ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın seçilmesi ABD'nin hem içeride dengeleri hem de dünyadaki ilişkilerini derinden etkileyebilir.
Trump'ın seçim kampanyası dikkate alındığında uygulamayı vaadettiği politikaları ve olası etkileri 7 başlıkta şöyle:
Eğer Donald Trump ticaret politikalarını izlerse bu ABD'nin dünyanın geri kalanıyla bugüne kadar sürdürdüğü ticaret tarzını değiştirebilir. Trump ABD, Kanada, Meksika arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı feshedeceğini söylemişti. Trump ayrıca ABD'nin Dünya Ticaret Örgütü'nden de ayrılma yanlısı olduğunu da açıklamıştı. İhraç malların vergilendirilmesi gerektiğini savunan Trump, Çin ürünlerine yüzde 45, Meksika'dan gelen mallara ise yüzde 35 oranında gümrük vergisi getirilmesini istiyor.
Trump seçim kampanyası sırasında göçmenler konusundaki pozisyonunu oldukça değiştirdi. Trump seçim kampanyasının başında ABD ile Meksika arasında bir duvar öreceğini savunuyor ve ABD'deki 11 milyon kayıt dışı göçmenin sınır dışı edileceğini söylüyordu. Şimdi ise Trump bu konunun daha sonra ele alınacağını söylüyor. Trump ayrıca Müslümanların ABD'ye kesinlikle alınmaması gerektiğini söylemiş ancak daha sonra bunun bir politika değil sadece öneri olduğunu ileri sürmüştü. Trump göçmenler konusunda titiz bir inceleme getirileceğini söylüyor ancak buna ilişkin detay vermekten kaçınıyor.
Trump NATO'yu köhne bir yapı olarak tanımlamış ve NATO üyelerinin ABD'den faydalandığını açıklamıştı. ABD'nin Avrupa ve Asya'daki ülkeleri bir karşılık olmaksızın artık korumayacağını söyleyen Trump, eğer ödeme yapılmazsa ABD askerlerini geri çekeceği imasında bulunmuştu.
Trump ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la nükleer silahlar konusunda yaptığı anlaşmayı kaldıracağını ya da yeniden yapılandıracağını açıkladı. Trump nükleer silahsızlanmada Obama yönetiminin tam tersi bir pozisyon alarak Japonya ve Güney Kore'nin nükleer silah sahibi olmasına sıcak baktığını söyledi.
Trump Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD arasındaki gerilimi düşüreceğini savunuyor. Putin'i güçlü bir lider olarak tanımlayan Trump, Rus liderle iyi ilişkiler içinde olmaktan yana.
Ancak Trump iki ülkenin IŞİD'e karşı mücadele dışında hangi alanlarda işbirliği içine girebileceklerine değinmiyor. Trump Rusların "makul" davranıp davranmayacaklarını görmek istediğini söylüyor ve Putin'in saygısını rakibi Hillary Clinton ya da Obama'dan daha iyi yönetebileceğini savunuyor.
Trump 2015'te 195 ülke tarafından imzalanan Paris iklim değişikliği anlaşmasını feshedeceği ve ABD'nin BM küresel ısınma programlarına verdiği kaynağı da keseceğini açıkladı. Trump ayrıca fosil yakıtlar için daha fazla sondaj yapılması, bu konuda daha az yasal düzenleme getirilmesi ve Kanada-ABD petrol boru hattı projesinin onaylanması çağrısında bulundu.
ABD'deki siyasi aktivistler için seçimlerin en önemli sonucu Anayasa Mahkemesi'ne atanacak yargıçlar konusu. Mahkeme'de şu anda dört liberal görüşlü dört muhafazakar yargıç görev yapıyor. Hillary Clinton destekçileri dokuzuncu yargıcın Demokrat partili bir başkan tarafından seçileceğini ve dengeleri ona göre değiştireceğini umuyordu.
Trump'ın seçeceği adayı Senato'da çoğunluğun Cumhuriyetçi olması nedeniyle onay sürecinde herhangi bir zorluk beklenmiyor. Trump ayrıca yaşı ilerlemiş liberal yargıçların yerine muhafazakar adaylar atayabilir.
ABD'de Anayasa Mahkemesi yargıçları Başkan tarafından atanıyor ve emekli olmak istemedikleri sürece ömür boyu görevde kalabiliyorlar.
Trump Cumhuriyetçi Parti'nin savunduğu politikalarına destek vererek Obama'nın getirdiği sağlık sisteminin çözüleceği ve değiştirileceğini açıkladı. Trump sağlık sisteminin yerine ne tür bir alternatif getireceğini belirlemedi, ancak farklı eyaletler arasında piyasa rekabetini cesaretlendireceğini öne sürüyor.