Gökhan Artan - Sibel Deniz / İstanbul, 12 Ekim - (DHA) - ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD’ye öğrenci vizesiyle giden 351 bin Çin Halk Cumhuriyeti öğrencisiyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Pence. bir söyleşide, “Çinli öğrencilerin, Çin’e bilgi veren öğrencileri kolladığına dair belirtiler var; bunun da rahatsız edici tarafları var. Bunun bazı etkileri de bu ülkede, ekonomik olarak, fikri mülkiyetten ödün verilmesine sebep oluyor” dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi, Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar ve Siyasi Analist Serdar Sement bu açıklamayı yorumladı.
“Laboratuvarlara erişimlerine kısıtlamalar getirilmişti”
Mike Pence’ın yaptığı açıklamaların ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, ABD ekonomisini yalnızca gümrük duvarları arkasında korumakla kalmayacağını gösterdiği yorumunda bulunan Prof. Dr. Sedat Aybar, “Fikri mülkiyet haklarının da korunma çerçevesine alınacağını belirtiyor. ABD’de okuyan 350 binin üzerinde Çinli öğrenci var. Yakın geçmişte bu öğrenciler arasından özellikle teknik dallarda yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin “hassas ve stratejik” olarak değerlendirilen bazı alanlarda laboratuvarlara erişimine kısıtlamalar getirilmişti. Amerikan idaresi bu kararı Çin’li öğrencilerin buralarda elde ettikleri kabiliyetleri kendi ülkelerinde uygulamaya koyarak Amerika karşısında rekabetçi üstünlük elde edebildikleri gerekçesiyle almıştı” dedi.
“ABD fikri üstünlüğünü Çin’e maliyetsiz tedarikinden kaygılı”
İstanbul Aydın Üniversitesi, Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar, Amerikan yönetiminin bu konudaki hassasiyetinin ardında iki önemli gelişme olduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi Endüstri 4.0 olarak anılan teknoloji devriminin ve yapay zeka’nın doğrudan teknoloji üretimine getirdiği yenilik. Başta robotik olmak üzere bu tür teknolojilerin yeniden üretilmesi ve yaygınlaşması diğer üretim teknolojilerine göre çok daha çabuk gerçekleşebiliyor. Geç gelişen ülkeler de teknolojik yaygınlaşmanın bu hızından düşük maliyetle yararlanabiliyor. Özellikle etkin enerji kullanımı alanında Çin’in bu şekilde önemli avantajlar elde ettiği görülüyor. İkinci gelişme, geçmişte tartışmasız mutlak üstünlüğe sahip olan ABD’nin bu fikri üstünlüğünü Çin’e maliyetsiz tedarikinin uzun vadede küresel hegemonyasını huzursuz edebilme potansiyeline sahip olduğu kaygısının öne çıkmış olması” diye konuştu.
“Kendi mutlak üstünlüğünü kıskançça korumak istiyor”
Prof. Dr. Sedat Aybar konuyla ilgili şunları söyledi: “Her ne kadar yakın zaman içinde Amerikan yenilikçiliğine ve teknolojik atılımlarına fikri düzeyde rakip olunması beklenmiyor olsa da, bu üstünlüğün korunmasına Trump idaresi teknoloji üretiminin kolaylaşması ve hızlı yaygınlaşma potansiyeli yüzünden özel bir anlam yüklüyor. Bu yüzden kendi mutlak üstünlüğünü bugünden kıskançça koruma altına almak istiyor. Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin sadece araştırma öğrencisi maliyeti karşılığında gelişkin teknolojileri ülkelerine taşımasına sıcak bakmıyor. Amerikan idaresi öğrencilerin kültürel yakınlaşmaya yaptıkları katkıyı önemsemekle birlikte stratejik ve gizli olan bir takım alanlardan başlamak üzere endüstriyi ve Amerikan ekonomisini fikri mülkiyeti korumak için Çin ve diğer ülkelere karşı yaygınlaştıracağını açıklıyor Başkan Yardımcısı Pence\'in ağzından.”
“ABD milli güvenliğe tehdit görüyor”
Siyasi Analist Serdar Sement ise, “ABD’nin küresel stratejik denklemde Rusya ve Çin’e bakışının, revizyonist yani başka ifadeyle ABD’ye göre Rusya ve Çin, ABD’nin küresel üstünlüğüne meydan okumaktadır” dedi ve ekledi: \"ABD’ye göre Rusya ve Çin, küresel serbest ticaret düzeni sayesinde elde ettikleri kaynakları silahlanma ve başka ülkelerin üretim kapasitelerini bağımlı kılmaya ya da üretim yeteneklerini kendilerine transfer etmeye harcamaktadır. ABD, Rusya ve Çin’e karşı ilk-evre tepkime halinde, ekonomik yaptırımlara ya da ticaret kısıtlarına başlatmıştır. ABD’nin Çin’e yönelik ticaret kısıtları, aynı zamanda, Doğu Asya kıyılarında askerî etkinlik ve nükleer K. Kore’ye karşı askerî yaptırım ya da ağır-ambargo uygulamalarıyla eşleştirilmiştir. ABD Çin’in usulsüz teknoloji transfer ettiği hatta çaldığını ikaz etmekte, bunu, milli güvenliğine tehdit görmektedir. ABD yönetimi ve Kongre, ülkelerinde okuyan 350 bin üstünde Çinli öğrencinin devletlerine kritik sahalarda düzenli raporlama yaptıklarına, fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiklerine kanaat getirmiş haldedir”
“Kültürel değişim programlarını gözden geçiriyorlar”
ABD Hazine Bakanlığı, Yabancı Yatırım Risklerini Değerlendirme ve Modernleştirme Yasası (FIRRMA) kapsamındaki ilk düzenlemelerin 10 Kasım 2018 tarihinde yürürlüğe gireceğini bildirdi. Yabancı yatırımcılar uçak, tank gibi 27 endüstriyi ilgilendiren yatırım faaliyetlerini ABD Yabancı Yatırım Komitesi\'ne bildirmesi gerekiyor. Konuyla ilgili Sement, “Beyaz Saray ve Kongre, yeni-ek kanunlaşmayla ABD’deki Yabancı Yatırımların Düzenlenmesine Dair Komite ve Statüsünü elden geçirmekte, bu kapsamda yabancı öğrencilerin ülkede okumasını sağlayan kültürel değişim programları da gözden geçirilmektedir. Önceki yıl Çin’in hassas teknolojileri ele geçirmesini önleme maksatlı (Foreign Investment Risk Review Modernization Act, FIRRMA) kanun, bu yıl Kongre’de daha geniş kapsamlı kısıtlamalarla genişletilmektedir” diye konuştu.
Mike Pence Çin’li öğrencilerle ile ilgili ne demişti
“Bu öğrenci sayısının kültürel değişimimizin önemli bir kısmını temsil ettiğinin farkındayız. Öğrencilerin, Çin’e bilgi veren öğrencileri kolladığına dair belirtiler var. Bunun da rahatsız edici tarafları var. Bunun bazı etkileri de bu ülkede, ekonomik olarak, fikri mülkiyetten ödün verilmesine neden oluyor. Yani bu konuda çok dikkatli oluyoruz. Başkan bildiğiniz gibi ulusal güvenliğimizi sağlayan teknoloji ve sırlarımızın korunmasını gözeten ABD’deki Yabancı Yatırım Komitesi (CFIUS), mevzuatımızı iyice iyileştiren bir kanun çıkardı. Dikkat ederseniz, buradaki önemli nokta dikkatli olmak, sadece Çin’le değil dünya genelindeki diğer ülkelerle de, daha büyük olumlu kültürel değişim imkânları sağlarken dikkatli olmaya devam edeceğiz. Yine de her zaman Amerika’nın güvenliği bizim önceliğimiz olacak.” (Fotoğraflı)