Gündem

6 Şubat davaları: Bin 475 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Celal Arık tahliye edildi

09 Şubat 2025 12:57

 Hatay'da 6 Şubat depremlerinde 59 kişinin yaşamını yitirdiği Arık ve Parlak Apartmanı davasının yedinci duruşmasında, "olası kastla adam öldürme" suçlarından bin 475 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan sanık müteahhit Celal Arık'ın tahliye edildiği ortaya çıktı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, sanık Celal Arık'ın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, Arık'ın tutuklu kaldığı süre ve suç vasfının değişmesi ihtimali nazara alınarak tahliyesine karar verdi. ANKA'ya konuşan müşteki avukatları, "Bu şahıslar beraat almış gibi halkın arasında dolaşmaktadırlar" tepkisini gösterdi.

6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Hassa ilçesi Yeni Mahallesi'nde yan yana bulunan Arık Apartmanı ve Parlak Apartmanı da yıkıldı. İki binanın yıkılması sonucu 59 kişi yaşamını yitirdi ve 38 kişi yaralandı. Soruşturma aşamasında Arık Apartmanı'nın yapı müteahhidi Celal Arık, 14 Şubat 2023 tarihinde tutuklandı. 7 Haziran 2023'te tutuklanan Arık Apartmanı'nın şantiye şefi Medet Turan ise 21 Temmuz 2023'te tahliye edildi. Parlak Apartmanı'nın müteahhidi Mustafa Parlak 4 ay, Arık Apartmanı'nın zemin katında bulunan iş yeri ve üzerindeki çekme katın sahibi olan Zekeriya Çinçin de yaklaşık 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı, Arık Apartmanı'nın yapı müteahhidi Celal Arık ve şantiye şefi Medet Turan hakkında "olası kastla adam öldürme" suçundan bin 475 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. 

Başsavcılık, Arık Apartmanı'nın mimari proje müellifi Gökhan Kovan, Arık Apartmanı'nın zemin katında bulunan iş yeri ve üzerindeki çekme katın sahibi olan Zekeriya Çinçin, Arık Apartmanı'nın yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Yunus, Arık Apartmanı'nın zemin katının üzerinde bulunan çekme kat diye tabir edilen ve en üst katında bulunan kaçak olduğu tespit edilen dairelerin yapı değişikliği yapıldığı iddia edildiği dönemde maliki olan Mehmet Demirel, Arık Apartmanı'nın çekme katında mimar olarak görev yapan Ömer Erdoğan, Parlak Apartmanı'nın müteahhidi Mustafa Parlak hakkında ise "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

Arık ve Parlak apartmanlarının yıkılmasına ilişkin davananın yedinci celsesi, 8 Ocak'ta Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. ANKA Haber Ajansı, yedinci duruşmanın tutanağına ulaştı.

Duruşmaya tutuklu sanık müteahhit Celal Arık, başka suçtan tutuklu sanık yapı denetim yetkilisi Mehmet Yunus bulundukları cezaevinden, tutuksuz sanık şantiye şefi Medet Turan ve tutuksuz sanık mimari proje müellifi Gökhan Kovan ise bulundukları illerden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

"İnşaatın başından sonuna kadar yapı denetim ve belediye kontrol etmiştir"

Müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Tutuklu sanık müteahhit Arık ise savunmasında binanın yapı denetimi için projeyi sanık Mehmet Yunus'a verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

"O projeyi hazırladı belediyeye verdi, belediye onay verdi daha sonra bana verdi. Bütün bürokratik işlemleri Mehmet Yunus halletti. Aramızdaki paket anlaşmada proje hazırlaması, şantiye şefi, yapı denetim, statik proje, mimari proje, sıhhi tesisat projesi, elektrik projesini olarak Mehmet Yunus ile anlaştık. Eksik olmadığına ilişkin belediye onay verdi. Ben ruhsatı aldım ve inşaata başladım. İnşaatın başından sonuna kadar Mehmet Yunus'un yapı denetimi altında, hem de belediyenin kontrolü altında hiçbir eksik şey olmadan binayı tamamladım.

Statik projeyi çizen kişiyi tanımıyorum, paket olarak anlaştığımız için Mehmet Yunus kendisi takip etmektedir. Sanık Zekeriya Çinçin ticari alanları konuta çevirdi, ben belediyeye bu durumu söyledim, belediye başkanı müdahale edeceğini söyledi. Daha sonra bir şekilde buralar konuta çevrilmiş. Kat malikleri ticari yere çevrilmesi için muvafakat vermiş. Sol Z22 ilk etapta hiç olmadığı demişler ama resmiyette Z22 kolon mevcuttur. 70x30 olan kolon projeye ilk başladığımızda farkına vardık, binanın kolonlarının tamamını 70x35 yaptık. Betonun tamamına ilişkin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Laboratuvarlığı tarafından numune almışlardır, bu numunelerden olumlu sonuç alınmıştır. Arık ve Parlak apartmanlarının çürük olması mümkün değildir, betonların tamamı onaydan geçmiştir. Ben C35 olarak betonları kullandım, fişleri mevcuttur. Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim."

Tutuksuz sanık şantiye şefi Medet Turan, önceki beyanlarını tekrar ederek, "Benim Hassa'da 1 dakika bulunmam söz konusu değildir. Gitmediğim bir yerde şantiye şefliği yapmam hayatın olağan akışına aykırıdır" dedi. Sanık Mehmet Yunus, sanık Gökhan Kovan da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, beraat taleplerinde bulundu. 

Savcı, sanık Arık'ın tutukluluk halinin devamını talep etti

Müştekilerin avukatlarından Ahmet Solak, bilirkişi raporlarında asli kusurlu bulunan sanıkların tutuklanmasını ve tutuklu sanık müteahhit Celal Arık'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. 

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, "Şu aşamada tutuklama taleplerinin reddine, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, yargılamanın geldiği aşama, yargılama neticesinde alınacak sonuç cezanın alt ve üst haddi nazara alınarak sanık Celal Arık'ın tutukluluk halinin devamı, adli kontrol tedbirleri devam eden sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamı ile eksik hususların ikmali talep olunur" dedi.

Mahkeme heyeti oybirliğiyle sanık müteahhit Celal Arık'ın tutuklu kaldığı süre ve suç vasfının değişmesi ihtimali nazara alınarak tahliyesine karar verdi. Arık hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartı uygulanmasına hükmedildi. Duruşmaya, 25 Haziran'da devam edilecek.

"Bu şahıslar beraat almış gibi halkın arasında dolaşmaktadırlar"

Celal Arık'ın tahliye edilmesiyle dosyada tutuklu sanık kalmadı. Müşteki avukatları tahliye kararına itiraz etti. Müşteki avukatlarından Ahmet Solak ve Tuğba Kahiye, süreci ANKA Haber Ajansı'na şöyle değerlendirdi:

"Söz konusu binalar depremin başlangıcından 15-20 saniye sonrasında yerle bir olmuş, insanlara şok halinden çıkıp güvenli bir yere geçme fırsatı dahi tanımamıştır. Tahliye edilen ve tutuklanmayan sanıklar el birliği halinde bir bina inşaasında yapılabilecek hatalardan neredeyse hepsini yapmışlar ve bu hatalarıyla onlarca kişinin ölmesine, bir o kadar kişinin de ömür boyu izleri silinmeyecek travmalar yaşamasına neden olmuşlardır. Gelinen aşamada ise dosyada tutuklu sanık kalmamıştır. Bu şahıslar beraat almış gibi halkın arasında dolaşmaktadırlar. Tahliye edilen ve tutuklanmayan bu sanıklar ve de onların serbestçe dolaştığını gören toplum şunu düşünmektedir: 'Demek ki haberlerde duyduğumuz kararlar gerçekmiş, demek ki bu ülkede çalıp çırparak usulsüz şekilde binalar inşa edip bir gecede onlarca kişinin ölümüne sebep olsam da elimi kolumu sallayarak dışarıda gezebilirmişim.' Hayatını kaybeden onlarca kişinin yakınları suçluların cezalandırılmasını talep ederken mahkeme heyeti, verdiği bu kararlarla toplumdaki adalet duygusuna büyük zarar vermekte ve vefat eden kişilerin yakınlarının acılarını kat be kat artırmaktadır.

"Kamu görevlileri hakkındaki dosya hala İçişleri Bakanlığı'nda beklemekte..."

Mahkeme tüm tarafların itiraz etmesine rağmen bilirkişi raporlarına itirazları reddetmekte, her celse dile getirilen eksiklerin celse arasında değerlendirilmesine karar verilmekte ancak dosyada eksikler de bitmemektedir. Bu sebeple yargılama çok yavaş ilerlemektedir. Ayrıca soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarında birtakım kamu görevlilerinin de kusurunun bulunduğu tespit edilmiş ve onlar hakkında soruşturma izni talep edilmiştir. Ancak depremin üzerinden geçen iki yıla rağmen dosya hala İçişleri Bakanlığı'nda beklemekte, soruşturma izni verilmemektedir. Müvekkillerimizin ve bizim beklentimiz, artık kusurlu kusursuz kişilerin netleştirilmesi ve kusuru bulunanlara hak ettikleri cezalar verilerek dosyanın nihayete erdirilmesidir."

Botoks ücreti ne kadar olmalı, Türkiye'de yasal olan markalar hangileri; Dr. Nurhayat Gül anlattı