Gündem

'AB ülkeleri Türkiye’nin iyi niyetine muhtaç'

Mülteci krizinin ele alınacağı Brüksel'deki AB-Türkiye zirvesiyle ilgili değerlendirmeler, bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konusunu oluşturuyor.

07 Mart 2016 09:55


Lüneburg’da yayımlanan ‘Landeszeitung’ gazetesi AB - Türkiye diyalogunu konu alan yorumunda, Avrupa’nın mülteci politikasını Türkiye’ye göre ayarlamaması gerektiğini vurguluyor:

“Türkiye’deki en büyük muhalif gazeteye kayyum tayin edilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendini ne kadar emin hissettiğini gösteriyor. Avrupa Birliği’nin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in mülteci krizinde Türkiye’ye muhtaç olduğunu bildiğinden basın özgürlüğüne metelik vermiyor. Türkiye’den Birliğin dış sınırlarını koruması ve Avrupa’daki mültecileri geri alması isteniyor. Karşılığında Erdoğan bol para, Avrupa Birliği üyeliğine dair somut taahhütler ve öncelikle de bol sabır bekliyor. Bu bakımdan Zaman gazetesinin Ankara’nın denetimine alınmasına ses çıkarılmamasına kimse şaşırmamalı. Ancak Avrupa Birliği kendini kandırmamalıdır. Erdoğan’ın önünde diz çökmek, Avrupa mülteci politikasının yerine geçmez. Türkiye ile birtakım sözleşmelere varılmış olabilir. Ancak Avrupa Birliği bünyesinde hâlâ görüş birliği sağlanabilmiş değil. Dolayısıyla Erdoğan daha uzun süre Brüksel’i sıkıştırmaya devam edecektir.”

‘Bild’ gazetesinin konuyla ilgili yorumu ise özetle şöyle:

“Kriz zirveleri birbirini izliyor ama Avrupa ülkeleri mülteci krizine bir türlü çare bulamıyorlar. Tek anlaştıkları husus, görüş birliği içinde olmadıkları. AB ile Türkiye arasındaki zirve buluşması da bu durumu değiştirmeyecektir ama yine de önemli bir merhale olabilir. Türkiye (NATO’nun da yardımıyla) Avrupa yönündeki kaçak göçü önler ve iltica hakkı olmayanları geri alırsa önemli bir sinyal verilmiş olur. Öncelikle de savaş ve terör yüzünden kaçmak zorunda kalmayanlar Türkiye’ye gönderilebilmelidir. Zirve aynı zamanda AB’nin büyük bir zaafını da gözler önüne seriyor. Türkiye mültecilere dilediği gibi Avrupa yolunu açabilir ya da kapatabilir. Brüksel ve Birlik ülkeleri Türkiye’nin iyi niyetine muhtaçlar. Küresel oyunculuk iddiasındaki AB’nin ricacı durumuna düşmesi hiç hoş olmasa da mülteci krizindeki son çaresidir.”

‘Hannoversche Allgeime Zeitung’ Avrupa’nın kerhen de olsa Türkiye ile uyuşmak zorunda olduğuna işaret ediyor:

“Ankara ile çıkar ortaklığının 28 AB ülkesi arasındaki karşıtları uzlaşma arayanlardan fazla. Kürtlere savaş açan, gazetecilere göz yaşartıcı bomba attıran, fikir hürriyetini ayakları altına alan ve mülteci krizinin sınırlandırılması hususunda AB ile vardığı sözleşmelere aldırmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güvenmeyenler çoğunlukta. Ancak uzaktaki Türk dostlarla uzlaşmadan mülteci krizi kontrol altına alınamaz. Türkiye ile pazarlığa oturup Türkiye’nin taleplerine razı olmak zor ama aynı zamanda da siyasi bakımdan meşrudur.”

‘Neue Osnabrücker Zeitung’ gazetesinin AB – Türkiye zirvesini konu alan yorumunda Türkiye’nin diretmelerine karşı çıkmak gerektiğini dile getiriyor:

“Zirveye büyük beklentilerle gidiliyor. Görüşmelerin tutarlı çözüm mü doğuracağı, yoksa başarısızlığa mı uğrayacağı, Türkiye’nin sergileyeceği tutuma bağlı. Türkiye mülteci krizinin kilit ülkesi olmanın avantajıyla, taviz koparmak için krizi baskı aracı olarak kullanıyor. AB’nin insan hakkı ihlallerini görmezden gelmesi ise hiç iyi olmaz. Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili görüşmelerde de prensipler kenara itilmemeli. Tam üyelik görüşmeleri mülteci krizinden ayrı ele alınmalıdır. Zirvenin başarıya ulaşması AB ülkelerinin tek ağızdan konuşmasına bağlıdır. Ancak durum bunun tam aksini gösteriyor.”