Dünya

AB sınırlarında cihatçı kontrolü

Avrupa Birliği ülkeleri, radikal grupların saflarında savaşmak üzere Irak ya da Suriye'ye gitmeye çalışan gençlere karşı yeni önlemler almaya hazırlanıyor.

15 Ekim 2014 18:49


Belçika'da geçen mayıs ayında Ortadoğu'daki çatışmalara katılarak geri dönen bir cihatçının Brüksel'deki Yahudi Müzesi'ne saldırarak 4 kişiyi öldürmesi, Avrupa Birliği ülkelerinin içişleri bakanlarını harekete geçirdi. Bakanlar, "Belçika Grubu" adlı bir oluşumu yaşama geçirdi. Bu grupta Avrupa'dan Ortadoğu'ya çatışmalara katılmak üzere giden üç bin civarında cihatçının yaşam merkezi olan ülkeler yer alıyor. Bu ülkelerden biri de Almanya. Ancak cihatçıların hiç ya da ağırlıklı olarak bulunmadıkları diğer AB üyeleri de gruba katılma kararı aldı. Böylece gruba AB üyesi 28 ülkenin tamamı katılmış oldu.

Gruba dahil olan ülkeler, ‘gezgin cihatçıların' tespit edilerek kanlı eylemlerine girişmeden etkisiz hale getirilmesini amaçlıyor. Bunun için bilgi alışverişi yapılacak, hızlı hareket edilecek ve IŞİD'in Avrupa'daki etkisi ortadan kaldırılacak. Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Lüksemburg'da geçen hafta düzenlenen içişleri bakanları toplantısında hedeflerini "Almanya'dan, Avrupa'dan insanların bu korkunç şiddete katılmalarını istemiyoruz. Aynı şekilde, geri döndüklerinde Almanya'da korkunç eylemler planlamalarını haklı olarak istemiyoruz. Schengen sınırlarının dışarıda kalan bölgeleri daha etkili korumalıyız. Her güvenlik görevlisi, kimin yabancı savaşçı olup olmadığını anlamalı ve ona göre yurtdışına çıkmasına engel olmalı ya da geri dönüyorsa tutuklayabilmeli" şeklinde anlattı.

"Tehlike artacak"

Avrupa Birliği Terörle Mücadele Koordinatörü Giles de Kerchove de Avrupa ülkelerinden çok sayıda gencin Irak ve Suriye'ye giderek IŞİD saflarında savaşa katıldığını ve bunların bir kısmının geri döndüğünü belirterek geri dönecek olan IŞİD militanlarının sayısının da artacağını belirtti. Böylece Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde IŞİD'in terör saldırısı düzenleme olasılığının artacağını vurgulayan uzman, bunun büyük bir tehlike teşkil ettiğine dikkat çekti.

AB ülkelerinin daha seri şekilde hareket etmeleri gerektiğini belirten Kerchove, bu bağlamda Schengen sınırlarında da denetimlerinin yapılabilmesi için yasal zeminin hızla hazırlanması gerektiğini vurgulayarak "Schengen kuralları sınırlarda sistematik olarak denetim yapmamızı engelliyor. Ancak özel izinle yapılan deneme, araştırma mahiyetindeki kontroller, mümkün olmayan geniş çaplı sistematik sınır denetimleri için bir imkan yaratıyor. Şimdi sınır koruma ajansı Frontex'le birlikte, sınır güvenlik görevlilerinin görev mahiyetlerini değiştirerek, Schengen sistematiğinden farklı olarak, bazı güzergahlar ve bazı gezi gruplarının daha etkili şekilde nasıl denetlenebileceğini tespit etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Schengen Bilgi Sistemi

AB içinde gümrük kontrollerini kaldırarak serbest dolaşımı sağlayan Schengen Anlaşması, 26 üye ülkede uygulanıyor. Sadece deneme amaçlı bazı sınırlarda yolcuların bilgileri Schengen Bilgi Sistemi (SİS) adı verilen merkezi kayıt sistemine geçiriliyor. Kayıt işlemi birkaç dakikadan fazla süre almıyor. Bu sistemde polis tarafından aranan kişilerin ve şüphelilerin bilgileri mevcut. Dış sınırlarda da AB üyesi vatandaşların kimliklerindeki fotoğraflar ile geçerlilik süreleri kontrol ediliyor. Kimlik bilgilerinin tamamının kontrol edilmesi ve bilgi sistemiyle sorgulama uzun bekleme kuyrukları oluşturacağından uygulanmıyor.

Bu arada Avrupa'da sınır kontrollerinin ABD'de yapıldığı şekilde gerçekleştirilmesi yönünde de talepler var. Nitekim İçişleri Bakanları, AB'de olduğu gibi uçak yolcularının bilet aldıkları sırada kimlik bilgilerinin de kaydedilmesi yönünde görüş bildirdiler. Böylece "tehlikeli" bölgelere seyahat edip dönenler henüz uçağa binmeden tespit edilerek, takibatları yapılabilecek.