Gündem

"Vize yaptırımının sürdürülebilirliği mümkün değil"

Betül KARABACAK/İSTANBUL,(DHA) - DÜN akşam saatlerinde ABD'nin Türkiye'den vize başvurularını askıya alma kararı ile başlayıp Türkiye'nin de ABD vatandaşlarının vize başvurularını askıya almasıyla devam eden süreci değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Si

09 Ekim 2017 15:06

Betül KARABACAK/İSTANBUL,(DHA) - DÜN akşam saatlerinde ABD\'nin Türkiye\'den vize başvurularını askıya alma kararı ile başlayıp Türkiye\'nin de ABD vatandaşlarının vize başvurularını askıya almasıyla devam eden süreci değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ebru Canan Sokullu, \"Vize yaptırımının sürdürülebilirliği mümkün değil\" dedi.

Son dönemde iki ülke arasında birçok gerginliğin yaşandığını hatırlatan Doç. Dr. Ebru Canan Sokullu, \'Vize restleşmesi\'nin altında Suriye konusu ve Türkiye\'nin Rusya ile yakınlaşması gibi başlıca sebeplerin yattığını söyledi.

\"KISA DÖNEMLİ BİR CEZALANDIRMA YA DA GÖZDAĞI\"

Gelişmelere daha geniş perspektiften bakılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Sokullu, şöyle konuştu:

\"Vize yaptırımı ilk defa Türk vatandaşlarına yönelik yapılmış bir uygulama. Normalde iki devlet arasındaki krizler genel itibariyle diplomatik olarak bürokrasiyi ilgilendirir. Yaptırımlar daha ziyade ya ticari olur ya diplomatik yaptırımlar olabilir ama vatandaşları ilgilendiren yaptırımlar uygulanmaz. Fakat bu ilk defa Türk vatandaşlarına yönelik bir yaptırım oldu. Dolayısıyla burada mağdur olacak olanlar Türk vatandaşları. Bunu aslında kısa dönemli bir cezalandırma ya da gözdağı olarak okumakta fayda var. Keza Türkiye tarafının da verdiği cevap bir bağlamda karşılıklılık prensibi doğrultusunda oldu. Kapsamına bakıldığında göçmen olmayan kişiler; yani iş adamları giriyor bu vizeye, öğrenciler giriyor, gazeteciler giriyor. Tüm bunları kapsayan geniş kapsamlı bir yaptırım olarak kabul ediliyor. Pek de diplomaside alışkın olunan bir yaptırım değil. Öncelikle buna bakmak lazım ve kısa dönemli bir cezalandırma ya da gözdağı olduğunu okumak lazım.\"

\"TANSİYON SÜREKLİ YÜKSEK TUTULARAK SURİYE ÜZERİNDE BİR KAZANIM ELDE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR\"

\"Suriye savaşı başladıktan sonra Obama dönemi ile başlayıp Trump\'la devam eden süreç de aslında Türk Amerikan ilişkilerinin geniş hatta nasıl şekillendiğini gösteren en önemli sebeplerden bir tanesi\" diyen Doç. Dr. Sokullu, şöyle konuştu:

\"Türkiye Astana\'ya dahil oldu, İran ve Rusya ile yakınlaşmaya başladı. En son İdlib meselesi gündeme geldi. Tüm bunlar düşünüldüğünde bizim Amerika\'dan uzaklaşmamız yada ikili ilişkilerin diplomatik krize yol açması gibi bir sonuç doğuruyor. Altında yatan bir başka neden de malum FETÖ olayı ve ABD\'den iadesi istenilen kişilerin iadesinin yapılmaması. Burada yine diplomasideki karşılıklılık prensibi yanlış bir şekilde uygulanıyor. Yani en son İzmir\'deki \'papaz krizi\' ile karşılıklı 2 dışişleri bakanlığından yapılan açıklamalarla ilişkilerde yakın zamanda bu tip gerilmeleri çok hissettik. Kısa sürede de çözümlendi bunlar. Burada benim anladığım kadarıyla tansiyonun sürekli yüksek tutulmaya çalışılması ve Suriye üzerinde de bir kazanım elde edilmeye çalışılması gibi bir gayret var.\"

\"İKİ TARAFTAN DA BİNLERCE KİŞİYİ ETKİLİYOR\"

İlişkilerin daha kötüye gideceğini düşünmediğini belirten Sokullu, sözlerini şöyle noktaladı:

\"İki tarafın da çıkarlarının kesiştiği noktalar var. Bir pozitif okuma yaparsak; bu tip gerginlikler kısa sürüyor. Çünkü ortak çıkarlar halihazırda sahada devam ediyor. Bunu biz en son silah krizinden gördük. Yani ABD silahları PYD\'ye verildi. Silah anlaşmasına bakıldığı zaman bunlar sadece PYD tarafından kullanılacaktı. Türk tarafının en büyük kaygısı ise PKK\'lı terör örgütü üyelerinin eline geçmesiydi.  Orada yine bir kriz yaşadık fakat iki tarafın da yapmış olduğu açıklamalarla bu tip tansiyon yükselmelerinin 2 gün sonrasında ilişkiler başka bir alanda örneğin ticari bir eksende yada karşılıklı diplomatik ziyaretlerle çözümlendi. Burada da benzer bir şey öngörüyorum. Çünkü özellikle vatandaşlara yapılan bu tip yaptırımlar sürdürülebilir yaptırımlar olamaz. Yani iki taraftan da binlerce kişiyi etkiliyor bu vize. Ticari ilişkileri nasıl etkileyecek?, eğitim politikalarını nasıl etkileyecek? Bunlar uzun dönem ilişkiler. Bu bağlamda bu vize yaptırımının sürdürebilir olması çok mümkün gözükmüyor.\"

(FOTOĞRAF)