Dünya

5 soruda NATO-Rusya Konseyi

NATO-Rusya Konseyi iki yıl aranın ardından Brüksel'de toplanıyor. Konsey toplantısına dair merak edilenleri 5 soruda derledik:

20 Nisan 2016 15:54


2002 yılında oluşturulan NATO-Rusya Konseyi 2014'ten beri ilk kez yeniden bir araya geliyor. Büyükelçiler nezdindeki Konsey toplantısında Ukrayna, Afganistan gibi kriz bölgelerinin yanı sıra karşılıklı güven tesisine yönelik atılması gereken adımlar da ele alınacak. Toplantıda NATO'nun Baltık Denizi'ndeki gerginlikleri, Rusya'nın ise NATO'nun Doğu Avrupa'daki silahlandırma faaliyetlerini gündeme getirmesi bekleniyor. Peki, toplantı NATO ile Rusya arasında yeni bir dönemin başlangıcı olacak kararların alınmasına vesile olabilir mi? İşte merak edilen sorular:

NATO-Rusya Konseyi'nin iki yıl aradan sonra yeniden toplanmasının özel bir nedeni var mı?

Hayır, özel bir nedeni yok. Toplantının düzenlenip düzenlenmeyeceği aylarca tartışıldı. Doğu Avrupa ülkeleri, Almanya'nın bu konudaki talebine uzun süre ayak diredi. Rusya'nın komşusu olan ülkeler, Ukrayna krizine bir çözüm bulunmadığı sürece normal ilişkilere dönülmesinin mümkün olmadığı görüşünde. Aksi takdirde Rusya'ya her şeyi yapmaya hakkı olduğu gibi bir intiba verilmesinden endişe ediyorlar. Alman hükümeti buna rağmen Rusya ile diyaloğun kopmaması için girişimlerini güçlendirdi ve toplantının yapılması konusundaki ısrarını sürdürdü.

Doğu Avrupa ülkeleri nasıl ikna edildi?

Bunun en önemli nedenlerinden biri, büyük NATO üyesi ülkelerin Rusya'nın politikalarına karşılık olarak, Doğu Avrupa'ya silahlanmanın süreceğini taahhüt etmesi oldu. İttifak, Doğu Avrupa'ya ek birlik göndermeyi planlıyor. Salt ABD 4 bin 200 asker, 250 zırhlı araç ve diğer askeri araçların gönderileceği sözü verdi. Öte yandan Rusya ile Türkiye arasında, Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan gerginlik, NATO ile Rusya arasında güçlü diyaloğa ve açık iletişim kanallarına duyulan ihtiyacı da pekiştirdi.

NATO-Rusya Konseyi'nde yakınlaşma yönünde somut adımlar atılması bekleniyor mu?

Son günlerde kamuoyu önünde yaşanan tartışmanın kapılar arkasında da sürdürülmesi halinde somut yakınlaşma adımlarının atılacağına pek ihtimal verilmiyor. Kremlin, Batı'ya toplantıdan kısa bir süre önce, Doğu Avrupa'daki silahlandırma faaliyetleri ile 'bu ülkelerin ulusal çıkarlarını ve Rusya'nın güvenliğini tehlikeye attığı' suçlamasında bulundu. Rusya'nın NATO nezdindeki büyükelçisi Alexander Gruşko, Die Welt gazetesine açıklamasında, “NATO caydırıcılık amacıyla askeri planlarını uygulamaya koymaya devam ederse, ilişkilerde bir iyileşme ihtimali görmüyorum” dedi. Gruşko, ‘ihtilaf ve silahlandırma yarışı sarmalının geriye çevrilmesinin' oldukça zor olduğunu da belirtti.

NATO nasıl bir tavır alıyor?

Son olarak, sert açıklama yapanlar arasına ABD ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de katıldı. Norveç ve ABD silahlı kuvvetleri, Rus birliklerinin ‘profesyonel olmayan' ve ‘tehlikeli' şekilde hareket ettiği suçlamasında bulundu. Yetkililer, iki Rus uçağının Baltık Denizi'nde uluslararası sularda seyreden ABD güdümlü füze destroyeri üzerinde alçak uçuş yaparak taciz ettiğini hatırlattı.

Toplantı yaşanan gelişmeler doğrultusunda anlamını yitirmiş mi oluyor?

En azından Alman hükümeti cephesinden bakıldığında toplantı anlamsız değil; Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, hafta başında yaptığı açıklamada, NATO-Rusya Konseyi'nin yeniden toplanmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Steinmeier, böyle bir buluşmanın başlı başına bir değer teşkil ettiğini ifade etti. Savunma Bakanı Ursula von der Leyen de “Bir odada bir araya gelip konuşmak olumlu bir adım” dedi. Bu görüşleri NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de paylaşıyor. Stoltenberg, “Gergin dönemlerde diyalog daha da önemli hale geliyor” dedi.