Gündem

"Yeni sistem TSK'nın profesyonelleşmesi için iyi bir aşama"

İSTANBUL, (DHA) - SON günlerde gündeme gelen ‘yeni askerlik’ sistemini değerlendiren emekli tuğgeneral Dr

05 Kasım 2018 16:03

İSTANBUL, (DHA) - SON günlerde gündeme gelen ‘yeni askerlik’ sistemini değerlendiren emekli tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, tasarının gerçekleşmesi halinde bunun Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) profesyonelleşmesi, daha çevik ve modernize hale gelmesi için iyi bir aşama olacağını söyledi. 

Yeni askerlik sistemi’nde 3 ayın zorunlu, 6 ayın ise ‘bedel ödenebilen’ süre olmak üzere toplamda 9 ay ve tek tip olacağı belirtildi. Buna göre 3 ay zorunlu temel askerlik eğitimi alacak olan vatandaşlar, kalan 6 ay için bedel ödeyerek askerlik yapmayabilecek. Bedel ödemeyenler ise askerlik vazifesine devam edecek.

“DAHA ÇEVİK VE DAHA MODERNİZE\"

Söz konusu sistemin ordunun profesyonelleşmesi yolunda olumlu bir aşama olduğunu söyleyen emekli tuğgeneral ve İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Naim Babüroğlu, “Soğuk Savaş sonrası yaşanan gelişmeler tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye’yi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de (TSK) yeni bir ordu ve askerlik anlayışına itti. Bu anlayış, orduyu profesyonelleştirip daha çevik ve daha modernize hale getirmek şeklinde özetlenebilir” diye konuştu.

Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle ciddi bir tehdit kuşağı içinde olduğunu, bu nedenle tehditlere karşı koyabilecek, modern silahla donatılmış, çevik bir orduya olan ihtiyacın arttığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, “Coğrafya, ülkelerin kaderidir; aynı zamanda ülkelerin de geleceğini belirler. Türkiye, çepeçevre bir tehdit kuşağı içindedir. Bu açıdan, Türkiye’nin profesyonel orduya ve askerliğe geçişi önem kazanmıştır. TSK, büyük ölçüde profesyonel askerlik sistemine geçiş sağlamış, bu konudaki çalışmalar hız kazanmıştır. Bu yeni askerlik sistemini de bu açıdan değerlendirmek gerekir” dedi.

“TEMEL ASKERLİK 3 AYDA ÖĞRENİLEBİLİR”

Yeni askerlik sistemi ile ilgili ‘üç ayda alınacak eğitimin yeterli olup olmayacağı’ endişelerini de değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, “Üç aylık temel askerlik eğitiminde, silah altındaki er temel askerlik eğitimini ve bilincini alır. Atış, spor, temel eğitime ilişkin esas yetenekleri kazanır. Ancak, sadece üç aylık temel eğitim, bir askerin savaşma ya da operasyona katılma yeterliliğini sağlamaz. Bu temel eğitimi kazanan er ustalık eğitim safhasına geçer. Yeterlilik eğitimi sonucunda asker, operasyona ve savaşa katılma becerisini öğrenmiş olur. Üç aylık askerlik eğitimi bedelli askerlik yapacaklar için personel kaynağını eritmek üzere getirilen bir sistemdir” diye konuştu.

TSK’nın bu durumdan olumsuz etkilenmeyeceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, “Çünkü TSK artık profesyonel bir yapıya dönüşüyor. Bedelli zaten üç ay sonunda, diğerleri de altı aylık ilave eğitimden sonra terhis olacak. Bedelli olmayan, altı aylık eğitime katılacak olanların da zaten operasyona katılmaları düşünülmüyor. Ancak dediğimiz gibi bu sistem, TSK’nın tamamen profesyonelleşmesi açısından olumlu bir geçiş olacak” dedi.

“OPERASYONLARA KATILMAYACAKLAR”

Yeni sistemin terörle mücadelede ve ulusal güvenlik noktasında ‘zafiyet yaratma’ durumunun söz konusu olmadığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye 34 yıldır terörle mücadele ediyor. Bu süreçte alınan dersler var. Söz gelimi terörle mücadelede artık sadece profesyonel askerler görev alıyor. Dolayısıyla bu alandaki operasyon ve harekatta dokuz aylık askerler değil, profesyonel askerler görevlendirilecek. Askerlik vazifesini yapanlar başka görevlerde istihdam edilecek. TSK için önemli olan, çepeçevre tehdit ortamında, iyi eğitilmiş, emir-komuta yapısı içinde liyakatli personelin, çevik ve ateş gücü yüksek birliklerin yetiştirilmesidir. Çünkü savaşı teknoloji değil, teknolojiyi en iyi kullanan asker kazanıyor.”

“ORDUMUZ ‘PEYGAMBER OCAĞI’DIR, GELENEKLERİ SÜRMELİ”

Öte yandan ‘bedelli’ ifadesinin hassasiyet yarattığının da altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, “Bu noktada ‘bedelli’ sözcüğü yerine başka bir ifade geliştirilmesi, hassasiyetler açısından daha isabetli bir yaklaşım olur diye düşünüyorum. Önemli olan, ‘Peygamber Ocağı’ olarak adlandırılan kışlalara ‘davul-zurna’ ile gönderilen Mehmetçiklerin, kısa da olsa bir eğitim sürecinden geçirilmesi, ‘Askerlik Andı’nı içmeleri ve geleneklerin sürdürülmesidir. Sosyal ve kültürel yönden böyle bir dengenin yerleştirilmesi önemlidir. Toplumlar tıpkı ağaç gibi kökleriyle yaşar” diye konuştu.