T24- Abant Platformu'nun ''Yeni Dönem Yeni Anayasa'' toplantısının sonuç bildirisinde, temel hak ve özgürlüklerin yeni anayasa sürecinin ana odağı olması gerektiği belirtilerek, hükümet sistemi tartışmalarının, yeni anayasanın çözmesi gereken temel sorunların gölgede kalmasına ve ertelenmesine sebep olmaması gerektiği vurgulandı.
Abant Palace Otelde 30 Nisan'da başlayan Abant Platformu'nun ''Yeni Dönem Yeni Anayasa'' konulu toplantısı, sonuç ve değerlendirme oturumunun gerçekleştirilmesiyle sona erdi.
Son oturumda taslağı okunan ve müzakerecilerin görüşleri doğrultusunda yeniden hazırlanan 10 maddelik sonuç bildirisi şöyle:
-1982 Anayasasından ve bu anayasanın oluşturduğu bunaltıcı iklimden Türkiye'nin bir an önce kurtarılması zaruridir.
-Türkiye'nin şu anda önündeki en önemli üç anayasal sorun; kimlikler, temel hak ve özgürlükler, seçilmiş otoriteler-asker ilişkileri ve diğer vesayet kurumlarının demokrasinin temel ilkelerine uygun olarak yeniden yapılandırılmasıdır.
-Yeni anayasa, öncelikle devletin demokratik ve çoğulcu yapıda örgütlenmesini düzenlemelidir.
-Yeni anayasa, hak ve özgürlükler kataloğunu tanımlayıcı, sınırlayıcı ve seçici değil hak ve özgürlükleri tanıyan ve güvence altına alan içerikte olmalıdır.
-Türkiye'nin seçim ortamında olduğu şu dönemde siyasi partilerin bu sorunlar hakkındaki somut önerilerini ortaya koyarak seçmenleriyle bu konuları tartışmaları ve seçmen temayüllerini belirlemeye başlamaları, seçimden sonra yapılacak yeni anayasa çalışmalarını kolaylaştıracaktır.
-Siyasi partilerin demokratik kazanımlarımız temelinde yeni bir anayasa ihtiyacı üzerinde bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir mutabakat tesis etmiş olmaları, seçilecek parlamentonun yeni anayasayı yapma yetkisinin demokratik meşruluğunu güçlendirmektedir.
-Bu fırsatın heba edilmemesi bakımından, yeni anayasa süreci parlamento dışı toplum kesimlerini de kapsayacak şekilde; kurumsal bir yapı içerisinde ele alınmalıdır.
-Temel hak ve özgürlükler, yeni anayasa sürecinin ana odağı olmalıdır. Hükümet sistemi tartışmaları (başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter rejim) yeni anayasanın çözmesi gereken temel sorunların gölgede kalmasına ve ertelenmesine sebep olmamalıdır.
-Yeni anayasanın halktan başlayan ve en geniş toplum kesimlerini içine alan bir müzakere süreci ile yapılması gereklidir. Müzakere süreci, demokratik bilinçlenme, eğitim ve olgunlaşma sürecidir, bir pazarlık süreci değildir.
-Anayasa Çalışma Gurubu, Yeni Anayasa Platformu, TÜSİAD ve TESEV gibi yeni anayasa çalışmaları yapan ve müzakere yürüten sivil insiyatifler, takdir ve saygıyla karşılanmıştır.''