İngiliz gazetelerinde Avrupa Birliği'nden çıkış süreci (Brexit) tartışmaları öne çıkan konu olmaya devam ediyor.
Guardian, İngiltere Başbakanı Theresa May'in, Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini işleme koymadan önce Brexit planlarını açıklama sözü vermek zorunda kaldığını yazıyor.
May'in çıkış planını Mart ayında açıklayacağını belirten Guardian, May'in bu adımının, Muhafazakar parti içindeki muhalif sesleri bastırmak için attığına dikkat çekiyor.
Financial Times ise Avrupa Birliği'nin Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier'in müzakerelerin tamamlanma tarihi olarak Ekim 2018'i belirlediğini belirtiyor.
Times, İngiliz hükümetinin 2 yıl olarak öngördüğü müzakere sürecinin AB tarafından 18 aya indirildiğini, kalan 6 ayın AB üyesi ülkelerin parlamentolarının İngiltere'nin çıkış anlaşmasını incelemesi için harcanacağını aktarıyor.
Dialy Telegraph ise Başbakan May'in bu süre sınırlamasına karşı çıktığını belirtiyor.
İngiltere'de hükümetin parlamento onayı olmadan AB'den ayrılma müzakerelerine başlama yetkisi olup olmadığına karar verileceği Yüksek Mahkeme duruşması ise devam ediyor.
Yargıçların kararı Perşembe günü açıklaması bekleniyor.
İngiliz Financial Times gazetesinde, gelişen ülkelerin para birimlerinin Amerikan Doları karşısındaki değer kaybından en çok Türk Lirası'nın etkilenmesini inceleyen iki makale yer alıyor.
Gazetenin "gelişen piyasalar" bölümünde yer alan makale, Türk Lirası'nın zayıflığının, şirketlerin borçlarını geri ödemekte zorluk yaşayabileceği korkusunu artırdığını belirterek başlıyor.
Haberde Donald Trump'ın ABD'nin 45. başkanı seçilmesinin ardından değer kaybetmeye başlayan gelişen ülke para birimlerinin, ABD Merkez Bankası'nın gelecek hafta yapması beklenen faiz artırımı açıklaması ile daha da çok değer kaybedebileceği belirtiliyor.
FT, Amerikan Doları'nın Türk Lirası'na indirdiği bu darbeye cevaben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı "vatanseverliğe" ve dolar bozdurmaya çağırdığını yazıyor.
Makale şöyle devam ediyor:
"Piyasa hareketleri ABD'deki düşük faiz oranları ile gelişen ülkelere sermaye akışı arasındaki karşılıklı etkileşimin altını çiziyor. Bu, Türkiye gibi, şirketleri büyük oranda yabancı para cinsinden borçlanan ülkeleri daha büyük risk altında bırakıyor. Son veriler, yabancı yatırımcıların Kasım ayında 2.6 milyar dolarlık Türk tahvil ve varlığını elden çıkardığını gösteriyor. İstanbul Analytics'ten Atilla Yeşilada, Türkiye vatandaşlarının Erdoğan'ın çağrılarını görmezden gelerek Kasım ayının son haftasında 1 milyar dolarlık döviz aldığını söylüyor."
okumak için tıklayınTürk Lirası'ndaki değer kaybına yer veren bir diğer İngiliz gazetesi Times ise, ekonomik başarının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi başarısında kilit önem taşıdığına vurgu yapıyor.
Ekonomistlerin, TL'deki değer kaybını durdurmak için Merkez Bankası'nın faiz artırması gerektiğini söylediğini, ancak Erdoğan'ın buna sert şekilde karşı çıktığını belirten Times, başkanlık sistemini de içeren anayasa değişikliği için yapılması beklenen referandumda, ekonominin belirleyici fektörlerden biri olacağını yazıyor.
Guardian'da yer alan haberde, İngiltere'de 7 milyon kişinin, çalışan ailelerin bireyleri olmalarına rağmen yoksulluk sınırında yaşadıklarına dikkat çekiliyor.
Yeni açıklanan Yoksulluk ve Sosyal Dışlanmayı İzleme raporunda, bu durumun özellikle engelli bireyleri bulunan aileleri etkilediği belirtiliyor.
Haberde İngiltere nüfusunun yüzde 21'inin yani 13.5 milyon İngiliz'in yoksul olduğu, bunların yarısından fazlasının ise çalışan ailelerin bireyleri olduğu aktarılıyor.
Gazete bunun en önemli nedenlerinin barınma sorunu ve sosyal yardımlardaki kesintiler olduğuna vurgu yapıyor.