Dünya
"SON SÖZ SÖYLEYEBİLECEK OLAN KILIÇDAROĞLU OLMALI" MÜNİH (A.A)
05 Şubat 2011 23:40
-"SON SÖZ SÖYLEYEBİLECEK OLAN KILIÇDAROĞLU OLMALI" MÜNİH (A.A) - 05.02.2011 - 47. Münih Güvenlik Konferansına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs konusunda söyledikleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamayı eleştirdi. Davutoğlu, Türk gazeteciler için düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in başka bir ülkeye gitmesi konusunda konuşulup konuşulmadığını ve Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirisini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, "Mübarek'in nereye gidebileceği konusunda konuşulmadı. Zaten bu düzeydeki görüşmelerde böyle bir şey konuşulmaz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasını ise henüz duymadım. Bunu hangi kontekstte söylediğini bilmiyorum. Ama Sayın Başbakanımızın, bizim (KKTC ile) aramızdaki ilişki hakkındaki ifadeleriyle ilgili herhalde en son söz söyleyebilecek olan Sayın Kılıçdaroğlu olmalıdır" dedi. Başbakan Erdoğan'ın vurguladığı hususun çok açık olduğunu belirten Davutoğlu, şu şekilde konuştu: "Türkiye anavatan olarak KKTC ile ilgili her türlü fedakarlığı yapmıştır, yapmaya devam etmektedir ve yapmaya da devam edecektir. Bu konuda tüm T.C hükümetlerinin güçlü bir iradesi vardır. Ve son yıllarda Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a yaptığı katkılar ele alınırsa geçmiş hükümet dönemlerine göre ne kadar büyük bir artışla bunun yapıldığını da herkes görür. Yani AK Parti hükümeti dönemi öncesinde Kıbrıs'a yapılan yardımlarla şimdi yapılan yardımları kıyas etmekte fayda var. Ondan sonra bunun değerlendirilmesi lazım. Ancak bizim dediğimiz şu, Kuzey Kıbrıs Türk halkının da bu ilişkiye sahip çıkması lazım. Ve bazı çıkar çevrelerinin ekonomik reformları bahane ederek T.C. devletine eleştiriler yapmasına veya içerde böyle bir tartışma çıkartarak dışardaki mihraklara cesaret vereci bir şekilde tutum takınmasını anlamak mümkün değildir. Sayın Başbakanımızın haklı olarak vurguladığı husus, eğer bir ekonomik reform, yeniden yapılanma ihtiyacı varsa, bu KKTC'nin yapması gereken bir şeydir, ve orada gerçekleşmesi gereken bir husustur. Biz yine hiç bir fedakarlıktan kaçınmayız. Fakat bu konuda Türkiye'yi suçlayıcı beyanların olması, oraya giden sayın Bakanlarımıza nezaket dışı davranışların sergilenmesini hiç kimse maruz göremez. Bu kadar büyük fedakarlıklar yapıldıktan sonra ki, biz bunları bir fedekarlık olarak görmüyoruz, biz bunları Türkiye'nin doğal olarak yaptığı şeyler olarak görüyoruz, Türkiye'nin bu eleştirilere tabi tutulmasını kabul etmemiz mümkün değildir" Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıslı Türkler için "besleme" sözcüğünü kullanmasına katılıp katılmadığının sorulması üzerine ise Davutoğlu, bu konuda söylemek istediğini söylediğini ifade ederek, "Buradan bir tartışma çıkarmaya çalışmayalım. Tamam bu kadar" şeklinde karşılık verdi. Kılıçdaroğlu'nun, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun yerine Erdoğan'ın Mısır'a gitmesini istediğinin hatırlatılmasına karşılık da Davutoğlu, "Benim basın toplantımı Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediği şeyler ile ilgili bir basın toplantısına dönüştürmeyelim. Biz Ortadoğu'da neyin ne olduğunu biliriz, hangi adımın ne zaman atılması gerektiğini biliriz. Kendimize durduğumuz yerde vazife çıkarmayacağımız gibi, hangi adımların nerede atılması gerektiğini bilerek, son derece planlayarak atarız. O nedenle herhangi bir tavsiyeye de ihtiyacımız yok. Sayın Başbakanımızın Ortadoğu'da kamu oyunda gördüğü saygınlığı dost, düşman herkes kabul ediyor, takdir ediyor. Sayın Başbakanımızı bu anlamda da hiç bir lider ile karşılaştıramazsınız, hiç kimse karşılaştıramaz. Ortadoğu'daki etkisi, kitleler üzerindeki etkisi bakımından. Sayın Papandreu dostumuzdur, komşumuzdur, Sayın Başbakanımızın arkadaşıdır, ama Ortadoğu konusunda Sayın Başbakanımızla karşılaştırılabilecek hiç bir lider yoktur. Biz ne zaman hangi adımı atacağımızı kendi planlamalarımız içinde yaparız" diye konuştu. Davutoğlu, ABD'nin Mısır'daki gelişmelerin sonuçlarını biraz daha beklemek istediği şeklinde bir yorum yapılması üzerine de, "Önemli olan Mısır'da bu düzenli geçiş döneminin kilometre taşlarının, temellerinin belirlenmesi. Bunların belirlenmesinden sonra seçim tarihinin, biraz daha makul bir süre ile mesafeli tutulması doğru bir tercihtir, çünkü sağlıklı bir seçim yapılacaksa seçim aktörlerinin, siyasi partilerin kendilerini toparlamaları lazım. Siyasi parti oluşumlarına gidilecekse, bu oluşumlara gidilmesine izin vermek lazım. Çünkü Mısır'da böyle çok partili dinamik bir seçim yakınlarda olmadı. Bu nedenle bunun olması için makul bir süre olması normal. Ama bunun olabilmesi için de geçiş döneminin kilometre taşlarının ve temel ilkelerinin doğru olarak tespit edilmesi önemli. Bu tabii sonuçta Mısırlıların karar vereceği bir husus. Önemli olan bu yönde bir değişim iradesinin taraflarca kabul edilmesi ve bunun temel ilkelerinin tespit edilmesi" şeklinde konuştu. Bakan Davutoğlu, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye'deki seçimler için Almanya'da oy kullanıp kullanamayacağı şeklindeki bir soru üzerine, Türkiye'deki Türk vatandaşları kadar Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının seçim hakkı olduğunu, ancak bunun için gerekli alt yapının da hazırlanması gerektiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi'nin mektupla oy kullanılmasına izin vermediğini hatırlattı. Ban-ki Mun ile ağırlıklı olarak Kıbrıs konusunu değerlendirdiklerini ve BM Genel Sekreterinin Türkiye'nin bu konudaki çabalarını takdir ettiğini söylediğini ifade eden Davutoğlu, Bulgaristan ve Sırbistan dışişleri bakanlarıyla da Balkanlardaki gelişmeleri değerlendirdiklerini sözlerine ekledi. Bu arada, BM Genel Sekreteri Ban-Ki Mun, Davutoğlu ile görüşmesinde Başbakan Erdoğan'a da selam gönderdiğini söyledi.