Güneydoğu'daki operasyonların ve sokağa çıkma yasaklarının bir an önce durdurulmasını talebiyle 1128 akademisyenin imzaladığı "Suça ortak olmayacağız" bildirisi üzerinden başlayan tartışmalar devam ederken, başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın saygın üniversitelerinde görev yapan 351uluslararası akademisyenin imzaladığı yeni bir bildiri yayımlandı.
Çözüm sürecinin yeniden başlatılması talebiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve YÖK Başkanı Yekta Saraç'a gönderilen bildiride, "Akademisyenlere yönelik baskı, eziyet ve soruşturmaya tabi tutulmalarını dehşetle karşılıyoruz" ifadeleri yer aldı. Hükümete dört maddelik bir çağrının da yer aldığı bildiride, "Akademisyenlere soruşturmalara son verilmeli, YÖK, siyasi parti ve hükümet kontrolünden uzak, tamamıyla bağımsız bir koordinasyon kurumu olarak yeniden düzenlenmeli" dendi.
Aralarında Queen's Üniversitesi'nden Prof. Zehra F. Kabasakal'ın da bulunduğu 351 akademisyen tarafından imzalanan bildirinin tam metni şöyle:
"Biz bilgi edinmeye ve bilginin serbestçe yayımlanmasına kendini adamış akademisyen ve üniversite yöneticileri olarak; Türk bilim insanlarının ülkelerinde gittikçe artan şiddet, ve özellikle devletin Kürt bölgelerinde yaşayan vatandaşlarına yönelik saldırgan ve yasa dışı davranışı karşısında duydukları kaygıyı sadece dile getirdikleri için baskı, eziyet ve soruşturmaya tabi tutulmalarını dehşetle karşılıyoruz.
Türkiye’deki meslektaşlarımızın; hükümetlerine ulusal ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi ve Türkiye’deki Kürt nüfusun temsilcileriyle müzakerelerin yeniden başlatılması (ve bağımsız gözlemciler getirilerek Türkiye vatandaşlarının insan haklarının korunması ve sivillerin bulunduğu bölgelerde yapılan askeri operasyonların incelenmesinin sağlanması) yönünde yapmış oldukları çağrı bir barış mesajıdır. Amacı, insanların yaşam ve varlıklarının korunmasını sağlamak ve sadece Türkiye’yi değil tüm bölgeyi tehdit eden çatışmanın daha da artmasını önlemekti.
Aşağıda imzası olan bizler; Türkiye’deki meslektaşlarımıza dayanışma duygularımızı gönderiyoruz, ve onların vatandaş, bilim insanı, ve vicdan sahibi kişiler olarak iktidara gerçeği söyleme haklarını tekrarlıyoruz. Türk hükümetinden istediklerimiz:
- Hükümet politikalarını kamusal alanda eleştiren kişilerin (“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalayanlar da dahil olmak üzere) tehdit, eziyet ve soruşturmaya maruz bırakılmalarına son verilmesi;
- 1980’lerde askeri rejiminin yaratmış olduğu Yüksek Öğrenim Kurumunun; tüm yüksek öğrenim kurumlarının bilimsel araştırma ve eğitim işlevlerini gerçekleştirmelerine yardımcı olması amaçlanarak, siyasi parti ve hükümet kontrolünden uzak, tamamıyla bağımsız bir koordinasyon kurumu olarak yeniden düzenlenmesi;
- Ülkenin bağlı bulunduğu hukuk devleti ve demokrasi ilkelerine, ve özellikle düşünce, anlatım ve basın özgürlükleri başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarda koruma altına alınmış olan tüm insan haklarına saygı duyulması;
- Haziran 2015 seçimleri öncesinde hükümet tarafından siyasi amaçlarla terk edilen 'barış süreci'nin yeniden başlatılması."