PKK’nın, AB terör örgütleri listesinden çıkmak için yaptığı başvuruyu değerlendiren Avrupa Adalet Divanı’nın açıkladığı karar medyada geniş yankı uyandırdı. Avrupa Adalet Divanı, 2014-2017 yılları arasında PKK’yı terör örgütleri listesinde tutan kararları, AB ülkelerinin güncel ve yeterli kanıtlar sunmamış olmaları nedeniyle iptal etti.
Ancak AB Konseyi’nin 30 Haziran 2018’te almış olduğu karar uyarınca, halihazırda PKK, KADEK ve KONGRA-GEL, AB’nin terör örgütleri listesinde kalmaya devam ediyor. PKK’nın bu karara karşı da dava açması durumunda Avrupa Adalet Divanı’nın nasıl bir karar alacağı merak konusu.
Neden iptal edildi?
Mahkemenin kararında dikkat çeken nokta, PKK kaynaklı terör tehdidinin devam edip etmediği tartışması oldu. Avrupa Adalet Divanı, üye ülkelerin temsil edildiği AB Konseyi’nin, geçmişte listeler oluştururken, ve ayrıca dava sürecinde, PKK kaynaklı terör tehdidi konusunda güncel kanıtlar sunmadığını vurguladı. Mahkeme kararında, “AB Konseyi PKK’yı listede tutma kararını, PKK’nın terör eylemlerine karışma riskinin sürdüğünü ortaya koyacak daha güncel bulgularla gerekçelendirmek durumundaydı” ifadesine yer verildi.
PKK listeden çıkar mı?
Uluslararası ilişkiler ve güvenlik uzmanı Demir Murat Seyrek, Avrupa Adalet Divanı kararını DW Türkçe’ye değerlendirirken “Görünen o ki Avrupa Adalet Divanı, AB Konseyi’ne daha fazla kanıt, dayanak, gerekçe ortaya koymaları konusunda sorumluluk yüklemiş durumda” dedi.
Brüksel merkezli Avrupa Demokrasi Vakfı’nın kıdemli danışmanı olan Seyrek, PKK’nın AB terör listesinden çıkmak için son yıllarda yoğun girişimlerde bulunduğunu, Avrupa’da sınırlı da olsa bazı siyasi hareketlerden de destek bulabildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Ancak terörün AB için çok büyük bir tehdit olmaya devam ettiği bir dönemde PKK’nın listeden çıkartılması çok absürt olur. Ayrıca pamuk ipliğine bağlı Türkiye-AB ilişkileri bağlamında da PKK’nın AB terör örgütleri listesinde çıkartılması çok aykırı bir hamle olur. Son yıllarda başta Almanya olmak üzere pek çok AB ülkesinde PKK’ya karşı adımlar atılıyor. AB’de PKK üzerindeki baskı sürecektir.”
Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri durma noktasına gelirken, Brüksel ile Ankara arasında mülteci mutabakatı ve güvenlik konularında hassas bir işbirliği sürecinin devam ettiğine işaret eden Seyrek, böyle bir dönemde PKK’nın terör listesinden çıkmasını beklemediğine işaret etti.
Yabancı savaşçılar endişesi
Seyrek, Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda PKK’nın, sadece terör değil, yabancı savaşçılar, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar gibi nedenlerle de bir tehdit unsuru olarak algılanmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Güvenlik uzmanı Seyrek, Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) için bölgeye savaşmaya gidenlerin Avrupa’nın güvenlik kurumlarında büyük endişe yarattığını söylerken, “Mesela Fransa Suriye’deki PYD’yi desteklese bile, Fransa’da yaşayıp ya da Fransa vatandaşı olup Suriye’de savaşmaya gidenlerle ilgili çok derin ve kapsamlı inceleme yapıyor. Bu konu çok hassas çünkü bu kişiler döndüğünde ne olacağı, ne yapabilecekleri büyük bir sorun” diye konuştu.
Almanya’dan da Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı PYD'nin askeri kolu Halk Savunma Birlikleri (YPG) için savaşmaya gidenler var ve konu IŞİD gibi medyada geniş yer bulmasa da Alman güvenlik kurumlarının gündeminde yer alıyor.
Alman güvenlik kurumları PKK ve YPG'ye katılanların kaydını tutuyor. Geçen yıl Şubat ayında Sol Parti’nin soru önergesini yanıtlayan hükümet, Almanya’dan IŞİD’e karşı savaşmaya gidenlerin sayısını 204 olarak açıklamış, bunlardan 69’unun Alman vatandaşlığına sahip olduğu bilgisini paylaşmıştı. Geçen ay yine Sol Parti’nin soru önergesini yanıtlayan Alman hükümeti son bir yılda Suriye ve Irak’a Kürt milislere katılmak için giden 45 kişinin daha tespit edildiğini, bu kişiler arasında Alman, Türk ve Suriye vatandaşları olduğu bilgisini aktardı.
Demir Murat Seyrek, PKK ve yabancı savaşçılar konusunun AB kurumlarında ele alındığına işaret ederken, şunları söyledi:
“Avrupa’dan IŞİD’e karşı savaşmaya gidenlerin bir bölümü PYD’yi sol unsur olarak gördükleri ve desteklemek istedikleri için gidiyor. Ama ilginç tarafı bazı aşırı sağ unsurlar da IŞİD ile, kendi kafalarınca oradaki Müslümanlarla savaşmaya gidiyor. Bu insanların bir bölümü askeri olarak çok ciddi eğitimlerden geçiyorlar. Aşırı sol ve aşırı sağın yükseldiği bir dönemde bu insanların Avrupa’ya dönmeleri güvenlik kurumları tarafından gayet tabii ki risk olarak değerlendiriliyor.”
Mahkeme masraflarını AB ödeyecek
Bu arada Avrupa Adalet Divanı, PKK yöneticileri Murat Karayılan ve Duran Kalkan adına Hollandalı bir hukuk bürosu tarafından yapılan başvuru üzerine, AB Konseyi’nın terör örgütleri listesi kararlarını mercek altına almıştı. Başvuruda, davaya konu olan AB Konseyi kararları ve uygulama hükümlerinin iptalinin yanı sıra dava masraflarının yine AB Konseyi tarafından ödenmesi talep edilmişti. Perşembe günü açıklanan kararda, usul kuralları hatırlatıldı, kaybeden tarafın AB Konseyi olduğu, bu nedenle mahkeme masraflarının konsey tarafından ödenmesine hükmedildiği belirtildi.
PKK hem eski karar ve uygulama tüzüklerinin iptalini sağlamış, hem de 2014 yılından bu yana süren mahkeme masraflarını da Konsey'e ödetmiş oldu.
Değer Akal / Berlin
© Deutsche Welle Türkçe