İngiltere basını, Uluslararası Af Örgütü'nün Suriye'de, başkent Şam yakınlarındaki bir hapishanede 13 bin kişinin asıldığını iddia eden raporuna geniş yer ayırıyor.
Times'ın haberinde, Af Örgütü'nün raporunda 10 ila 20 bin mahkûma ev sahipliği yaptığı Sednaya Askeri Hapishanesi'nde, işkence altında alınmış ifadelerle ve sadece dakikalar süren yargılamaların ardından dört yılda binlerce mahkumun asıldığının söylendiği aktarılıyor.
Hapishanenin çok kalabalık ve kirli olması nedeniyle bir o kadar mahkumun da enfeksiyon, açlık ve psikolojik stresin etkileri nedeniyle öldüğü kaydediliyor. Times, Uluslararası Af Örgütü'nün Suriye'deki idamlarla ilgili raporuna başyazılarından birinde de yer veriyor.
"Esad'ın kanlı bodrumu" başlıklı yazıda "Suriye diktatörü iktidardan gönderilmeli ve savaş suçlarından yargılanmalı" diyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Esad'ın elleri kanlı. Bu bir sır değil. Geçtiğimiz aylardaki Halep kuşatmasında en az 80 sivil, askerleri tarafından yakın mesafeden vuruldu. Aralarında 90 çocuğun da bulunduğu yüzlerce kişi Suriye ve Rus uçaklarının saldırılarında öldü. Savaş suçları, Esad'ın umutsuzca iktidara tutunmasının vurgulayan şey oldu. Hastaneler ve kurtarma görevlileri hedef alındı. Bazen klor gazı da bulunan varil bombaları atıldı. Savaşçı ve siviller arasında ayrım yapmadığı için bir savaş suçu bu. Suriye-Amerikan Tıp Derneği'ne göre bine yakın kişi kimyasal saldırılarda öldü. Esad'ın kendi halkına karşı savaşında şehirler boyun eğmeleri için aç bırakıldı. Esad, her ne açıdan bakılırsa bakılsın, Uluslalararası Ceza Mahkemesi'nin sanık sandalyesinde olmalı. IŞİD'in da barbar bir sicili var, hatta Özgür Suriye Ordusu da suçlar işledi, ancak Esad'ın katillerinin işlediği düzeyde değil...Esad gitmeli ve yargılanmalı. İngiltere ve Amerika'nın tüm çabaları, Kremlin'i bu kukla tiranı, Suriye halkının kabul edebileceği bir yönetimle değiştirmeye ikna etmeye odaklanmalı. Sonuçta, savaş suçluları tarafından değil, uzlaşmayla yönetilen bir müttefiğe sahip olmak Kremlin'in de çıkarına."
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun dün yaptığı Londra ziyareti ve Başbakan Theresa May ile görüşmesi de İngiltere basınında geniş yer bulan konulardan.
Guardian, Netanyahu'nun İran konusunda May'den istediği desteği alamadığını yazıyor. Haberde, May'in Netanyahu'nun İran'la yapılan nükleer anlaşmadan geri çekilme baskısına direndiği belirtiliyor.
Liderlerin bu ilk görüşmesinde, İsrail Başbakanı'nın May'den ABD Başkanı Donald Trump gibi İngiltere'nin de İran'a karşı yeni yaptırımlar açıklamasını istediği, ancak May'in resmi sözcüsüne göre İngiltere Başbakanı'nın "nükleer uzlaşmaya desteğin sürdüğünü açıkça söylediği" vurgulanıyor.
May'in ayrıca sadece iki devletli bir çözümün Ortadoğu'ya barış getirebileceğini ve yasadışı yerleşimlerin genişletilmesinin çözümü daha da zorlaştırdığı mesajını verdiği kaydediliyor.
İ gazetesinde dikkat çeken bir sağlık araştırması haberinde, elektronik sigaranın normal sigara ve tütün ürünlerinden çok daha güvenli bir seçenek olduğu vurgulanıyor.
İngiltere'de yapılan araştırmaya göre, gerçek sigaradan elektronik sigaraya geçenlerin vücutlarında altı ay sonra, normal sigaraya devam edenlere kıyasla ok daha az kansere yol açan maddeye rastlandı.
Uzmanların normal sigaradan elektronik sigaraya geçmeyi düşünenlerin yaşadığı kafa karışıklığını netleştirmeyi amaçladığı, daha önce yapılan bazı araştırmaların elektronik sigaraların da normal sigaralar kadar zararlı olduğu sonucuna vardığı hatırlatılıyor.
Ancak çalışmaya göre, daha güvende olmaları için sigara içenlerin tamamen elektronik sigara ya da nikotin ikame tedavilerine geçmeleri gerekiyor.
Araştırmayı yürüten ekibin başı University College London'dan Lion Shahab "Elektronik sigaralarla vücuda giren zehirli kimyasalların, temsili deneyler kullanan daha önceki araştırmalarda söylenenden kayda değer miktarda daha az olduğunu gösterdik. Bu da, elektronik sigaraların güvenliği konusundaki şüphelerin yanlış olduğunu gösteriyor" dedi.
Shahab ayrıca "Bulgularımız elektronik sigaraların daha güvenli olmalarının yanı sıra verdikleri nikotin miktarının normal sigaralardan çok da farklı olmadığını gösterdi. Böylece insanlar yoksunluk krizleriyle daha güvenli bir şekilde başa çıkarak, sigarayı toptan bırakabilir" diye konuştu.
İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı'nın masraflarını karşıladığı araştırmada, normal sigara içenlerden ve son altı aydır elektronik sigara ya da nikotin bandı ve spreyi gibi nikotin ikame ürünleri kullananlardan oluşan 181 kişi incelendi.
Üçüncü bir grupsa, hem normal sigara içmeye hem de elektronik sigara ve nikotin ikame ürünleri kullanmaya devam etti. Badece elektronik sigara içenlerde, normal sigaraya devam edenlere göre akciğer kanseriyle ilişkilendirilen NNAL adlı zehirli kimyasaldan yüzde 97 daha az görüldü. Ancak hem sigara hem de elektronik sigara içenlerle aradaki fark çok az oldu.