan ortaklarla birlikte çalışmaktadır ve bu konuda güçlü bir karşılık verilmesi hususunda ısrar edecektir.
Adada gerilimi artıran ve BM Güvenlik Konseyi kararları gereği Kıbrıs’ta uzlaşmaya yönelik görüşmeleri yeniden başlatma çabalarını engelleyen tek taraflı provokatif eylemlerden kaçınmanın taşıdığı önemin altını çiziyoruz. Ada’nın, tüm Kıbrıslıların ve bölge genelinin yararına olacak şekilde iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleştirilmesi için Kıbrıs’ın öncülüğünde gerçekleştirilecek kapsamlı bir uzlaşmayı destekliyoruz"
TIKLAYIN - İngiltere'den Erdoğan'a Maraş tepkisi: Türkiye, BM kararlarına saygı duymalı
'Hayalet Şehir' Maraş, 46 yıldır kapalıydı
1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen ve yerleşime kapatılan Maraş'ın açılım süreci uluslararası tepkiye neden oldu.
Bir dönemin en gözde tatil yöresi ve Hollywood yıldızlarının uğrak yeri olan kapalı Maraş, Ada'yı ikiye ayıran yeşil hat üzerinde ve bir tampon bölge konumunda bulunuyor.
46 yıldır kapalı olan ve "Hayalet Şehir" olarak da anılan Maraş, yıllardır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde pazarlık konusu oldu.
BM himayesinde sürdürülen görüşmeler
Maraş konusu, Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Kıbrıs müzakerelerinde kapsamlı bir çözümün parçası olarak da görüşülüyor.
Maraş, 1980 ve 1990'lı yıllarda masaya getirilmiş olmasına rağmen bu sorunun çözümü neticeye kavuşturulamadı.
1993'te dönemin BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin önerdiği güven artırıcı önlemler paketi çerçevesinde, Türk tarafı, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı'nın açılması karşılığında, Maraş'ın BM idaresinde iki tarafın ortak kullanımına açılmasını kabul etti ancak bu plan Rumlar tarafından kabul görmedi.
KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın 2003'te Rum lider Tasos Papadopulos'a, Kıbrıs'ın her iki tarafına yönelik ve buralardan gerçekleşecek dış ticaret, ulaşım, seyahat ve kültürel ile sportif aktivitelere uygulanan tüm kısıtlamalar kaldırılması karşılığında, Maraş'ın Rum kesiminin kontrolüne verilmesi önerisi de Rum tarafında karşılık bulmadı.
2004'te yapılan Annan Planı referandumunun Rum kesimi tarafından kabul görmesi halinde, Maraş, Rum tarafının denetimine bırakılacaktı. Kıbrıs Türklerinin Annan Planı'na yüzde 64,91 ile "evet" demesine rağmen Rumların yüzde 75,83 ile "hayır" demesi bu çözüm fırsatını da ortadan kaldırdı.