ÖSYM verilerine göre, 8 tıp fakültesinde hiç akademik kadro olmadığı, 2 tanesinde ise öğretim üyesi kadrosunun yetersiz olduğu ortaya çıktı. Bu yetersizliğe rağmen dün Samsun'a ikinci bir tıp fakültesi kurulması dikkat çekti. Türk Tabipler Birliği Merkez Kurulu Üyesi Samet Mengüç, "Nitelik yerine nicel kaygılar güdüldüğü için çok sayıda fakülte açılıyor. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan memnun kalmıyor, güven duymuyor" dedi.
2020 YKS tercih kılavuzunda yer alan bilgilere göre 8 tıp fakültesinde akademisyen kadrosu bulunmuyor. Bir fakültede yalnızca tek akademisyen yer alırken bir fakültede ise 4 akademisyen bulunuyor.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 1; öğrenci 30
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 40
Kırklareli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 30
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 80
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Trabzon Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60 Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi: Akademisyen 4; öğrenci 70
Konuyu BirGün’e değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç tıp fakültelerinin sayılarının fazla olduğuna dikkat çekti. Mengüç şunları söyledi: “Bu kadar fazla tıp fakültesi açılmasının hiçbir bilimsel karşılığı yok. Tıp fakültesinin bir altyapısı, laboratuvarları, akademik yeterliliği olmalı. Ancak açalım bir bina, verelim ilanı, alalım öğrenciyi şeklinde yürütüldüğü için süreç tabi ki nitelik de düşüyor. Zaten bir vakıf açan yanına bir de tıp fakültesi konduruyor. Bu tabii ki iktidarın ekonomik ve politik kaygılarından yapılıyor. İnsanlara gösteriş yapmak için her yere okul açıyorlar, tıp fakültesi açıyorlar. Nitelik yerine nicel kaygılar güdüyorlar. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan aldıkları hizmetten memnun kalmıyor, güven duymuyor. Böylece daha fazla hastaneye gitmeye daha fazla doktora görünmeye ihtiyaç duyuyorlar. Böylece sağlık hizmeti üzerine kurulan ekonomik çarkın istedikleri gibi dönmesini de sağlıyorlar.”