Gündem

"AA, çalışanlarına baskı uygulamakla anılmak yerine halka doğru bilgi vermeli"

''Anadolu Ajansının bugün, sadece iktidara hizmet ettiğini, doğru ve tarafsız habercilikten saptığını görmek bizleri üzmektedir''

19 Ekim 2018 16:10

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, Anadolu Ajansı (AA) çalışanları üzerinde kurulduğu öne sürülen baskı hakkında açıklama yaptı. AA'nın Kurtuluş Savaşı günlerinde halkı bilgilendirmek için Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulduğunu hatırlatan Emecan, yöneticilere ''Anadolu Ajansı'nın tarihsel görevine geri dönmesi ve seçim manipülasyonlarıyla, taraflı iktidar haberciliği yapmakla, çalışanlarına baskı uygulamakla anılmak yerine, halkımızı doğru bilgilendirerek, ülkemiz demokrasisine katkı sağlamasını, özgür ve tarafsız habercilik ilkelerine uygun davranmasını ve çalışanlar üzerindeki baskılara son vermesini diliyorum'' sözleriyle seslendi.

Emine Gülizer Emecan'ın TBMM'de yaptığı konuşmanın tamamı şöyle:

''Hepiniz hoş geldiniz.

Uzun süreden beri Anadolu Ajansı çalışanlarının yaşadıkları, istifa, zorla emeklilik, düşük maaşla çalışmaya zorlama gibi baskılara ilişkin, sizlerin ve kamuoyunun bilgilendirilmesi ve çalışanların seslerinin duyurulması amacıyla böyle bir basın açıklamasını yapma gereği duydum.

Değerli arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi Anadolu Ajansı; Kurtuluş Savaşı sürecinde halka doğru ve düzenli bilgiler aktarmak ve verilen mücadeleyi dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920 tarihinde kurulmuştur. Atatürk’ün Ajansı kurmaktaki amacı, Kurtuluş Savaşı sürecinin anlatılabilmesi ve milletçe desteklenmesinin sağlanması idi. Böylesi önemli bir amaca hizmet eden, kurtuluş savaşı mücadelesinin önemli bir parçası olmuş Anadolu Ajansının bugün, sadece iktidara hizmet ettiğini, doğru ve tarafsız habercilikten saptığını görmek bizleri üzmektedir.

Ülkemizde son yıllarda basın özgürlüğünün geldiği durum ortadadır.

Hapse atılan ve baskılar sonucu işini kaybeden gazeteciler,

Kapatılan basın yayın kuruluşları,

Para cezalarıyla işlerini yürütemez hale gelen medya,

Ve en önemlisi bütün bunlar sonucunda halkımızın özgür ve tarafsız haber alma yollarının neredeyse tamamen tıkanmış olmasıdır. Anadolu Ajansı da buna hizmet eder durumdadır.

Bu en çok demokrasimize ve ülke itibarımıza darbe vurmaktadır.

Değerli Basın mensupları,

Basınımızın içinde bulunduğu duruma kısaca değindikten sonra, gündeme getirmek istediğim asıl konu, Anadolu Ajansında çalışan ve işlerini düzgün yapmak isteyen çalışanlar üzerinde gün geçtikçe artan baskılardır.

Anadolu ajansında şu anda 4250'ye yakın çalışan vardır. Bunlardan 1052'si kadrolu, 628'i hizmet alımı yoluyla çalışan, 1337 civarındaki serbest haberci ve 1221 kişi de OYP, yani ortak yayın projesi personeldir. Bu sayının yüzde 55'i, 2013 yılı sonrası işe alınanlardan oluşmaktadır. 1221 kişilik ortak yayın personeli de ayrıca araştırılması ve sorgulanması gereken çalışanlardır. Çünkü Anadolu ajansı üzerinden başta TRT World olmak üzere, başka medya kuruluşlarına personel sağlandığı ve oralarda çalıştırıldıkları bize gelen bilgiler arasındadır.

Bu da göstermektedir ki ülkemizde işsizlik her geçen gün artarken, Anadolu Ajansı iktidar yakınlarının arpalığı haline getirilmiştir.

Yani bir yandan kuruma sürekli yeni çalışanlar alınırken, diğer yandan kurumda; istifa, emeklilik, daha düşük maaşla çalışmaya zorlama ve mobbing gibi uygulamaların her geçen gün arttığı bilgileri gelmektedir.

İktidar ve yandaşları, çalışanlara her alanda uyguladıkları baskıları ve emek sömürüsünü Anadolu Ajansında da kendisi gibi düşünmeyen ama yıllarca emek vermiş insanlara uygulamaya devam etmektedir.

Bir iddia da emeklilik ve istifa sayısını artırmak için, oluşturulan yönetici kadroların da yüksek maaşlarla ödüllendirilme vaadinde bulunulduğudur. Artan ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışanlar işlerini kaybetmemek adına kendilerine sunulan daha ucuz ve daha ağır çalışma koşullarını kabul etmek zorunda kalmaktadırlar.

Diğer yandan emekli edilenlere belli bir süre içerisinde ödenmesi gereken ikramiyeleri de uzun vadeye yayılarak ödenmekte. Çünkü emekli olacakların tazminat toplamları da kuruma yüksek gelmektedir.

İşini düzgün yapmak isteyen çalışanlara bir taraftan bu uygulamalar yapılırken, diğer yandan geçtiğimiz yıl kurum çalışanlarından bazılarına 10 milyon gibi yüksek miktarlarda harcırah ödenebildiğini görüyoruz. Bu gün ülkemizde olan biten en önemli haberleri bile yabancı ajanslardan öğrenirken, bu kadar yüksek harcırahlarla Anadolu Ajansının hangi başarılara imza attığını da merak ediyoruz.

Değerli arkadaşlar,

Gündeme getirdiğim konuların açıklığa kavuşması amacıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat OKTAY'ın yanıtlaması istemiyle vermiş olduğumuz soru önergemizin bir an önce cevaplandırılacağını umut ediyorum. Umut ediyorum, çünkü artık gerçeklerin ortaya çıkacağı endişesi ile cevaplama ihtiyacı bile duyulmuyor maalesef.

Son olarak, Anadolu Ajansı'nın tarihsel görevine geri dönmesi ve seçim manipülasyonlarıyla, taraflı iktidar haberciliği yapmakla, çalışanlarına baskı uygulamakla anılmak yerine, halkımızı doğru bilgilendirerek, ülkemiz demokrasisine katkı sağlamasını, özgür ve tarafsız habercilik ilkelerine uygun davranmasını ve çalışanlar üzerindeki baskılara son vermesini diliyorum.

Sizlere de basın açıklamama katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum.''