90’lı yıllarda trans kadınlara yönelik uygulanan baskı, işkence ve keyfi muamelelerin benzerleri, son dönemde artan nefret söylemiyle yeniden görülmeye başlandı. Taksim’de bankta oturan, kardeşinin yanına gitmek için taksiye binmek üzere olan trans kadınlar, bekçiler tarafından kelepçelenerek gözaltına alındı. Emniyete getirilen trans kadınlar, herhangi bir eylemleri olmaksızın, “hayasızca hareket” ile suçlandı.
90’lı yıllarda, trans kadınlara yönelik ayrımcı ve keyfi muamelelerin simgesi “Hortum Süleyman” lakaplı, Beyoğlu Ekipler Amiri Süleyman Ulusoy olmuştu. Gözaltına alınan translara yönelik işkenceleri nedeniyle “Hortum Süleyman” olarak anılan emniyet görevlisinin yaptıkları her yerde anlatılıyordu. Aynı dönemde, Beyoğlu ve çevresinde yaşayan trans kadınların evlerine baskınlar düzenleniyor, translar, yolda yürürken gözaltına alınıyor, hedef haline getiriliyordu. Emniyette gördükleri işkencelerle ilgili devlet hastanesinden rapor almakta bile zorlanan trans kadınların polisten kaçarken araba çarpması nedeniyle yaralanmaları ya da hayatlarını kaybetmeleri sıkça gündeme geliyordu.
Taksiye binerken gözaltı
Son dönemde artan nefret söylemiyle birlikte trans kadınlara yönelik benzer uygulamalar yeniden yaşanmaya başlandı. İstanbul Taksim’de, geçtiğimiz günlerde bankta oturan bir trans kadın, kimlik soran bekçiler tarafından gerekçe bildirilmeden gözaltına alındı. Kelepçelenen trans kadın, yaya olarak, halkın içinden yürütülerek emniyete getirildi.
Hemen ardından yine Taksim’de kardeşinin kınasına gitmek üzere taksiye binmekte olan bir trans kadın gözaltına alındı. Bekçiler, taksiye binmesini engelledikleri trans kadını, kimlik sorgusu yaptıktan sonra gözaltına aldı.
Eylem yok ama…
Trans kadınlar, getirildikleri emniyette, herhangi bir eylemleri bulunmamasına rağmen, “Hayasızca hareketler” gerekçesiyle sorgulandı. Avukatları, trans kadınlara yönelik işlemler nedeniyle şikâyetçi olacaklarını bildirdi.