Dünya

"Türkiye'den önemli ortağımız yok" WASHINGTON (A.A)

31 Ekim 2011 21:09
-"Türkiye'den önemli ortağımız yok" WASHINGTON (A.A) - 31.10.2011 - ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, bölgedeki birçok meselede Türkiye'den daha önemli bir ortakları olmadığını belirterek, ''Tam olarak aynı görüşü paylaşmadığımız konularda da Türk muhataplarımızla samimi diyalog içinde olmayı sürdürüyoruz. Üzerinde birlikte çalıştığımız konular, ortak dış politika gündemimizin ne kadar geniş boyutta olduğunu gösteriyor ve bu gündemi daha da geliştirmek arzusundayız'' dedi.  Gordon, Amerikan Türk Konseyi'nin (ATC) 30. yıllık konferansı dolayısıyla panelde konuştu.  Konuşmasına Van'daki depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başlayan Gordon, terör örgütü PKK'nın Çukurca'da düzenlediği hain saldırıda şehit düşen Türk askerleri için de başsağlığı diledi.  Gordon, ABD'nin, terör tehdidiyle mücadelede Türkiye'nin yanında olduğunu ve iki ülke olarak bu ortak tehdide karşı yakın işbirliği gösterdiklerini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanlığındaki görevi çerçevesinde sorumlu olduğu 50 ülke arasında, sadece bölgesel değil, tüm dünya genelindeki konularda Türkiye'den daha yoğun ilişki içinde oldukları başka bir ülkenin bulunmadığını belirten Gordon, ''Bölgedeki birçok meselede Türkiye'den daha önemli bir ortağımız yok'' dedi. -''Mükemmel işbirliği alanlarından biri: Terörle mücadele''- Gordon, Libya konusunda iki ülke olarak çok yakın çalıştıklarını örnek gösterdi ve Suriye konusunda da Türkiye ile çok yoğun bir diyalog içinde olduklarını söyledi.  Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad rejimine, ülkedeki sivillere uyguladığı şiddeti sona erdirmesi için baskı yapma yolundaki ortak amacı paylaştıklarını belirten Gordon, Türkiye'nin NATO füze savunma mimarisindeki erken uyarı radarına ev sahipliği yapmayı kabul etmesinin de, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin bir diğer örneği olduğunu ve Türkiye'nin NATO ittifakına olan bağlılığını gösterdiğini kaydetti. Terörle mücadelenin de Türkiye ile ABD arasında ''mükemmel işbirliği'' yapılan alanlardan biri olduğunu ifade eden Gordon, Türkiye'nin Afganistan'a yönelik önemli katkılarına değindi. Gordon, İran konusuna da değinerek, bu konuda yakın geçmişte Türkiye ile aralarında bazı görüş farklılıkları yaşadıklarını, ancak Türkiye'nin şu anda BM Güvenlik Konseyi'nin İran'la ilgili 1929 sayılı kararını tam olarak uygulamakta olduğunu ve bu konuda ABD ile birlikte hareket ettiğini belirtti. Gordon, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin de daha derin boyutlara ulaşmasının önemini dile getirdi. -Türkiye ve İsrail'e uzlaşı çağrısı- Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği alanlarını uzun bir listeden oluştuğunu kaydeden Gordon, bununla birlikte, aralarında görüş farklılıkları olan ya da üzerinde daha çok çalışmaları gereken konular da bulunduğunu söyleyerek, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan gerilemeden bahsetti. Gordon, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin normale dönmesi için verilen çabalarda şu ana kadar tam bir başarı kaydedilememesinden hayal kırıklığı duyduklarını söyledi. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin geçmişte, bu zorlu coğrafyada en önemli stratejik ilişkilerden biri olduğunu ifade eden Gordon, iki ülkeyi, aralarındaki gerilimi artıracak adımlardan kaçınmaya ve uzlaşı kapısını açmaya çağırdıklarını belirtti. Gordon, Kıbrıs meselesine de değinerek, bu konuda BM himayesi altında yürütülen müzakerelere ABD olarak kuvvetli destek verdiklerini ve çözümü kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kıbrıs Rum kesiminin enerji kaynakları arama faaliyetlerine destek verdiklerini de belirten Gordon, Kıbrıs'la alakalı tüm bu meselelerin çözümünün, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunmasından geçtiğini belirtti. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine de destek verdiklerini hatırlatan Gordon, iki ülke arasındaki ilişkilerin normale dönmesinin hem Türkiye ve Ermenistan, hem de tüm bölgenin yararına olacağını vurguladı. -''Samimi diyalog içindeyiz''- Gordon, ''Tam olarak aynı görüşü paylaşmadığımız konularda da Türk muhataplarımızla samimi diyalog içinde olmayı sürdürüyoruz. Üzerinde birlikte çalıştığımız konular, ortak dış politika gündemimizin ne kadar geniş boyutta olduğunu gösteriyor ve bu gündemi daha da geliştirmek arzusundayız'' dedi. Bir soru üzerine Gordon, Türkiye ile ABD arasındaki ''halktan halka'' ilişkilerin geliştiğini, ancak siyasi ilişkilerin hala çok gerisinde olduğunu belirtti. Halktan halka ilişkiler alanında katetmeleri gereken daha çok yol olduğunu ve bu doğrultuda çaba gösterdiklerini kaydeden Gordon, halklar arasındaki belli meselelere dair yanlış anlamaların giderilmesi için de, bu alandaki ilişkilerin geliştirilmesinin önem taşıdığını söyledi. Gordon, Türklerin büyük çoğunluğunun ABD'ye bakışının olumsuz olduğunu gösteren anket sonuçlarının, iki ülke arasındaki yoğun ve yapıcı resmi ilişkilerin düzeyiyle zıtlık oluşturduğunu belirtti. Sözkonusu anket rakamlarından rahatsızlık duyduklarını, çünkü Türk-Amerikan ilişkilerini çok önemli gördüklerini ifade eden Gordon, ABD yönetiminin bu rakamları tersine çevirmek için yeterli çaba göstermediği şeklindeki yorumlara katılmadığını, tam tersine, bu konuda daha fazlasını yapabilmek için çalıştıklarını söyledi. Türkiye ile diyaloglarını, resmi boyutun ötesine geçirdiklerini ve halkla etkileşim kurma çabası içine girdiklerini ifade eden Gordon, iki ülke arasındaki ortak noktaların, farklılıklardan çok daha fazla olduğunu düşündüğünü de belirtti. Farklı düşündükleri konularda da birbirlerini samimiyetle dinlediklerini ve saygı gösterdiklerini kaydeden Gordon, bunun da kamuoyunda olumlu etki yarattığını savundu. Gordon, Türkiye'nin AB sürecine dair bir soru üzerine de, ABD olarak, Türkiye'nin AB üyeliğinin, uzun vadede hem Türkiye hem de AB'nin yararına olacağına inandıklarını söyledi. Bu konuda tüm odakların Türkiye'nin AB'ye katılımına yönelmesi gerektiğini ifade eden Gordon, Türkiye'nin ekonomik ve demokratik reformlarına devam etmesi, AB'nin de genişlemeye kapılarının açık olduğu mesajını vermesi gerektiğini söyledi. Gordon, ''Türkiye'nin AB sürecinin, iki taraf arasındaki ilişkilerde bir kriz meselesi haline getirilmemesi gerektiğinin'' altını çizdi. Gordon, bir soru üzerine de Türkiye'nin Suriye'deki Esad rejimine reform yapması için her şansı verdiğini söyledi.